Fatih AKKUŞ

Bursaspor sezona sorunlu geçen bir genel kurul ile başladı. Ardından ise maddi kriz boy gösterdi. Gönderilmesi gereken futbolcular gönderilemedi, yapılan transferlerden bir kaçı katkı koyabildi. Sakatlıklar da bu duruma eklenince şu anda durum Leyla moduna girdik. Taraftar ise her şartta takımını yalnız bırakmıyor. Hafta sonu oynanacak Akhisar maçının biletleri çıktığı gibi bitse de devre arasına kadar takımın kazanması şart. Aksi takdirde sonuç hüsran.

5 YIL YABANCISIZ OYNAYALIM

Hatırlarsınız Başkan Ali Ay’ın söylediği Türk futboluna örnek olacak cümlesini duyurmuştuk. Ay, “Ben kulüpler birliği toplantısında 5 yıl yabancısız oynayalım. Alt yapıdan oyuncular çıkaralım. Hem Türk futbolu, hem de takımların mali durumları toparlar dedim ancak bazı arkadaşlar buna ‘Marka değerimiz düşer’ diye karşı çıktı” demişti. O dönem de söyledim, şimdi de söylüyorum. Hangi marka değeri? Kümeye düşen Milli takım mı markamız? Avrupa’ya gidip her maç tarihi farklar ile dönen Türk takımları mı? Yoksa 2000 yılında aldığımız tek kupayla övünen Türk futbolu mu? Ben marka değeri göremiyorum. Marka değeri gören varsa bize de söylesin. Hani Ayvalık için derler ya ‘Emekli yeri’ diye, hatta buna örnek Asos, Marmaris de gösterilir. Türkiye ligi de aynı bu durumda. Dünya yıldızları 32’sinden sonra gelir iki hareket yapar ve efsaneleşir. Hâlbuki zaten meyvelerini Avrupa yemiştir. İşte tam olarak bunu diyorum. Bana kimse marka değerini söylemesin. 5 yıllık bir feda diyelim ve bir an önce öze dönüş yapalım. Hiç yabancı transferi yapmayalım. Eldekilerin kontratları bitene kadar bekleyelim ve 5 yıl süreçte Türk futboluna kazandırdığımız futbolcular bizi eğer ki şampiyon yapıp Avrupa’ya götürmezse o zaman gelin beni bulun.

Çare Vakıfköy

Kimse kusura bakmayacak. Süper Lig’in en tecrübeli hocası bile “Bursa futbol şehri ve bu kadar yetenek varken bu kadar borç nasıl olur” diyorsa; Vakıfköy’e cebinden para bile veriyorsa şapkayı öne koyup düşünelim. Batalla efsanemizdi ancak bitti, gitti. Batalla değerinde olacak gençleri Vakıfköy’den çıkaralım. Yabancı oyuncu diye ağlanıp yönetime baskı kurmayalım. Hangi yönetim gelirse gelsin. Stadyum isim hakkını beklemek yerine Vakıfköy’de futbolcu üretip Türk sporuna kazandıralım. Altınordu bile bunu yaparken koskoca Bursa nasıl yapamaz. Bırakalım Davif Accam’ları, Kamil Grosicli’leri. Bize Ramazanlar, Aliler, Zeynullahlar yeter. Ben inanıyorum ki çare Vakıfköy.

Gençler Aybaba’nın merceğinde

Bursaspor’da gündem para ve galibiyet olsa da içeride cidden güzel şeyler olmaya devam ediyor. Mesela Ali Akman ve Muhammet Emin Sarıkaya Samet Aybaba’nın gözüne girdi ve yüksek ihtimalle kadro kısıtlığında formayı bile alabilir. Ali Akman için “İleride çok iyi bir forvet olacak” dediği Emin Sarıkaya için ise “Her an kadroda ilk 11’de 17 yaşında bir sağ bek izleyebilirsiniz” demişti. Akhisar maçında iki genç ismin kadroda olması bekleniyor. Kaleci Muhammet’ten sonra, Ramazan Keskin, Furkan Emre Ünver, Çağatay Yılmaz, Ali Akman ve Muhammet Emin Sarıkaya ile birlikte kulübedeki Vakıfköy oranı artmaya başladı. Bu camia için umut verici olsa da şimdilik saha kalitesi açısından düşündürücü.

Ödemeler ne alemde?

Bursaspor’da ödeme krizleriyle alakalı gün geçtikçe sıkıntılar da büyüyor. Mesela Sercan Yıldırım’ın alacakları ne oldu? Bir gelişme var mı, yok mu? Merak ediyorum. Çünkü futbolcuya bildiğim kadarıyla başkanın da cirosu olduğu bir senet ile ödemeler yapıldı ve tarihleri geçti ancak bu yoklukta bunu düşünüp ödeyen oldu mu? Eğer ki olmadıysa itibarsızlaştırıp, gönderdiğimiz her futbolcunun bize dönüşü nasıl olur diye düşünmüyor değilim. Bence bu konulara da acilen bir komisyon kurulmalı. Yoksa başkan bir gün elini cebine attığında sıcak para yoksa şahsi de olsa işte o zaman rezilliğin daniskası yaşanır Özlüce’de. Personelin 5 aydır maaş almadığını zaten cümle âlem biliyor. Futbolcularda da durum aynı... Peki, transfere nasıl para harcanacak? Tribünün cevabını merak ettiği soru sayısı o kadar çok ki…