Hepimiz misafir değil miyiz?

Öncelikle çalışmalarınızda  başarılar dilemek istiyorum başkanım. Ayrıca bizleri makamınızda konuk ettiğiniz için teşekkür ederiz. 'Çalışmalar nasıl gidiyor Gemlik’te acaba'  diyerek röportajımıza başlamak isterim...

Marmara'nın incisi, zeytinin başkentini, adım adım bahsettiğimiz hedefe doğru götüreceğiz inşallah. Elbette bunu barış ve huzur ortamı içerisinde gerçekleştireceğiz, o iddia da inşallah ayakları yere basan bir duruma dönüşecek.

Öncelikle şöyle bir analiz yapmam gerekiyor. Türkiye'deki bütün belediyeler gibi burası da borçlu bir belediye idi. Bunun yanı sıra bir de Belediye Başkanlığı makamı 8 yıl boyunca Gemlik'te bir dünyaya bakışın, bir ideolojik durumun angajman alanı olarak kullanılmış, böyle görülmüş. Adeta vatandaşı tek tip olmaya sevk eden zorlayan bir anlayışla yönetilmiş. Ondan vazgeçtik  öncelikle. Her anlayıştan, her dilden, her ırktan, her mezhepten, her renkten, her düşünceden insan var Gemlik'te hepsi var 81 vilayetin hepsinden var istisnasız. Adana'dan Düzce'ye kadar her yerden yurttaşımız var. O halde bizim ne istediğimizi bir tarafa bırakıp vatandaş ne istiyora bakmamız lazımdı, ona uygun hareket etmeye çalışıyoruz. Çok ciddi bir boşluk bırakılmış kültürel faaliyetler noktasında. “Gemlik’e doğru denizi göreceksin sakın şaşırma” diyen Orhan Veli’ye de bir vefa örneği göstermek adına 12 ayın her birinde sanatın bir dalını işleyen bu anlayışla faaliyet gösteren bir kültürel organizasyon yapısı ortaya çıkarttık. Tiyatro dedik, resim dedik, heykelcilik dedik, şiir dedik hepsi var bu ay müzik ayı  mesela, bir daha söylüyorum; her kulağa, her kalbe, hitap etme ihtimali olan ne varsa hepsini beraber yapıyoruz. Ses  yarışması var içerisinde Gemlik’in sesini arıyoruz. Müziğin  her alanından konserler olacak.

81 vilayetten gelen birbirini tanımakta zorlanan, ayrı ayrı yaşam alanları oluşturan, kendi derneği dışında bir yapının içerisine girmekte zorlanan yurttaşları bir araya getiriyoruz. Bir kaynaşma ve barışma olanağı sağlıyoruz. Tanımadığından korkarsınız,” tanımalısınız” diyoruz, bir araya gelmelerine olanak sağlıyoruz. Bir yandan dezavantajlı gruplar engelliler, yaşlılar, kadınlar ve çocuklarla temas etmeye çalışıyoruz çocukları mutlu edebilirsek, bütün ülkenin mutlu olacağına inanıyoruz. Odağımıza aldık onları. Acayip  de keyif alıyorum  geri dönüşlerinden ,onların o saf, masum, kalplerinden gelen “Uğur Amca” hitabı her şeyin üzerinde benim gözümde. Bir taraftan bunlarla uğraşıyoruz bir yandan da, işte köylere, arazi yollarına 2 milyon 469 bin zeytin ağacı olan kentte köy yollarına hiç girilmemiş. Fen İşleri müdürlüğümüz aşağı-yukarı 6 ay köylerimizin arazilerine ulaşım noktasında ekipmanı ile çalışmalar yaptı. “Belediyem olduğunu hissettim” demelerini sağlayacak ,işler yapıyoruz. Atatürk anıtlarının olmasının sebeplerinden biri odur, en çok eksik bırakılan alanlardan biri adeta bu ihtiyaç görmezden gelinmiş. Bütün ömrünü Gemlik'te geçirmiş dünya çapında ünlü bir heykeltıraşımız vardı, vefat etti, Tankut Hoca’nın atölyesinde yaptık bu işleri istenilen köylere  kalpaklı, isteyenlere sivil Atatürk büstlerini yerleştirdik. İnsanlar mutlu olunca tabi bizde  dolayısıyla  mutlu oluyoruz.

