Ali Eşref UZUNDERE

 1.Dünya savaşı sırasında, bugünkü Ermenistan’ın başkenti Erivan eyaletine bağlanan bölgede yaşayan nüfusun yüzde 83,7’sini Türkler oluşturuyordu. Bu oran 1918’den sonra yüzde 4.12’ye düşmüştür. Savaş sürerken 1917’de Çarlık Rusya’sında çıkan İhtilâl sonucu Erivan Merkezli Ermeni Devleti kurulur. Erivan ve çevresinde yoğun olarak yaşayan Müslüman-Türkleri bir “tehdit” unsuru olarak gören Ermeni Devleti, 1917’den başlayarak, Türk ordusunun Kasım 1920’de bölgeye gelişine kadar geçen süre içinde bölgede planlı bir ‘Türk Soykırımı’ uygulamıştır.

BÖLGEYİ KANA BULADILAR

General Antranik’in talimatı ile yörede Dro diye bilinen (Drastamat Kanayan), Haçadur (Dr. HaçadurBonapartyan) Aşot, Yapun gibi çete başları komutasındaki Ermeni çeteleri, Kağızman, Tuzluca, Iğdır, Aralık, Nahcivan, Erivan ve Zengibasar bölgelerinde insanlık tarihinde benzerine az rastlanan zulüm ve vahşetle katliamlar gerçekleştirerek bölgeyi kana bulamışlardır.

SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI BÜYÜK BİR HAYAL ÜRÜNÜ

Sürmeli Çukuru’nda 80 bin Türk-Müslüman katledildiği, bir o kadarının da kaybolduğu tespit edilmiştir. Kurtulabilenler ise, güvenli bölgelere (İran, Azerbaycan ve Anadolu) sığınmışlardır. 1918’de kurulan Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti’nin, 1919 sonrasında sadece Revan/Erivan, Nahcivan ve Iğdır bölgesindeki Ermeni kırımlarından kaçan 300.000 Türk-Müslüman göçmeni için almış olduğu yardım kararı da bunu doğrulamaktadır. Sürmeli Çukuru (Tuzluca-Iğdır-Aralık), 1917-1920 yılları arasında yaklaşık 3 yıl Ermeni işgali altında kalmıştır. Ermeni zulüm vahşet ve katliamlarının tanıkları hayatta idiler. Yaptığım çalışmada elde ettiğim bilgi ve bulgular, bölgenin pek bilinmeyen yakın tarihi için çok önemli idi. Tanık ifadeleri ve bulgular, sözde “Ermeni Soykırım” iddialarının ne kadar mesnetsiz ve bir hayal ürünü olduğunu ortaya koyuyordu.

RUS İDARESİ ALTINDA

Bu insanlarımızın konuyla ilgili anlattıkları ve yer göstermeleriyle Iğdır’ın Oba, Hakmehmet, Küllük ve Tuzluca’nın Tavusgün köylerinde Ermeniler tarafından toplu katliamlar (Soykırım) yapıldığını, katledilen insanlarımızın cesetlerinin gizledikleri “Toplu mezar” yerlerini tespit ettim.

Asıl soykırımın Rus İdaresi altında, üç yıl da Erivan merkezli Ermeni Devleti hâkimiyeti altında kalan Zengibasar, Nahcivan, Aralık, Iğdır, Tuzluca, Kağızman merkezlerinde Müslüman Türklere yapıldığını ortaya koyuyordu.

1- Oba Köyü Kazısı

Iğdır Merkeze bağlı Oba Köyünde 28 Şubat 1986 tarihinde gerçekleştirildi kazı. Olayın görgü tanıkları Oba köyünden Hacı Hüseyin Köprü (1893–1982), Hacı Mehmet Ali Köprü Oba köyünden (1895–1992) Sakine Aksu’nun (1905–1995) ifadeleri ve yer göstermeleri ile Oba köyü Harmanlar mevkiinde Görgü tanığı Sakine Aksu’nun babasına ait 100 metrekarelik ‘Tandır Damı’ denilen yerde yapıldı.

