Mehmet ÇETİNKAYA

Saadet Partisi İl Başkanı İsmail Özdemir yukarıda yazdığımız ilginç öngörünün dışında sorularımızasamimiyetle yanıt verdi. Samimi ortamda biz sorduk Özdemir yanıtladı…

Erken seçim kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biliyorsunuz, erken seçimi ilk gündeme getiren Genel Başkanımız Cumhurbaşkanı adayımız Temel Karamollaoğlu. Bundan 1.5 yıl öncesinde, ‘Hükümetin şuanda yaptığı çalışmalar bize gösteriyor ki tecrübemize dayanarak hükümet aniden bir erken seçime gidecek’ diyerek,bizi de teşkilatları olarak sürekli teyakkuzda tuttu. Sürekli hazırlık halindeydik ama bu seçim erken değil, baskın bir seçim oldu.

Peki, sizce neden erken seçim kararı alındı?

Bu baskın seçim kararında en büyük etken 11 Nisan’da 3 tane eski bakanın; Efkan Ala, Taner Yıldız ve Mehdi Eker’in İngiltere’ye gitmesi oldu. İngiltere’de oradan sermaye akışı sağlamak için görüşmelere başladılar. Çünkü bu doların yükselişinde batılının saldırısı falan yok. Batılının saldırısı varsa ne işin var İngiltere’de. Arkasından Cumhurbaşkanı da gitti. Ne var? Yani biz ekonomiden anlıyoruz. Anlamayan insana belki yutturur. Türkiye’de şuan döviz talebi artıyor. Bunun sebebi de dış ticaret açığı.

Hemen acil çözüm için gittiler İngiltere’ye. Fakat İngiltere şunu önüne koydu ki batının bütün ülkelere koştuğu şart İMF ile anlaşın. İMF’nin şartları belli: Fırat Kalkanı’ymış bilmem ne harekâtıymış bunları durdur. Git tekrar çözüm sürecini başlat. Çünkü senin bütçen bunu kaldırmıyor. Memurların 657 kanununu kaldıracaksın hepsini sözleşmeli yapacaksın.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı nasıl gelişti?

Genel başkanımız,Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı adayı yapmak için çok gayret sarf etti. Burada bu gayreti sarf ederken biz gördük ki AK Parti tabanında çok ciddi yüzde 30-35 oranın da gidişattan memnun olmayanlar var. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığına çok sıcak baktılar. Bu Cumhurbaşkanını paniğe sevk etti. Biliyorsunuz malum gelişmeler yaşandı. Baskılar sonucu Abdullah Gül aday olmaktan vazgeçti.

Siz partinizin tabanından başka nereden oy alacaksınız?

AK Parti tabanının memnuniyetsizlik halinde gideceği tek adres var:Saadet Partisi. Temel Bey hepsinin tanıdığı, güvendiği şuanda da gerçekten desteklediği bir liderdir. Biz bu süreç içerisinde böyle bir tablo ile inşallah Temel Bey’in bu seçim sonucunda cumhurbaşkanı olarak 1. turda çıkacağına inanıyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayına bu millet destek vermiyor. Yüzde 25 üzerine çıkmıyor.Zaten bu ittifakta Cumhuriyet Halk Partisi’nin çok arzulu olma sebebi bu. Yine Meral Hanım’ın bugün Güneydoğu ile sorunu var. Ülkenin bazı kesimleriyle sorunu var. Şuanda Türkiye’nin hiçbir bölgesinde sorunu olmayan tek lider var oda Temel Karamollaoğlu.

Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa nasıl bir yol izleyeceksiniz?

  1. turda muhtemelen oy oranları çok farklı çıkmayacak ama Muharrem İnce daha yüksek oy alsa dahi Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Temel Bey’in lehine çekileceğini düşünüyorum. Böyle olduğu zamanda stratejik olarak yüzde 60 bandında şuanda, görüyorsunuz millet ittifakını; yüzde 60 oy alarak 2. turda Temel Bey Allah’ın izni ile İnşallah Cumhurbaşkanı olacak. Şimdiden ilan etmeye hazırlanıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin en az yüzde 25’i Meral hanımı istemiyor.

