Durmuş, taklit ve tağşiş gibi halk sağlığını olumsuz yönde etkilediği tespit edilen firmaların ifşa edilerek kamuoyu ile paylaşılmasının çok yerinde bir uygulama olduğunu belirterek, cezaların arttırılması işletmelerin üretimden men edilmesi hatta hala halk sağlığını önemsemeyen bu işletme sahiplerinin  hapis cezası alması gerektiğini vurguladı.

Özkan YLIDIRIM

1976 Zonguldak doğumlu olan Serkan Durmuş, 1999 yılında Uludağ Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden mezun olarak Bursa’da meslek hayatına atıldı. 2006 yılında TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa İl Temsilciliği görevini alan Durmuş, 2008 yıllında Yönetim Kurulu ve üyelerinin desteği ile meslek odasını şubeleştirerek 2008-2016 yılları arasında TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı.

Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nin meslektaşlarına olan sorumluluğu, kamuoyundaki bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi ve doğru bilginin eğitimini almış meslek mensupları tarafından aktarılması gerektiğini her yerde vurgulayan Serkan Durmuş, gıdanın konuşulduğu her platformda Gıda Mühendisleri Odası'nın bulunması gerek düsturu ile 2020 Ocak ayında yapılan Şube Olağan Genel Kurulu ve seçimleri ile bayrağı tekrar alarak TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi 7.Dönem Yönetim Kurulu Başkanı oldu ve ekibiyle birlikte faaliyetlerine hızlı bir şekilde başladı.

21 YILDIR SEKTÖRDE

21 yıldır Catering sektöründe mesleğini icra etmekte olduğunu ve halen özel bir firmada Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığını  ekledi. Gücünü üyelerinden alan Meslek Odalarının, mesleki anlamda yükselişini üyelerinin örgütlü yapısından kaynaklandığını vurgulayarak, Bursa’da üç binin üzerinde çalışan gıda mühendisi bulunduğunu ve bin üyesi bulunan Bursa Şube’nin her geçen üyelerine dokunarak örgütlü yapısını güçlendirdiğini belirtti.

NİTELİKLİ EĞİTİM VEREN GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ FAKÜLTELERİNİN ÖNÜ AÇILMALI…

Üniversite fakülte ve bölüm sayılarının artması ve bağlı olarak mezun sayılarındaki artışın Gıda Mühendisliği mesleğinde yarattığı zorluklar nedir? sorusuna,

Serkan Durmuş; "Bir çok il ve taşralarda üniversite ve bölümlerin açılması, ikinci öğretimlerin açılması ile birlikte Gıda Mühendisliği Bölümü 100 civarında iken baraj sınırının artması, ikinci öğretimlerin kapatılması ve bazı fakültelerin tercih edilmemesine bağlı olarak Gıda Mühendisliği Bölüm sayısı 60 civarına kadar düştü. Nitelikli mezun vermesi açısından bu sayıların azalması aslında olması gereken doğru bir uygulama’’ dedi. Ayrıca nitelikli eğitim veren Gıda Mühendisliği Bölümü ve Fakülteler desteklenerek önü açılmalıdır diye ekledi.

KAMUDA PERSONEL YETERSİZ

 ‘’Ülkemizde Gıda Güvenliğinin sağlanması ve gıda işletmelerinin denetim görevinde tek yetkili kurum Tarım ve Orman Bakanlığı’dır. Şehirler arası çapraz denetimlerle de etkili denetimler yapılmaktadır.’’ dedi. Ancak yine de denetim etkinliğinin ve sayısısın istenilen düzeyde olmadığını ve Bakanlığın bu konuda gerekli çalışmaları yapması gerektiğini vurguladı. Belirli dönemlerde personel alımı yapan Tarım ve Orman Bakanlığı, Mayıs ayı içindeki açıklamalarında 363 gıda mühendisi alınacağını da duyurdu. Gıda sanayisinin büyüklüğü, denetim yeri ve sayısının yüksek olması göz önünde bulundurulduğunda kamuda istihdam eden gıda mühendisi sayısının arttırılması ve çok daha fazla olması gerektiğinin altını çizdi.