DİRİ DİRİ YAKTILAR

Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir’in 1919’da Heyeti Temsiliye'ye çektiği telgrafta: “17 Eylül 1919 günü Ermeniler, Iğdır’ın 6 Km Batısında Oba köyü halkının tamamı, buraya bir kilometre mesafede 300 evli Yaycı köyü halkını da kısmen acıklı surette öldürmüşlerdir” denildi. Halk arasında DRO olarak bilinen Drastamat Kanayan komutasındaki Ermeni çeteleri Iğdır’ın pek çok köyünde katliamlar gerçekleştirmişlerdir. Oba köyünden 90’a yakın insan zorla toplanmış, Köyü Harmanlar mevkiinde görgü tanıklarından Sakine Aksu’nun babasına ait 100 metrekarelik tandır damına kapatılmış ve kapı üzerlerine kilitlenmiştir. Önce pencerelerden ateş açılmış, sonra da evin bacasından gaz yağı dökülerek ev içindekilerle birlikte yakılmıştır. 28 Şubat 1986’da yapılan kazıda, katliamı doğrulayan 90’a yakın insan iskeleti, kırık ve delik kafatasları, mermi kovanları, gümüş hançer kılıfı ve koyun arka bacak aşık kemikleri bulunmuştur.

2- Erzurum Alaca Köy toplu mezar Kazısı:

Olayın canlı tanığı Alaca köyden İsmail Gürcan'ın anlatımları ve yer gösterilmesi ile tespit edilen üç toplu mezar, 1 Temmuz 1986 tarihinde gerçekleştirilen kazıda açıldı. Kazıda, toplam 278’e yakın insan iskeleti ve bunlara ait çeşitli buluntular ortaya çıkarıldı. İskeletlerle birlikte Kuran’ı kerim sayfaları, örgülü çocuk saç parçaları, bakır bilezikler ve yüzükler, üzeri Arapça yazılı muska, kolye taşı ve boncuklar, Osmanlı yapımı, sığara tabakası, Türk yapımı eşyalar toplu mezarların Türklere ait olduklarını bir kere daha ortaya koymuştur.

TÜYLERİMİZ DİKEN DİKEN

Katliamın 1918 Şubat’ında yapıldığı tespit edildi.

Kazım Karabekir Paşa, 10 Mart 1918’de karargâhını Erzurum’un 25 Km. Batısındaki Alaca köye nakletmiştir. Alaca köyünü dolaşır. Ve gördüklerini şöyle anlatır: “Facianın en müthişi burada idi. Süngülenmiş veya yakılmış cesetlerin başındaki ağlaşmalar, bağrışmalar insanın tüylerini ürpertiyordu. Süngülenmiş, memedeki çocuklarını kucağına almış bazı analar saçlarını yoluyorlardı. Sanmıyorum ki, yeryüzünde bu kadar feci bir sahneyi gören gözler pek mahdut (az). Biz bu kanlı manzaraların karşısında elem duyan insanlardanız. İnsanoğlu iyi duygularından mahrum kalınca hayvanlardan daha vahşi bir mahlûk olabileceklerini ibretle seyrettik. Burada sağ kalanlara birer gümüş mecidiye dağıttım ve aynı nasihatleri verdim. Teselli ettim Karargâhımla birkaç gece köyde kalacağımı fakat köylünün benim misafirim olarak iaşe vereceğimi söyledim.”

BİR GECEDE 3 BİN MÜSLÜMAN

Rus Yarbay TverdoKhlebov da, Erzurum’daki vahşeti; “Erzurum’da öyle acıklı manzaralar gördük ki, insan insanlığından iğreniyordu. Halk şuraya buraya koşup kimi oğlunu kimi eşini süngülenmiş ve yakılmış buluyor, saçlarını yoluyordu. Yerlerde çocuk, kadın ve yaşlı kanlar içinde yatıyordu” diye anlatır. I. Kafkas Kolordusu’nun 1918 harekâtı dolayısıyla Kazım Karabekir’in Gnl. Harbort’a sunduğu raporda Ermenilerin, sadece 11–12 Mart gecesi 3000 Müslüman kestiklerini iyice öğrenerek Ruslara anlattıklarını kaydetmiştir.