 

Tabi, zaten bunlar kadrolu işçilerimiz , bu seviyenin altında maaş alan yoktu. Bu yüzden ortalama % 21 zam yaptık. Neden yaptık? Eğer nenim personelim  evine gittiğinde ekonomik sıkıntılar sebebiyle  mutsuz oluyorsa, benim o personel ile bu kentte yaşayan insanları mutlu etmem mümkün değil. Mutlu insan iyi işler ortaya çıkartır. Personelimiz evine gittiğinde ne kadar rahatsa ailesi ile birlikte çocuklarının yanında sabah buraya geldiğinde performansı o kadar yükselir. Asıl  belediyenin yan şirketleri üzerinde çalışan arkadaşlarımıza  çok daha iyi bir iyileştirme yaptık. Temmuz ayından itibaren yürürlüğe girecek, o arkadaşlarımıza da %30 zam verdik. O kardeşlerimizin maaşı  daha düşüktü. 84 lira yevmiyeleri  vardı, 110 liranın altında yevmiye olmayacak dedik. %4’ünü  aldılar zaten yılbaşında cumhurbaşkanının imzası ile kalan  %26'yı da 1 Temmuz itibariyle biz vereceğiz. Bir daha söylüyorum; benim mesai arkadaşlarım çocuklarının yanında ailesi ile birlikte yuvasında mutlu değilse burada bana doğru işi çıkartması mümkün değil öyle görüyoruz insanın yaşam standartları içerisinde inşallah bir gün bütün ülkemizi yaşatabiliriz ama maaşı veren biri olarak belediyenin kaynaklarını yöneten biri olarak bunu  kendi personelimden esirgemem. Kimsenin sendikası ile de uğraşmadık. Birinde Hak-İş var diğerinde Disk var, gittik ikisiyle de aynı sözleşmeleri imzaladık.

 

Çok önemli, çok prestijli bir iş. Eğer orada yerli ve milli bir otomobil üretilirse bir görün bakın beni Belediyeler Birliği toplantısında, bütün belediye başkanlarına “geç bakalım şuraya” diyeceğim milyonluk illere, ilçelere. “Türkiye'ye bir tane üretiliyor ve bunu biz üretiyoruz” diyeceğim. O kadar prestijli bir iş. Türkiye'nin çok uzun zamandır hayalini kurduğu bir iş, proje  bir ara denendi biliyorsunuz emperyalizmin etkisi ile başarısızlığa uğradı. Umarım bu sefer başarılır. Ve ben buna  ev sahipliği yapan Belediye Başkanı olmanın kıvancı içerisindeyim. Ama  eğer biz hazır olmazsak bu durum bizim için avantajlı olmaktan çıkar. Çünkü Cumhurbaşkanının ilk ağızdan televizyonlarda istihdama yönelik açıklamaları zaten yoğun bir göç alan Gemlik’i daha ciddi bir göç baskısı altına aldı. 

Kenti hazırlamalıyız. Biz de ona  gayret ediyoruz. İşin o tarafına çalışıyoruz. Çok kısa bir süre bizim yerel yönetimin  kaynaklarıyla hazırlamamız çok kolay değil ama gerekli görüşmeleri yapıyoruz, girişimleri yapıyoruz, sonuçlar inşallah iyi olacak. 3 numaralı otomobili de ben istiyorum biliyorsunuz, birinciyi Cumhurbaşkanımız istedi , ikinciyi  gerçi Sanayi ve Teknoloji Bakanımız istemedi ama ben ona o hakkı bıraktım, ona yakışır. Üçüncünün ev sahibi olarak bizim olması lazım. Büyükşehir Belediye başkanı da istiyor ama ona da 16. otomobil olur diye düşünüyorum.

Siyaset yapıyor milletvekilimiz kendi partisinden birinin  belediye başkanı olmasını arzu edecektir elbette. Onun Gemlik’i sevdiğine de bu anlamda bu kadar güveniyorum. Misafirlik konusuna gelince de “sonuçta hepimiz misafir değil miyiz dünyada”.

 

Gemlik’i  seviyorum. Gemlik için anlatmış olduğumuz üzere çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor bundan sonra da artarak devam edecek son olarak  başta Gemlik'te yaşayan Gemlikliler olmak üzere bütün yurttaşlarıma sağlık, sıhhat, afiyet ve esenlikler diliyorum.