 Taban, CHP  ittifakına ne diyor!

 Millet ittifakı içinde bulunmayı tabanınıza anlatabiliyor musunuz?

Eğer ormanda aslan, çakal, kurt, ceylan, hepsi aynı yöne kaçıyorsa bilinki ormanda yangın vardır. Bizde bu yangını gördüğümüz için millet ittifakı yaptık.Şu tarihi örneği vermek istiyorum; Biliyorsunuz Kuva-yi Milliye olayı var. İstiklal Savaşı’mızdan önce tarih tekerrür eder eğer ibret alınmazsa. İstiklal Savaşı’mızdan önce bugün bizim birarada olmak istediğimiz İngiltere’si, Fransa’sı, İtalya’sı, Yunanistan’ı bizi işgal etmişlerdi. Bugünkü Irak’ın Suriye’nin durumundan daha kötüydük. Bu şartlar altında birçok insan bu durumdan nasıl kurtulacağına kafa yoruyor. Bir grup çıktı dediler ki; “Biz İstiklal Savaş’ı yapamayız. Silahımız yok, uçağımız yok, bize kim silah verecek? Kazanamayız, diyelim ki kazandık bu millete iş verecek fabrika yapacak paramız yok. Gelin Amerika’nın himayesine girelim. O bizi diğer düşmanlardan kutarsın. Bize fabrikalar yapsın. Biz onların yanında çalışalım.” Bu görüş etrafında bir parti kurdular. Amerikan Muhipleri Cemiyeti. Yani Amerikan Sevenleri Partisi kurdular. 2. bir grup dedi ki “Yok,Amerika daha yeni ortaya çıktı. Yürüyüp yürümeyeceği daha belli değil. İngiltere’nin himayesine girelim onlar daha köklü bir devlet. O bizi diğer düşmanlardan kurtarsın bize fabrikalar yapsın biz onlarla çalışalım.” Onlarda İngiliz Muhipleri Cemiyeti kurdular. İngiliz sevenleri partisi.

  1. bir parti çıktı daha sonra dediler ki; “Amerika’dan da, İngiltere’den de güçlü Allah vardır. Biz ya İstiklalimiz ile yaşarız ya da ölürüz.” İstiklal mücadelesi başlatmak için onlarda bir parti kurdular. Kuva-yi Milliye. Bunların hepsinin toplandığı ittifak çatısı Kuva-yi Milliye, yani Milli Kuvvetler. Yani kurtuluş için milli görüşü esas alıyor. Ben mandacılara halen daha vatan haini demiyorum. Kurtuluş için bir şey öne sürüyor. Milletimiz Kuva-yiMilliye’nin yolu zor olmasına rağmen onu tercih etti. Onlar iktidara geldi onlar kurtuluş savaşına giriştiler. Allah’ın yardımı ile milletimizin mücadelesi ile kurtuluş savaşı kazanıldı.

İLK GÖRÜŞMEMİZİ AK PARTİ’YLE YAPTIK

Kuva-yi Milliye tek tip insanlardan oluşmuyordu. O Kuva-yiMilliye’nin içinde dindarlar vardı, liberaller vardı, dindar olmayanlarda vardı. Yani milletimiz bir araya geldi o gün ve bir tehlike sezdi. ‘Torunlarımıza ne hesap vereceğiz’ dediler, engel oldular. Bugün AK Parti kiminle birleşirse birleşsin. Özelleştirmeye devam edeceğim, diyor. Biz ilk olarak ittifak görüşmelerini AK Parti ile yaptık biliyorsunuz ve onlar bize 4 kere geldiler. Seçimden sonra tekrar bir hükümet kurma çalışması olmaması şartımızı ilettik. 24 Haziran’da yeterli oyu alırsa Cumhurbaşkanı tek başına hükümet olacak. Benim desteklemediklerim olacaksa çıkalım şimdiden ki bunların başında ekonomi geliyor. Bugüne kadar özelleştirmelerle yüzde 60-65’i yabancılara gitmiş. Sen bunları satamazsın, şeker fabrikalarını satamazsın. Sen bana şart koşamazsın. Kapat dükkânını gel. Ben dükkânımı kapatıp gelirsem sana benzeyeceğim. Ülkem kaybedecek. 20-50 milletvekili verirsin beni ikna edersin benim menfaatime ama ülkenin aleyhine. Genel başkanımız en son Konya’da cevap verdi; Değil 20, 50, 250 vekil versen şu teklifinizi kabul edemeyiz. Çünkü ülkemiz kaybediyor.

