Ahmet KUNDAKCI/Özkan YILDIRIM
İnegöl siyasetine yön veren aynı zamanda meslek hayatında da birçok başarıya imza atmış Avukat Tevfik Bayraktaroğlu ile ülkemizin içinden geçmiş olduğu güncel gündemleri de değerlendirdiğimiz güzel kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.
Öncelikle Tevfik Bey bizleri bu güzel ofisinizde karşıladığınız, konuk ettiğiniz için size teşekkür etmek isterim. Uzunca bir süredir, eski başbakanlardan Sayın Davutoğlu ve eski bakanlardan Sayın Babacan’ın kuracakları partilerle ilgili kulis bilgileri gündemi epeyce bir meşgul etmekte ve bu bağlamda da hem Bursa'da olsun, hem de İnegöl'de olsun yerel teşkilatlanma bakımından birçok kişiye tekliflerin gittiği görülmekte, duyulmakta. Bu konuyla ilgili sizin de görüşlerinizi almak isteriz ,bu yeni kurulma aşamasındaki partilere sizin bakışınız nasıl acaba?
ANAHTAR HALA AK PARTİ’DE.
Bende sizlere İnegöl’e kadar gelmiş olduğunuz için öncelikle teşekkür etmek istiyorum Özkan Bey. Sorunuza cevap vermeden önce küçük bir analiz yapmak isterim. Ülkemizin ihtiyacı esas itibariyle konulan hedeflerin gerçekleştirilmesi ile ilgili, altyapısının, insan kaynaklarının, siyasi iradenin vesaire arkasının doldurulabilmesidir. Bu mekanizmayı sağlayacak mekanizma hala AK Parti'de bulunmakta,öncelikle bunu söylemek isterim. Biz AK Parti'nin felsefesine, yürüyüşüne, dünya görüşüne, temelden kuruluşundan beri iştirak ettik, ediyoruz. Türkiye'de daha yapabileceği çok şeylerin olduğuna inanıyoruz, dolayısıyla her türlü sıkıntıların, düzenlemelerin yenilenmelerin, yeni projelerin AK Parti'nin çözeceğine inanıyorum.
BEĞENMEDİN PARTİ KUR BU YOL, İYİ YOL DEĞİL
öyle biraz geçmişe gidelim. Mesela bugün Demokrat Parti yok, Adalet Partisi yok, Doğru Yol Partisi yok, Anavatan Partisi yok. Bir şeyi hemen, ufak tefek sıkıntılarla partinin yerine başka şeyler ikame edip de tekrardan güç kaybetmesi ülke demokrasi açısından da uygun değil. Fransa'ya, Almanya'ya ,İngiltere'ye yani Batı demokrasilerine baktığınız zaman bir muhafazakar parti oluyor, bir sosyal demokrat parti olabiliyor, başka bir ülkede İşçi Partisi olabiliyor, ülkesine göre değişiyor ama bu partiler devamlı var ve kurumsallaşmışlar. Bunlar hiçbir zaman yok olmadı. Yapılması gereken yenilemeleri, vizyonları, fikir değişikliklerini insan kaynaklı değişikliklerini, bakış açılarını güncellemek gerekir diye düşünüyorum. Bunları tamamen komple yok sayamazsınız. Eski partilerden yukarıda saymış olduğum hiçbir parti şu an yok, mutlaka yenilenmelerin partilerin kendi içlerinde olması lazım. Beğenmedin yeni bir parti kur, onu beğenmedin bir tane daha kurdur, bir tane daha kurdur, bu böyle olmaz diye düşünüyorum.
TEKLİFLERE KAPIM “KAPALI”
Cumhuriyet değerleri ile demokrasi değerleri ile insan hakları değerleri ile bunun hep birlikte gitmesi lazım yürümesi lazım. Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyeti kurmuş, saltanat kurmamış. Bazı gruplara al kardeşim bu devlet sizin dememiş. Cumhuriyeti kurmuş hala biz bu tartışmaları bitiremiyoruz, kardeşim al bu cumhuriyeti, al bu memleketi ileriye götürmek istiyorsan sen götür.
