Kadına, çocuğa, hayvana şiddet haberleriyle neredeyse her gün karşılaşır olduk. Bir insanın psikopat olup olmadığı konusunda bilgiler veren Psikiyatri Uzmanı Dr. Haluk Hıdıroğlu, özellikle eş seçeceklere uyarılarda bulundu. “Her psikopat aslında sinirlidir. Çoğu kendisini saklamakta oldukça ustadır” diyen Hıdıroğlu, “Psikopat insanlar kendilerini hümanist, hayvansever, iyi bir arkadaş veya sevgili maskesiyle pazarlayabilirler. Akıllı bir psikopatı anlamak oldukça zordur. Yüzeysel bir cazibeleri vardır. İnsanların duygularını sezgisel olarak hissetme ve sömürme konusunda çok yeteneklidirler. Bu özelikleri nedeniyle kadınlar tarafından kısa dönem ilişkilerde çok beğenilirler” dedi.

SIK SIK YALAN SÖYLÜYORLAR

Her katil psikopat olmadığı gibi her psikopat da, katil olmadığını dile getiren, Hıdıroğlu, “Halk arasında ‘psikopat’ olarak nitelendirilen ‘antisosyal kişilik bozukluğunu’ tanımlayalım. Bu insanlar başkalarının haklarını umursamama, sık sık yalan söyleme, başkalarını dolandırma, dürtüsellik, yasal yükümlülüklere uymama, sinirlilik ve saldırganlık, kendisinin ya da başkalarının güvenliğini umursamama, sürekli bir sorumsuzluk halinde olma, yaptıklarına kendince bir kılıf uydurma, vicdan azabı çekmeme özellikleri ile tanınırlar. En çok narsistik kişilik bozukluğuna benzerler, bu nedenle agresif narsist olarak adlandırıldıkları da olmuştur. İnsanların doğuştan mı yoksa sonradan mı bu hale geldikleri tartışmalı bir konudur. Yapılan çalışmalarda bazı özelliklerin genetik olarak geçtiği düşünülmektedir” diye konuştu.

ÇİZGİ FİLMLER ŞİDDETİ ARTIRIYOR

“Son yıllarda şiddetteki artış çeşitli nedenlere bağlanabilir” diye konuşan Hıdıroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Madde kullanımının artması, suç işleyenlere yeteri ceza verilmemesi, akrabalık, komşuluk ve aile ilişkilerinin bozulması, hızlı fakat kültürden yoksun şehirleşme, kültürel bozulma bu sebeplerden bazılarıdır. Ayrıca çizgi filmlerde, dizilerde öfkenin güzel bir davranış gibi sunulması, suçlu tiplemelerin özendirilmesi, dürüstlüğün, iyi niyetin, aptallık gibi sunulması, sakin çocukların ezik damgası yemesi, saldırgan çocuk ve gençlerin aile ya da toplum tarafından çarpık bir anlayışla eleştirilmemesi hatta desteklenmesi, insanların şiddet kullanarak istediğini elde edebileceğine inanmaları gibi pek çok neden şiddetin giderek artmasına sebep olmaktadır.”

GÜNLÜK İŞİNE DEVAM EDİYORLAR

Seri katilin özellikleri konusunda bilgiler veren Hıdıroğlu, “Çok sayıda adam öldüren, toplu cinayet işleyen herkes seri katil değildir. Günlük yaşamını devam ettiren kişiler olmaları, en az 3 cinayet aynı yöntem, silah ve benzer törenle işlenmiş olması gerekir. Kurbanların genellikle tanınmamış kişiler olması, çoğunun çocukluğunda kötü muameleye veya tecavüze uğraması, seri katillerin özelliklerindendir. Neden Türkiye’de seri katil sayısının az olduğuna gelince, toplum içindeki yakın bağların ve toplumsal grupların koruyucu rolü olduğunu düşünüyorum. Giderek bozulmaya başlasa da aile yapısı, değer yargıları, komşuluk ilişkileri, akrabalık bağları, herkesin az çok toplumda kendine yer bulabilmesi koruyucu faktörlerden bazılarıdır” şeklinde konuştu.