Hatice DAL

İbadete kapatılan Mescid-i Aksa’ya Müslümanların yine özgürce girerek namaz kılabilmesi ve Filistinlilere uygulanan abluka ve ambargonun kalkması için tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak gösterilen tepkilere Bursa da kayıtsız kalmadı. Orhangazi Parkı’nda gerçekleştirilen 'Kızgınlık Cuması' adlı basın açıklamasına Büyükşehir Belediye Başkanvekili Abdülkadir Karlık ve AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Ali Yılmaz’ın yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı. Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi Numan Şeker’in okuduğu Kur’an-ı Kerim ile başlayan toplantıda ‘Katil İsrail Aksa’ya Dokunma’, ‘Kudüs İçin Ayağa Kalk’, ‘Bursa’dan Aksa’ya Bin Selam’ dövizleri ellerde yerini aldı. Kalabalıktan sık sık ‘Müslüman Uyuma Kardeşine Sahip Çık’ sloganları yükseldi. “Mescid-i Aksa’da Cuma namazının kılınamaması hepimizi rahatsız etmelidir” diyen Numan Şeker, “50 yıldır ilk defa Mescid-i Aksa’da Cuma namazı kılınamadı. Bizim burada Cuma namazı kılmamız bir şey ifade etmiyor. Eğer ümmetin namusu ayaklar altındaysa, oradaki ilk kıblegahımız kapatılıyorsa burada bağırmakla bu iş olmayacak. Onun için Kudüs’ün özgürlüğü ümmetin vahdetinden geçiyor diyoruz. İslam coğrafyası şu anda paramparça” şeklinde konuştu.

SİVİLLERE YÖNELİK SALDIRILAR

Müslümanlara yönelik saldırı, baskı ve yıldırma politikalarının artarak devam ettiğini belirten Bursa İHH Başkanı Hüseyin Kaptan ise “Geçtiğimiz hafta Mescid-i Aksa’nın avlusunda 3 Filistinli genç, işgalci İsrail askerleri tarafından kurşun yağmuruna tutularak şehit edildi. İsrail askerleri, yaraladıkları 3 Filistinliye tıbbî müdahalede bulunmak için gelen ambulansların mescide girişine de izin vermedi. İsrailli asker ve polislerin son yıllarda özellikle sivillere yönelik saldırıları da artarak devam etmektedir. Bir taraftan Gazze’ye yönelik ölümcül abluka ve kuşatma devam ederken, diğer taraftan Kudüs’te yaşayan Filistinlilere ve Mescid-i Aksa’da ibadetlerini yerine getiren Müslümanlara yönelik saldırı, baskı ve yıldırma politikaları uygulanmaktadır” ifadelerini kullandı.

İşgal politikası

Filistinlilere yönelik saldırıların ve haksız gözaltıların işgal politikasının bir sonucu olduğunu dile getiren Hüseyin Kaptan, şöyle devam etti: “1967 yılından beri defalarca Mescid-i Aksa’da Cuma namazı kılınmasını engelleyen İsrail, mescidi tamamen ibadete kapatarak kendi mabetlerini inşa etme arzusundadır. Bu hedef doğrultusunda hukuksuz bir şekilde Filistinlileri evlerinden, yurtlarından çıkararak yeni yerleşim yerleri yoluyla işgalini genişletmeye çalışan İsrail, diğer taraftan Mescid-i Aksa ve Kudüs etrafında yaşayan Müslümanlara yönelik fiziki ve psikolojik saldırılarını da her geçen gün artırmaktadır. Filistinlilere yönelik saldırılar ve haksız gözaltılar tamamen bir işgal politikasının sonuçları olmakla beraber her bir eylem ayrı ayrı suç niteliğindedir.”

Derhal ibadete açılmalı

“İsrail işgal ettiği tüm Filistin topraklarını terk etmelidir” diyen Hüseyin Kaptan, “İnsanın en kutsalı dokunulmaz olanı yaşam hakkı, ibadet özgürlüğü… Kudüs ve Mescid-i Aksa uluslararası hukukun ve tüm insanlığın koruması altında olmalıdır. Türkiye’den çağrı yapıyoruz; İsrail işgal ettiği tüm Filistin topraklarını terk etmelidir, Mescid-i Aksa derhal ibadete açılmalı, Mescid-i Aksa başta olmak üzere Kudüs’teki tüm kutsal mekânlar Filistinlilerin sorumluluğunda saygı içerisinde korunmalıdır” açıklamalarında bulundu. Kudüs sokaklarındaki mazlumların sesine ses olmak için vatandaşları bu eylemlere davet eden Kaptan, konuşmasını şu şekilde noktaladı: “Bizler, Kudüs’ün tamamen özgür olması, Mescid-i Aksa’nın ibadete açılması, ezanın Kudüs’ün her yerinde okunabilmesi, hapsedilen Filistinlilerin serbest bırakılması, Filistinlilere yönelik zulmün son bulması için Türkiye’nin dört bir yanında Filistin halkıyla dayanışma için özgür Kudüs için meydanlara iniyor, sokaklara çıkıyoruz. Herkesi de Kudüs sokaklarındaki mazlumların sesine ses katmak için bu eylemlere davet ediyoruz.”