• Çok doğru söylediniz Tevfik Bey, AK Parti'nin kurulduğu ilk dönemlerde işte Sayın Tayyip Erdoğan başbakan olamadığından Abdullah Gül’ün önü açılıyor, Başbakan oluyor, sonrasında sorun giderilince Recep Tayyip Erdoğan Başbakan oluyor, sonrasında Abdullah Gül Cumhurbaşkanı oluyor derken Sayın Davutoğlu Başbakan, Sayın Babacan ekonomiden sorumlu devlet bakanı oluyor, çok uzun yıllar boyunca. Yani ekip olarak güzel bir çalışma oluyor ama derken sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı süresinin bitimiyle birlikte bir sıkıntı yaşanmaya başlanıyor ve şimdi de gördüğümüz kadarıyla hem Sayın Davutoğlu cephesinden hem de Sayın Babacan cephesinden baktığımızda yeni partilerin kurulmasının son aşamasında olduğu görülüyor. Peki bu 2002’den 2019’a bu kronolojiyi, gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
NEREDE ŞİMDİ “KEMAL DERVİŞ”
Şimdi biliyorsunuz siyaset, insanlarla yapılan bir faaliyettir. Yani insan alırsınız arkasına bir görev verirsiniz, arkasına siyasi iradeyi koyarsınız. Bir siyasi irade arkanızda varsa siz icraat yapabilirsiniz. Siz kendinizi ifade edebilirsiniz, siz kendiniz olabilirsiniz. Yani sizi Maliye Bakanı yapan bir irade yoksa, sizi Cumhurbaşkanı yapan bir irade yoksa, sizi Başbakan yapan bir irade yoksa, siz sade bir vatandaşsınız ne icraatınızdan bahsedilir, ne faaliyetinizden bahsedilir, ne de karizmanızdan bahsedilebilir. Benim AK Parti içerisinde bir şekilde çalışma imkanı bulmuş insanların kendini varsa yeteneklerini o siyasi teşkilat içerisinde Parti içerisinde olduğu için onları sergileyebilmeliler. Yani kendinden menkul dünyanın bir numaralı ekonomi uzmanı olsanız, dünyanın bir numaralı siyaset adamı olsanız, bir numaralı mucidi olsanız dahi sizin arkanızda bunu hayata geçirecek bir finansör, sponsor ,bir irade, bir kaynak yoksa sizin icatlarınız sadece kitaplarınızda kalabilir fikir olarak kalır. Maliye Bakanı olmadan neyi hayata geçireceksiniz. Başbakan olmadan neyi yapabilirsiniz. Ondan sonra da kalkıyorsunuz sizi oraya layık gören iradeyi ufak tefek günübirlik belli bir perspektifi koz olarak kullanıp yıpratmaya çalışıyorsunuz, bu ne netice getirir. Mesela aklıma geldi şimdi, Kemal Derviş gelmişti bir zamanlar ne oldu, dünyanın en ünlü ekonomistlerinden deniliyordu, sonra geldiği gibi gitti. Çünkü siyasi irade arkasında durmadı.
TÜRKİYE’Yİ YENİ MACERALARA SÜRÜKLEMENİN ANLAMI YOK!
• Aynen doğru söylüyorsunuz, çok doğru ve anlaşılır bir örnek verdiniz. Kemal Derviş'in gelişini hatırlıyorum, söylemleri daha dün gibi aklımda.
Her zaman doğup büyüdüğüm yer de İnegöl'de kalmak istedim buraya hizmet etmek istedim. Ben bozmak üzerine bir şey içerisinde asla olamam. Parti içerisin de olsun çalışmalarımızda olsun sırf yıpratmak amacıyla kesinlikle bir şeyin peşinde koşmam. Dediğim gibi gelebilecek tekliflere kapımız kapalıdır. Türkiye’yi yeni maceralara sürüklemenin hiçbir anlamı yoktur diye düşünüyorum. Bu çabaların kimlerin ekmeğine yağ süreceği de bellidir.
YENİ PARTİLERİN KİME, NEYE YARADIĞI ÇOK ÖNEMLİ
İnegöl'ümüzü kentimizi seviyoruz, kentimiz için ne yapılması gerekiyorsa her zaman gayret edeceğiz. İnegöl günden güne gelişiyor, daha da gelişecek. İnegöl halkının önemli olan refahıdır, mutluluğudur. İnegöl'ün yararına olabilecek her türlü göreve de hazırız kesinlikle görevden kaçmıyoruz. Bu aktif bir görev olabileceği gibi sosyal projelerde güç birliği de olabilir. Biz işin sonuçta mutfağında çalıştığımız gibi ,vitrininde de olabiliriz. Her zaman İnegöl'ün emrindeyim. Son olarak İnegöl’de yaşayan vatandaşlarıma, hemşerilerime selamlarımı sevgilerimi iletmek istiyorum, esenlikler diliyorum.