Doç. Dr. Barış Yeniad, Göz kapağı düşüklüğünün doğuştan veya ilerleyen yaşlarda görülebildiğini belirterek, “En sık göz kapağı düşüklüğü nedenleri yaşa bağlı göz kapağını kaldıran kaslarda güçsüzlük, göz bölgesine gelen travmalar, geçirilmiş göz ameliyatları, miyokondrial miyopati gibi kas hastalıkları ve doğuştan göz kapağı kaslarının yeterli gelişmemesidir” dedi.

Arama kurtarma ekibinden sporculara afet eğitimi Arama kurtarma ekibinden sporculara afet eğitimi

ACİLEN DÜZELTİLMELİ

Doğuştan göz kapağı düşüklüğünün, göz kapaklarını yukarı kaldıran” levator palpebralis” olarak adlandırılan kasın yeteri kadar gelişmediği durumlarda ortaya çıktığını ifade eden Doç. Dr. Yeniad, “Her 10 bin doğumda bir bebekte bu durum ortaya çıkabilmektedir. Doğuştan göz kapağı düşüklükleri sadece estetik bir durum değildir. Eğer üst göz kapağı göz bebeğini kapatacak kadar düşükse o gözde tembellik riski olduğundan ileride görme kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle düşüklüğün acilen düzeltilmesi gerekmektedir. Göz bebeğini kapatmayan göz kapağı düşüklüklerinde ise, eğer düşüklük tek taraflı ise sağlam gözde kapama yapılarak kapak düşüklüğü bir süre izlenebilir. İki taraflı doğuştan göz kapağı düşüklüklerinde altta yatan nedenler araştırılmalıdır. Bu tür durumlarda genel kas hastalıkları kapak düşüklüğüne yol açabildiğinden göz doktoru ve çocuk doktorunun birlikte çalışması gerekmektedir” diye konuştu.

TEDAVİDE TECRÜBE ÇOK ÖNEMLİ

Göz kapağı düşüklüğünün tedavisinin cerrahi olduğunu anlatan Doç. Dr. Yeniad, “Yapılacak cerrahi tedavi seçiminde muayenede uygulanacak tanı yöntemleri son derece önemlidir. Kapak düşüklüğünde yanlış tedavi uygulandığında yüz güldürücü sonuçlar alınamaz bu nedenle cerrahi tedavide tecrübe son derece önemlidir. Tanı yöntemleri arasında en önemlisi göz kapağını kaldıran kasın ne kadar çalıştığının tespitidir. Eğer bu kas iyi çalışıyorsa ameliyat sonrası sonuçlar çok daha iyi olmaktadır. Temel olarak göz kapağı düşüklüğünün tedavisinde iki yöntem mevcuttur. Birinci yöntem; göz kapağını kaldıran kas yeteri kadar çalışıyorsa bu kasın kuvvetlendirilerek daha iyi çalışır hale getirildiği levator cerrahisidir. Eğer göz kapağını kaldıran kas çalışmıyorsa göz kapağı frontal askı dediğimiz yöntem ile alnımızdaki frontal kasa içeriden asılır. Askı yönteminde bacaktan alınan otojen fascia lata veya silikon gibi materyaller kullanılabilir. Çocuklarda her iki yöntem de genel anestezi altında yapılmalıdır. Hastaların bilmesi gereken en önemli husus kapak düşüklüğünde uygulanan cerrahi sonrasında tekrar ayarlama yapmak gerekebilir. Her iki kapak arasında 1 mm' den az fark olması başarı kriteri olarak kabul edilir. Ameliyat sonrasında dikişler ise 1.haftada alınmaktadır. Küçük çocuklarda eriyebilen dikişler kullanılırsa dikiş alınmasına gerek yoktur” ifadelerini kullandı. (İHA)