Osman GÜRÇAY
Cadde ve sokakların, tatil ve biraz da yağış nedeniyle ıssız olduğu Pazar gününün ardından izlediğim MOBESE kameralarından haftanın ilk iş günü olan Pazartesi'nin nispeten hareketli olduğunu gözlemledim.
Pazartesi günü Nilüfer’de gösterilen özenin Altıparmak ve Atatürk caddelerinde olmadığını ama yine de ciddi bir trafik olmadığı görüntüleri izledim.
Ancak Salı gününün adeti olsa gerek Bursa’yı ve Bursa trafiğini yönetenleri sallayacak kadar kötüydü.
Bir kere toplumda 65 altında olursan her yol serbest diye ahmakça bir anlayışın hakim olmasını anlayan varsa beri gelsin.
Bu aymazlık devam ederse dünya +65’lere kalacak haberiniz olsun.
Dört şeritli şehir içi Ankara–İzmir–Mudanya yolları bu izolasyon döneminde bu kadar dolu olur mu?
Maalesef dolu ama olmasın bir zahmet!
Kendi ayağına kurşun sıkarak ortalıkta fellik fellik gezenler, bu COVID 19 belasından dua ile sıyıracağına inananlar, boğaz köprüsünden atlarsa suya düşeceklerinden daha şanslıdırlar.
Bakın acil servislerde, yoğun bakımlarda ve gasilhanelerde bana bir şey olmaz diyenler sıra bekliyorlar.
Öte yandan dışarıda tur atmayı düşünenleri cezalandırmak için emir aldıklarını söyleyerek, hiçbir denetim yapmadan dört şeritli yolu huni gibi tek şeride indiren bir Trafik Polisi anlayışımız var.
Onlarca insan aradı.
Sanki gümrük kapısı kuyruğu gibi bir yoğunluk ve tıkanma yaratan bu uygulamayı şikayet etti.
İşyerlerinde olması gerek bu insanlar kendilerini bir yana bırakıp ambulansların ya da hasta taşıyan araçların önünün tıkandığını, bunun sosyal ve vicdani bedelinin ağır olacağının altını çizdiler.
Huzur turu atayım diyen sorumsuz vatandaşların yaptığı ne kadar yanlışsa, Emniyet'in bir kusur için herkesi cezalandıran askeri anlayışı o kadar yanlıştır.
Hadi bakalım!
Çarşamba günü ile birlikte ikisini de yapmayalım.
Yaparsak daha çok sallanacak Salılar yaşarız!
Bu belayı en kısa zamanda def etmek için akılla, fikirle, cezalandırmak değil mantıklı tedbirlerle #EVDEKALBURSA...