AB hakkında düşünceleriniz nedir?

Avrupa Birliği (AB) bizim asla girmememiz gereken bir birlik. Çünkü Avrupa Birliği uluslararası bir anlaşma değil. Avrupa Birliği tek devlet olmak. Eskiden SSCB vardı. İçerisinde Azerbaycan, Kazakistan, Türki cumhuriyetler vardı. Hepsinin meclisi vardı. Başbakanı vardı ama Sovyet Parlamentosu tarafından yönetiliyordu. Biz Avrupa Birliği’ne girince TBMM duracak. Başkanımız Cumhurbaşkanımız olacak ama esas karar organı Avrupa Parlamentosu olacak. Biz oraya milletvekilli göndereceğiz. Nasıl bir şey bu? Şuanda Büyükşehir Belediye Meclisi var, Belediye Başkanı var. Belediye meclislerinde başkanlarvar ama Büyükşehir’in dediği oluyor. Bu yüzden bizim anayasamızın 90. maddesine ek koydular. Ne diyor orada uluslararası sözleşmeler, anlaşmalar, uluslararası mahkeme kararları bizim anayasamızın üstündedir.

Biz kimseye söz vermedik

Olası bir ikinci tur ihtimaline yönelik şimdiden çalışıyor musunuz?

Biz CHP ile seçim işbirliği yaptık. Bizim hiçbir partiye 2. tur için verilmiş sözümüz yok. O gün geldiğinde biz şartlara bakacağız. Duruma bakacağız ki biz bunun üzerinde Temel Bey ile ittifak yapılacağını kanaat ediyoruz. AK Parti’nin tabanında yüzde 30 kayma bizim Temel Bey’e gelecek. Cumhuriyet Halk Partisi ile ABD’siz bir Türkiye için anlaştık. Ticaret yaparız ancak biz ABD’yi müttefik kabul etmiyoruz. Stratejik ortak hiç kabul etmiyoruz. Bunların hepsini gözden geçireceğiz. Stratejik ortaklığın olmamasının sebeplerinden biriside Fırat Kalkanı ve diğer operasyonlarda ülkemizde bulunan üslerden Amerikan uçaklarının kalkması. ABDteröristlere silah verdi;sen benim sırtımdan hançer vuracaksın ben seni halen ortak olarak göreceğim…Yok, öyle bir şey!

Peki, CHP ile bugüne kadar onca fikir ayrılığı varken…

CHP adil düzen çizgisine geldi. Genel Başkanımızın ekranlarda söylediği gibi,“Eğer asgari ücret 5850 lira değilse bu ülkede adil düzen yok demektir.” Biz bunu 3 sene içerisinde sağlayacağız, dedi. Rahmetli hocamızın sağladığı gibi sağlarız. Asgari ücretin devlete zararı yok, faydası var. Bunun zararı özel sektöre. Özel sektör ‘Maliyetlerimiz büyük,biz dünya ile nasıl rekabet edeceğiz’diyor. Haklılar ama asgari ücretle çalışanların diğer maliyetlerini düşüreceğiz biz. En önemli girdilerden birisi faiz maliyetleri. Faiz bitecek. Bizim elimizdeki doneler diğerlerinde yok. Bir tanesi denk bütçe. 10 milyar dolar. Bizim kaynağımız var, onların yok. Yolsuzluk, israf bitecek. Kaynaklar buralar… Belediye Başkanımız Alinur Bey çıktı “Şu stada bugüne kadar 500 milyon harcanmış daha 100 milyon isteniyor. Aynı stat Konya’da 150’ye yapıldı” dedi.