Semih ŞAHİN

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yeni anayasa ve referandum çalışmaları için Bursa’ya geldi. Soylu’nun ilk durağı Görükle oldu. Ada Kahvesi’nde hazırlanan kahvaltı eşliğinde öğrencilerle bir araya gelen Süleyman Soylu ilk olarak öğrencilerle sohbet etti. Daha sonra Mudanya’ya geçerek mütareke binası önünde vatandaşa hitap eden Bakan Soylu, oradan da Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ne geçerek muhtarlar ve sivil toplum kuruluşu liderleriyle buluştu. Akşam saatlerinde gerçekleştirdiği nokta mitinglerle Bursa programını sonlandıran Süleyman Soylu, katıldığı toplantılarda anayasa değişikliğinin gerekçelerini anlattı. Türkiye’nin hedeflerine daha hızlı ve kararlı bir şekilde ilerlemesi için bu değişikliğin şart olduğunu söyleyen Süleyman Soylu, anayasa çalışmalarının bütün detaylarından bahsederek Bursalılardan ‘Evet’ oyu istedi.

Biz ilerledikçe önümüzü kestiler

İlk olarak Görükle’de gençlerle bir araya gelen Bakan Soylu, tarihe yolculuk yaparak önceki dönemlerde yapılan darbeleri ve hükümetin düşürüldüğü zor durumları gençlerle paylaştı. Türkiye’nin daha da güçlenmesini istediklerini söyleyen Soylu, “Biz iki adım attık, iki adım daha atmak istedik. Biz ilerlemeye çalıştık ancak bizi ya darbeyle, ya ekonomik ya da siyasi krizlerle karşı karşıya getirdiler. Bunu yıllardan beri yaşıyoruz. Artık biz bunun bu ülkede tekrar etmesini istemiyoruz. Bizden sonra gelecek nesillerin de siyasi senaryolarla karşı karşıya kalmasını istemiyoruz. Başbakanların her an ipi cebinde gezmesini istemiyoruz. Başbakanların, cumhurbaşkanlarının bir gömleği idamlık bir gömleği bayramlık demesini istemiyoruz. Biz bu ülkede güçlü, özgür, hür, ayakları üzerinde duran, güçlü bir Türkiye, kuvvetli ve kudretli bir Türkiye olmasını istiyoruz” dedi.

BÜYÜK BADİRELER ATLATTIK

Bakan Soylu muhalefet partilerine ve geçmiş dönem siyasetçilerine de yüklendi. Cumhuriyet temellerine ulaşılmaması için bazı odakların üstün çaba gösterdiğini dile getiren Soylu, “Bu ülke büyük badireler atlattı ve bu badireler bu sıkıntılar belki bugün ülkemizin olması gerektiği noktada olmamasını sağladı. Bize çok sıkıntı yaşattılar. Bu milletin birlik ve beraberlik içerisinde olmasının, bu coğrafyanın ayağa kalkmasının engellenmesi için her türlü oyunu, her türlü senaryoyu ortaya koydular. Milletin birlik ve beraberliği üzerine oynadılar. Her 10 yılda bir darbe planı ortaya koyarak bu millete sürekli mesaj vermeye çalıştılar. Cumhuriyet iki temel üzerine kurulmuştur. Bunların biri tam bağımsızlık, diğeri ise egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olmasıdır. Bu iki ilkeye ulaşmamamız için ellerinden gelen her şeyi yaptılar” ifadelerini kullandı.

Her 10 yılda bir darbe oluyorsa…

Mevcut sistemdeki eksikliklerden bahseden Soylu, “Eğer bir ülkede 60 yıldır, her 10 yılda bir darbe oluyorsa, sistemi hep birlikte elden geçirmek zorundayız” eleştirisini yaparak şunları kaydetti: “Şimdi bizler için rejim değişikliği yapıyor diyorlar. Bugün onun ne kadar büyük bir yalan olduğunu ortaya koyunca o söylemlerinden vazgeçtiler. Bizim rejimimiz de, yolumuz da, çizgimiz de bellidir. Cumhuriyetimizin 100. yılında hedeflerine ulaşmış, bütün dünyaya bu cennet vatanın ne olduğunu gösterebilmiş bir Türkiye’yi inşa edeceğiz.”

MİLLETE İHANET ETTİLER

Yoğun programları arasında muhtarlarla bir araya gelen Süleyman Soylu, geçtiğimiz son genel seçimi işaret ederek, seçimlerden sonra doğan güvensizlik ve istikrarsızlık ortamından bahsetti. Yaşanan kaos ortamına dikkat çeken Soylu şunları söyledi: “7 Haziran’da hükümet kurulamayacağı söylendi. Ne yapacaktı bu millet? Türkiye kaosa gidiyor. Türkiye siyasal istikrarsızlığa doğru gidiyor. Peki, bu kime yarayacak? Tabii ki terör örgütlerine yarayacak. İkinci olarak FETÖ’ye yarayacak. 7 Haziran’ın hemen ardından terör örgütü taraftarları özerklik ilan edeceklerini söylediler. Her tarafta milleti korkuttular. Kardeşlik tanımadıklarını söylediler. O topraklara hakim olduklarını söylediler. Aldıkları oylar üzerinden milletin bin yıllık tarihine ihanet etmeye başladılar. Madem o kadar cesursun, delikanlısın, bugün özerklik diye bir şey söyle de boyunun ölçüsünü göreyim.”