Uysal, gribin vücut yorgunluğuna neden olan hastalık olduğunu, tedavi yönteminin hastanın yaşına ve kişisel özelliklerine bağlı olarak belirlendiğini kaydetti. Dr. Uysal, "Bu hastalık, küçük çocuklarda, bebeklerde, 65 yaş üstündeki kişilerde, şeker, tansiyon, kalp rahatsızlıkları, astım gibi sistemik hastalığı olan kişilerde, kanser hastalarında, organ yetmezliği bulunan kişilerde çok daha tehlikeli seyredebilmektedir. Hatta hayat kaybına varan tablolara yol açabilen tehlikeli bir hastalıktır. O yüzden bu kişilerde uygulanan grip tedavisi biraz daha agresif olabilmektedir. Bu vakalarda antiviral ilaçların kullanımı gündeme gelmektedir. Yine ateş düşürücüler ve mevcut ağrı kesicilerden fayda görülür. Burun akıntılarını azaltmak için tuzlu sular, C vitamini kullanılması ve dinlenme önemlidir. Ama özellikle sistemik hastalığı olan yaşlı kişilerde, hastanede yatmalarını gerektirebilecek durumları göz önünde bulundurmak gerekir. Bahsettiğimiz grupta grip tedavisi yakın takip gerektirir" diye konuştu. 


DOKTORA DANIŞMADAN KULLANMAYIN
Grip tedavisinde antibiyotiğin, viral enfeksiyonun üstüne bakteriyel enfeksiyon eklendiyse kullanılabildiğini anlatan Dr. Uysal, "Virüsler bağışıklık sistemimizi yorduğunda daha savunmasız kalırız. Bu gibi durumlarda otit, sinüzit, kulak iltihabı, bademcik iltihabı ya da pnömoni gibi bir akciğer enfeksiyonu geçirirsek antibiyotik kullanmak gerekebilir. Bunun haricinde doktora danışmadan kesinlikle antibiyotik kullanılmamalıdır. Antibiyotikler seçici ilaçlar değildir. Vücuda aldığınız an duyarlılığı olan her mikroba savaş açarlar. Antibiyotik kullanıldığında iyi kötü demeden bütün duyarlı mikroplarımız ölür. Bundan sonraki geçirdiğimiz hastalıklarda hem tedavi kozlarımız azalır hem de daha kuvvetli, daha fazla yan etkisi olan antibiyotikleri daha uzun süre kullanmamız gerekir" dedi. (DHA)

ONKODAY'dan serviks tartışmalarına son nokta ONKODAY'dan serviks tartışmalarına son nokta