3- Yeşil Yayla Kazısı

Yeşilyayla, Erzurum’un Dumlu ilçesine bağlı bir köy. Kazım Karabekir Paşa’nın hatıralarından öğrenildiğine göre, çevreden toplanan yaşlı erkek, kadın ve çocuklar köy samanlığına doldurularak ateş açılmış sonra samanlık ateşe verilerek insanlar katledilmiştir. Aynı ekip tarafından 7 Ekim 1988 tarihinde yapılan toplu mezar kazında,100’e yakın iskelet çıkarılmış, iskeletlerin arasında yanık Kuran’ı kerim sayfaları, ay yıldızlı Tütün tabakaları, çocuk giysi parçaları, örgülü saçlar gibi birçok kanıt çıkarılmıştır. Bu kanıtlar Erzurum Müzesi Katliam bölümünde sergilenmektedir.

4- Van Zeve Toplu Mezar Kazısı

Van’da Türkler ve Ermeniler yüz yıllarca kardeşçe yaşamışlardır.1915 Nisan–Mayıs aylarında Rusların desteğindeki Ermeni Gönüllüleri Alayları ve çeteler çevredeki 8 köy halkından topladıkları 2000–2500 kişiyi zorla Zeve köyüne getirerek, evlere ahırlara, samanlıklara doldurmuşlardır. Sonra da evleri ateşe vererek kadın çocuk, yaşlı demeyip masum insanları katletmişlerdir. Ermenilerin yaptıkları bu katliamdan tesadüf eseri canlı kurtulan İbrahim Sargın’ın sözlü ifadeleri ve belgeler doğrultusunda Çitören köyü yakınlarında yer alan ZeveŞahitliği’nde 4 Nisan 1990 tarihinde yapılan kazıda, 30–40 cm kalınlıktaki toprağın kaldırılmasıyla topluca öldürülen insanlara ait iskelet kemikleri ortaya bulundu.

TÜRK OLDUKLARI KANITLANDI

Kazıda İskeletlerle beraber, hançer, kama, Osmanlı yapımı sultan Reşat Tuğralı gerdanlık, muska, bakır para, yanık saç örgüleri, elbiseler parçaları, muskalar sırça düğmeler ve kâseler ele geçirildi Bu eşyalar, katledilenlerin Türkler olduğunu ortaya koymuştur. Erciş ilçesinin Çavuşoğlu Sanlığı’nda bir duvarın tesadüfen yıkılmasıyla 8 insan iskelet kemikleri ortaya, çıkmıştır.  Eldeki iskeletlerin biri hariç, hepsinde Türklerin dâhil olduğu Alpin ırk grubuna girdiği tespit edilmiştir.

5- Kars Subatan Köyü Toplu Mezar Kazısı

Türklerin ve Ermenilerin uzun yıllar bir arada yaşadıkları Kars’a bağlı Ani harabelerinin yakınında kurulan Subatan köyünde, Kars ve Sarıkamış’tan çekilen Taşnak Ermeni çeteleri, Türk ve Ermenilerin birlikte yaşadıkları Subatan köyüne katliam gerçekleştirmişlerdir.

6- ERZURUM PASİNLER TIMAR KÖYÜ TOPLU MEZAR KAZISI

7 Temmuz 1993’de gerçekleştirildi. Espence, Aha, Surbahan, Üğümlü köylerinden kaçarak Tımar’da Osman Ağanın konağına sığınan yaşlı, kadın ve çocuklar burada Ermeni çetelerince topluca öldürülerek yakılmıştır Tarihi arşiv belgelerine göre 13 Mart 1918’de gerçekleştirilen olayda katledilenlerin sayısı 300’ü bulmaktadır.

