CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada terörle mücadeleye ilişkin değerlendirmede bulunarak, "Terör, terörün amacı, teröristin amacı bellidir. Toplumda yılgınlık yaratmaktır terörün amacı. Baskıyla, kanla, acıyla gözyaşıyla istediklerini siyasi iktidara, topluma dikte ettirmektir. O nedenle söyledik, hep söyledik, yine söylüyorum, gerekçesi ne olursa olsun, nereden kimden gelirse gelsin bu ülkenin bütün vatandaşları terör karşısında olumlu bir tavır takınmak zorundadırlar. Hep birlikte terörü lanetlemek ve kınamak zorundayız. Teröre karşı bizden ne istiyorsa vermeye hazırız dedik, açık çek verdik size, siz devleti yönetiyorsunuz, bizden birşey istediniz vermediysek gelin bizi suçlayın. Ben terörü engelleyecektim, CHP şuna engel oldu. Neye engel olduk biz? Biz sizden sadece birşey istiyoruz, bu memlekette huzur, barış istiyoruz, analar ağlamasın istiyoruz. Bu ülkede analar ağlamasın istiyoruz. Bu ülkede, bütün sokaklarda vatandaşlarımız huzur içinde gezsin istiyoruz. Eğer mücadele ise her türlü mücadeleyi vermeye hazırız. Terör konusunda mücadele, ciddi bir iştir. İstihbaratı çöken bir ülkede terörle mücadele yapılmaz. Ciddi ve güçlü bir istihbaratınızın olması lazım. Aynı zamanda teröre karşı diğer istihbarat örgütleriyle sıcak, yakın ilişki kurmak gerekiyor. Çünkü terör sadece yurtiçinde olan bir olay değil, yurtdışı kaynakları var terörün. Terörle mücadelede en etkili yol, terörün finansman kaynaklarını kesmektir. 3 bin 5 bin kişiyi besleyen bir terör örgütünü hiç mi merak etmiyorlar, bunların paraları nereden geliyor? Hiç mi üzerinde durmuyorlar, bunlar hangi kaynaklardan besleniyorlar?" ifadelerini kullandı.

"Bir devletin yapılanmasında bu sorular sorulmuyorsa terörle mücadele edilemez" diyen Kılıçdaroğlu, "Terörle mücadele akıl, bilgi işidir en önemlisi liyakat işidir. Siz, devlete liyakatı tamamen çökertirseniz terörle mücadee edemezsiniz. Türkiye'nin geldiği nokta budur. Terörle mücadelede ayrıca dış politikaya da dikkat etmek zorundasınız. Komşunuzda yangın varsa elinizde benzin bidonu varsa terörü engelleyemezsiniz. Hiçkimse unutmasın o yangın sizin evinize de sıçrar, kimse unutmasın. Bugün geldiğimiz nokta budur. Siz terörle mücadele edeceksiniz, terör örgütünün üyesi saydığınız kişileri Ankara'ya davet etmeyecek, ayağına kırmızı halı sermeyeceksiniz. Terörle mücadele edecekseniz, devletin yani meşru bir organı gayrimeşru bir organla terör örgütüyle muhatap kılmayacak, masaya oturmayacaksınız. Oslo'da masaya oturdunuz, Habur'da masaya oturunuz. Terör örgütünün ayağına hakimleri, savcıları götürdünüz. İmralı'da masalar kurdunuz. Defalarca söyledik, bu yol yol değildir. Bu yolla terör önlenmez dedik. Bize dediler ki 'susun kardeşim, biz önleyeceğiz bunu'. Şunu söyledim, bu yolla dahi önlerseniz önce gelip ben sizi tebrik edeceğim ama önleyemediler. Faturayı kim ödüyor? Bu Ankara'da iktidar olan beylerin çocukları mı ödüyor? Hiçbirisi bile askere gitmiyor onların. Bu ülkenin gariban Anadolu vatandaşlarının çocukları ödüyor" şeklinde konuştu.