'ÜRETİMDEN MEN' HATTA HAPİS CEZASI VERİLMELİ

Bakanlığın belirli dönemlerde açıklamış olduğu taklit ve tağşiş listelerini hepimiz yakından takip etmekteyiz. Taklit ve tağşiş oranlarının artışının ancak etkili bir gıda politikası ve caydırıcı cezalar ile engellenebileceğini belirten Serkan DURMUŞ, tüketicinin bilinçlendirilmesinin de bu konuda çok önemli olduğunu belirtti.

Uludağ’da yeni yıl buruk kutlandı Uludağ’da yeni yıl buruk kutlandı

Denetim yapılan ve taklit tağşiş gibi halk sağlığını olumsuz yönde etkilediği tespit edilen firmaların ifşa edilerek kamuoyu ile paylaşılmasının çok yerinde bir uygulama olduğunu belirterek, cezaların arttırılması işletmelerin üretimden men edilmesi hatta hala halk sağlığını önemsemeyen ve bunu sırf ticari emelleri doğrultusunda yapan işletmecilerin hapis cezası ile cezalandırılması gerektiğini vurguladı.

Ülkemizde gıda güvenilirliğinin ancak etkin denetim ve etkin caydırma politikaları ile bilinçli tüketicilerin çoğalması ile çözülebileceğinin altını çizdi. Bunun örneklerini Avrupa’da görüyoruz dedi.

TÜKETİCİ BİLİNCİ ARTTIRILMALI

Helal gıdanın ülkemizde önemli olan konulardan bir tanesi olduğunu hatırlatıp, gıda kodeksine ve tebliğine uygun üretim yapan bir gıda işletmesinin, Türkiye’de helal gıda sertifikasına uygun üretim yaptığını belirterek yine de denetimlerin çok iyi yapılması gerektiğini söyledi.

Günümüzde gıda güvenilirliğinin çok önemli olduğunu ve tüketicinin ne tükettiğini bilmesinin en doğal hakkı olduğunu belirten Serkan DURMUŞ, maalesef gerek basında gerekse sosyal medyada gıda konusunda uzmanlığı olmayan ve gıda üretimi konusunda bilgi ve deneyimi olmayan kişiler tarafından verilen yanlış bilgiler sebebiyle tüketicilerin aklının çok karışık olduğunu bu nedenle konunun  uzmanları dışında kimseye itibar etmemelerini önerdi.

MAALESEF YANLIŞ BİLGİLER...

Bu konuda en can yakıcı örneklerden birinin süt ve süt ürünleri olduğunu belirten Serkan Durmuş, maalesef yanlış bilgiler ile endüstriyel ve ambalajlı denetime, kontrole tabi süt yerine sokak sütçülüğü gibi denetim mekanizmasının tam olarak yapılamadığı süt tüketimine tüketicinin itilmekte olduğunu endişe ile takip etmekteyiz dedi.

NORMALLEŞELİM AMA TEDBİRİ DE BIRAKMAYALIM

Salgın hastalık Covid-19 tedbirleri kapsamında marketler ve pazarlar ile ilgili alınan önlemler hakkında görüşlerini sorusuna, saha denetiminin önemli olduğunu vurgulayarak şu sözlere yer verdi: ‘’Kanun koyucular, yönetmelik ve tebliğler, tedbirlerin alınmasına yöneliktir. Tabi bu iş yönetmelik ya da genelge yayınlamakla bitmiyor. Bizim burada ki en büyük sıkıntımız şu, sadece bu dönem için söylemiyorum genel olarak ciddi bir saha denetimi sağlanması gerekiyor.’ dedi. Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı olarak alınan önlemlere karşın uygulamada problemler yaşanabildiğini, pazar yerlerinde ve marketlerde normalleşme sürecine rağmen tedbirlerden ödün verilememesi gerektiğini vurgulayarak alınan kararların sahada tam olarak uygulanmasının ancak etkili denetim ile sağlanabileceğini belirtti.