7- Iğdır Hakmehmet’tetoplu mezar

Mezar 7 Ekim 1999 açıldı. 1919 yılında Ermenilerin katlettiği Türklere ait bir kuyu toplu mezar olduğu, olaydan bir tesadüf sonucu kurtulan tanıkları Hacı Müşteba Güneş, Hacı Abbas Güneş ve Hacı Oruç Türkeli’nin anlatımları ve yer göstermeleri sonucu 1982 yılında tespit ettim. Kuyu toplu mezar kazısı 6 Ekim 1999 tarihinde Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığınca Prof. Dr. Enver Konukçu başkanlığındaki ekip tarafından gerçekleştirildi. Kazı çalışmaları, Avusturya ve İtalya’dan gelen bilim adamlarının ve basın mensuplarının tarafından izlendi.

Köy meydanında bulunan ve Uzun Hasan Kuyusunun önce yüzeyden ağzı tespit edildi. Yarım daire açma metoduyla iş makinesi kullanılarak kazıldı. 12 Metre derinliği ulaşıldığında Kuyuya en son öldürülerek atılan genç birine ait iskelet kemikleri görüldü. Oldukça güç çalışma şartlar altında sürdürülen kazı çalışmalarında üst üste yığılmış 80’e yakın insan iskelet kemikleri kuyunun dibindeki su ve çamurun içerisinden çıkarıldı. İnsan iskeletleriyle birlikte üzerinde bronz düğme bulunan üç kumaş parçası, bir tam ikisi yarım üç mermi kovanı, iki mermi çekirdeği, bir hançer kılıfı yüzü ve birde akik teşbih boncuğu ele geçirildi. Görgü Tanıklarının ifadelerine göre katliam,  19 Eylül 1919 da Kurban bayramının ikinci günü yapılmıştır. Ermeniler, “Bu gün sizin kurban bayramınız. Biz hayvan yerine sizleri kurban edeceğiz diyerek katletmişlerdir” diye alçakça konuştuğunu olayı yaşayanlar anlatmakta.

8- Tavusgün Köyü Kazısı

Iğdır’ın Tuzluca İlçesi Gedikli (Tavusgün) köyündeki Toplu mezar yeri olayının görgü tanığı Hacı Esat Acar’ın yer göstermesiyle tarafımdan 1982 yılında tespit edilmişti. Türk Tarih Kurumu Başkanlığınca 27 Mayıs 2003’de gerçekleştirilen kazıda 100’ün üstünde insan iskelet kemiklileri kesici ve delici aletler ele geçirildi. Kazı sırasında iskelet kemikleri arasında kafasından kılıçla vurularak öldürülen çocuk kafataslarına da rastlandı.

9- KARS DERECİK

Türk tarih Kurumu Başkanlığınca 30 Haziran -1 Temmuz 2003 tarihinde gerçekleştirildi. Arşiv-Kütüphane araştırması ve belgelerin incelenmesinden, Taşnak Ermeni çetelelerince 371 kişinin 15–16 Nisan 1918’de çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere bir Galo köyünde bir samanlığa doldurularak yaktıkları, 11 kişinin kaçarak kurtulduğu, kalan 360 kişinin öldüğü tespit edilmiştir. Belgelerin ışığı altında Köylülerin anlatım ve yer göstermeleriyle tespit edilen samanlıkta yapılan kazıda 360 kişinin iskelet kemikleri yerle ve yabancı basın mensuplarının gözleri önünde ortaya çıkarıldı.

10- HOCALI KATLİAMI

Geçmişte olduğu gibi, Rusya’nın desteğindeki Ermeniler Karabağ’da hür ve medeni devletlerinin gözleri önündeHocalı’da soykırım yapmıştır. Karabağ’da 7 bin kişilik nüfusa sahip ve coğrafi konumu itibariyle stratejik öneme sahip Hoçalı kasabası 1992 yılı 25 Şubat’ını 26 Şubat’a bağlayan gece, Ermenilerin yeni bir soykırım adresi olmuştur.