Eda ÖZATA

2003 yılından bu yana okullarda ve birçok kurumda halk oyunları eğitmenliği yapan Anka Kültür Sanat Derneği Başkanı Mustafa Sefil, halk oyunları kurslarının yasaklanmasının ardından geleceğini görememesi sebebiyle halk oyunlarını kafasında bitirmişti. Daha sonra yakınlarının da desteğiyle anlamı yeniden doğuş, küllerinden doğma anlamına gelen Anka ismiyle bir dernek kurdu ve halk kültürünü yaşatmayı kafasına koydu. Kendini bu işe adayan ve gençleri kültürlerinden koparmamak için elinden geleni yapan Sefil, derneği kurma aşamalarını şöyle anlattı: “Rahmetli Gürsu Belediye Başkanı Cüneyt Yıldız’ın öncülüğünde belediyede mehterle beraber halk oyunları kurmuştuk. Başkanımız vefat edince belediyedeki krizlerden dolayı halk oyunları da dahil olmak üzere birçok spor branşı kapatıldı. Biz ortada kaldık ve bundan dolayı şu an derneğimizin bulunduğu binanın sahibi Murat Çakır abimiz bize destek oldu. Gençlerin ortada kalmasını istemedik. Kendisi bize bu binayı tahsis etti. Bizden çocuklara sahip çıkmamızı istedi ve kendisinin de elinden gelen desteği vereceğini ifade etti. Biz de Bahadır Bayram, Dilay Kızılkurt ve ben 3 arkadaş olmak üzere bir yola çıktık ve dernek kurmaya karar verdik. Murat Çakır olmasaydı dernek kuramazdık. Çünkü bir güce ihtiyacımız vardı. Derneğin sadece tadilatına 10 bin TL para harcadık. 4 bin TL’ye de enstrümanları aldık. Biz de ona verdiğimiz sözü tuttuk.”

En iyi müzik ve kostüm ödülü

1 yıllık bir dernek olmalarına rağmen birçok başarıya imza attıklarını dile getiren Sefil, “Yaklaşık 235 kişilik ve 10 yörelik bir ekip çıkardık. 14 Mayıs Anneler Günü’ne özel bir etkinlik yaptık. Bir dernek kolay kolay ilk yılında gece yapamaz. Çünkü o maddiyatı karşılayacak gücü olmuyor. Biz onu başardık. Daha sonra çıtayı yüksek tutalım dedik ve yurtdışı festivaline gittik. Yaklaşık 7-8 tane ülke gezdik. Slovakya’da festivale katıldık ve o festivalde ‘en iyi müzik’ ve ‘en iyi kostüm’ ödülünü aldık. Festival bizim için çok önemliydi. Derneğimizin adını da şundan dolayı Anka koyduk; yeniden doğmayı hedefledik. Çünkü ben gerçekten geçen sene halk oyunlarını kafamda bitirmiştim. Halk oyunlarının h’sini bile duymak istemiyordum. Çünkü gerçekten geleceğimiz yok. Halk eğitim merkezlerinde bile kurslar kapatıldı. Düzenli denetimler olmadığı için ve bazı kişilerde hatalar yaptıkları için bu büyük camiaya yansıdı” ifadelerini kullandı.

Veliler artık matematik öğretmeye çalışıyorlar

Mustafa Sefil, ebeveynlerin de eskisi kadar halk kültürüne duyarlı olmadıklarını üzülerek ifade etti. “Şimdi veliler sadece çocuklarına matematik, fen öğretmeye çalışıyorlar. Özel okullar bile halk kültürüne daha çok değer veriyor” diyerek konuşmasına devam eden Sefil,“Gün geçtikçe değerlerimize ilgi azalıyor. Biz önceden modern dans vermiyorduk ama bu sene modern dans koyduk. Çünkü insanlar artık modern dans arıyor. Ben Gürsu’da bale kursu açacağım dediğim zaman millet bana gülmüştü. Gürsu ile Nilüfer’i karıştırma diyenler oldu. Ben de ısrarla deneyeceğimi söyledim ve geçen sene en çok tutulan kurs bale oldu. İnsanlar farklı şeyler arıyorlar. Ne yazık ki gençliğimizin birçoğu Türk Halk Müziği dinlemiyor. Ya da kültürümüzle ilgili hiçbir şeyi araştırmıyor. Bağlama kursu açıyoruz 2 tane öğrenci, gitar kursu açıyoruz 20 tane öğrenci geliyor. Bu da bizim tamamen yozlaştığımızı gösteriyor” şeklinde konuştu.

BU YIL HEDEFİMİZ 2 FESTİVAL

“Dernek bünyemizde bütün branşlarda 200’ün üzerinde öğrencimiz var.  Halk dansları, tulum, bale, drama kurslarımız var” diyen Sefil şöyle konuştu:“Öğrencilerimiz için eşofman, çanta, kıyafet ne gerekiyorsa her şeyin en iyisini yapmaya çalıştık. Biz başardık ve bunun gururunu yaşıyoruz. Bu yıl hedefimiz çok daha iyi yerlere gitmek. Bu sene İtalya’ya gitmeyi hedefledik. Ben bu yıl 2 tane festivale gitmeyi düşünüyorum. Bir yetişkin grubumuz olarak bir de gençler grubumuz olarak düşünüyorum. İlk yıl tek festival tek geceydi. Bu yıl 2 festival tek gece düzenlemeyi planlıyoruz. Biz bu işleri organizasyon yapan kişilerle diyalog kurarak ayarlıyoruz. Ama bunun dışında yerel yönetimlerle de aramız oldukça iyi. Büyükşehir Belediyesi’nden otobüs aldık. Gürsu Belediyesi’nden gri pasaport konusunda yardım aldık. Birçok dernek yurtdışına gidemezken biz ilk yılımızda gittik. Bu da Başkanlarımızın desteğiyle oldu.”