2018 Dünya Kupası’na katılma ümitlerini İzlanda’ya 3-0 mağlup olduktan sonra kaybeden A Milli Futbol Takımı, eleme gruplarının son maçında Finlandiya ile deplasmanda 2-2 berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan A Milli Takım Teknik Direktörü Mircea Lucescu, Avrupa Şampiyonu olan Ampute Milli Futbol Takımı’nı tebrik ederek, “Riva'da 1 ay beraber yaşadığımız ekip, hemen hemen tüm oyuncuları tanıyorum. Ne kadar zor şartlar altında çalıştıklarını çok iyi biliyorum. Karakterlerini ortaya koyacaklarından emindim. Avrupa Şampiyonu olacaklarından emindim, buradan onları tekrar tebrik ediyorum. Hepsini öpüyorum, bütün kalbimle tebrik ediyorum. Başardıkları hepimiz için çok güzel bir örnek oluşturdu" diye konuştu.

“Futbolcular değil, ben hatalıyım”

Oyuncuların istekli olmasından dolayı çok mutlu olduğunu belirten Rumen teknik adam, “Dünya Kupası’na katılamama konusunda ise futbolcular değil ben hatalıyım. Maçlara hazırlanmak için az bir zamanım oldu. Hırvatistan ve Finlandiya karşılaşmaları, milli maçlar dönemindeki ikinci maçlarımızdı her zaman daha iyiydik. Çok tecrübeli oyunculara tekrardan şans verdim. Onlara büyük güvenim var. Hırvatistan maçında çok iyi performans gösterdiler ama İzlanda maçında yediğimiz ilk golden sonra oyun disiplininden koptuk. Bugün 7 tane oyuncu değişikliği ile maça çıktık. Tıpkı Ukrayna maçından sonraki gibi, bunun da güzel sonuçlarını gördük” şeklinde konuştu.

 

 

“Oyuncular kendi kulübünde daha fazla zaman bulmalı”

Lucescu, Finlandiya mücadelesinin zor saha şartlarında oynandığına dikkat çekerek, “Oyuncularımız ilk defa böyle ağır saha şartları altında oynadılar. İlk 35 dakika harikaydılar, oyunu domine ettik. Finlandiya daha sonra fizik gücünü kullanarak, alışık oldukları sahada etkinliğini arttırdı. Daha iyisini yapabilirdik. 3-4 tane kontra atakta son vuruşlarda becerikli olamadık. Oyuncularımın çıkardığı oyundan memnunum. Selçuk adına da çok mutluyum. Daha fazlasını hakediyor. Milli takımda oynayan diğer Türk oyuncuların hakettiği gibi kendi kulübünde daha fazla zaman bulması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Ben ve oyuncularım için büyük bir ders oldu”

İzlanda’nın, Avrupa futbolundan çok farklı bir futbol oynadığını vurgulayan tecrübeli teknik adam, “Göze hoş gelen bir futbol değil, çok basit uzun hava topları, fizik gücünü son haddine kadar kullanıyorlar. Onlara karşı oynamak kolay değildi. Ama ikinci maç İzlanda, ilk maç Finlandiya olsaydı farklı bir sonuç ortaya çıkardı. Oyuncularım İzlanda maçına geldiklerinde birçoğu antrenmansızdı, bunu da sahada gördük. Benim kenarda olmamamı, bir orkestranın şefi olmadın müzik çalmasına benzetebilirsiniz. İzlanda maçında ben kenarda olsaydım, herhalde birinci golü yemezdik. Oyuncumuzun, 1.90'ın üzerindeki bir oyuncuya sıçramaması gerektiğini zaten söylerdim. Rakip de topu aldı ve sonuçta verdiği pas gol oldu. Caner de rakibinin 10 metre önündeydi, yapması gerekeni yapamadı. O ana kadar iyi oynamıştık. Hırvatistan maçındaki gibi bütün taktiği ve disiplini elimizde tutabilseydik o maçı da kazanabilirdik. Çok yazık oldu. Bu benim ve bütün oyuncularım için büyük bir ders oldu” dedi.

“Kulüplerin oyuncuları Milli Takım’a hazırlaması lazım”

Türk milli futbolcularının kendi kulüplerinde süre alamadığını dile getiren Lucescu, “Bir oyuncunun topa sahip olma, oyunun yönünü değiştirme gibi özelliklerini 3 günlük kampla yükseltemezsiniz. Zor bir dönemde Türk Milli Takımı'nı devraldım ama bu oyuncularla daha güzel yerlere geleceğimize inanıyorum. Oyuncular arasında rekabeti iyi kurmak lazım. Kendi kulüplerinde oynamaları lazım. Bu seviyede oynayabilmek için fizik güçlerini kazanmaları gerekiyor. Ekibimiz tüm rakiplerinden daha az koşan bir ekip durumunda. Kulüplerin oyuncuları Türk Milli Takımı’na hazırlaması lazım” diyerek sözlerini tamamladı.