Fenerbahçe´nin genç kalecisi Ertuğrul Taşkıran, teknik direktör Vitor Pereira´nın baskı ve prese dayalı bir futbol istediğini belirterek, “Hocanın istediği oyun stilinde kalecinin oyundaki yeri, biraz daha fazla. Defans çizgi olacak. Biz de buna uygun bir çalışma yapıyoruz” dedi.

Yeni sezon hazırlıklarını Topuk Yaylası Tesisleri´nde sürdüren sarı-lacivertli ekipte, genç kaleci Ertuğrul Taşkıran, kulübün resmi televizyonuna açıklamalarda bulundu. Teknik direktör Vitor Pereira´nın farklı bir oyun stili olduğuna dikkat çeken Taşkıran, “Bunu bizlere verebilmesi için çok zaman olmadığı için de bunu alabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Hocanın istediği oyun stilinde kalecinin oyundaki yeri, biraz daha fazla. Baskı ve pres istiyor. Defans çizgi olacak. Biz de buna uygun bir çalışma yapıyoruz” dedi.

“BU SENE ÇOK DAHA ÖNEMLİ”

Takım içinde pozitif havanın pozitif yönde olduğunu ifade eden genç file bekçisi, “Köklü değişiklikler oldu herkes neler olacağını merak ediyordu ki ben de merak ediyorum. Ancak görüyorum ki pozitife doğru giden bir durum var. Çünkü daha genç ve dinamik bir oluşum söz konusu. Zaten bunu antrenman tempolarından bunu fark edebiliyorlardır. Bu bakımdan beklentiler çok yüksek. Şampiyonlar Ligi´ne kalabilmemiz çok önemli. Bunun önünde maçlar var. Çok fazla zorlanacağımızı düşünmüyorum. Umarım umduğum gibi de olur. Ondan sonra bir lig serüveni başlayacak. Her sezon çok önemlidir. Bu sene çok daha önemli. Fenerbahçe çok büyük bir camia, insanlar Fenerbahçe ile yatıp kalkıyor. Ben bunu yakından görüyorum. Kiralık olarak da gittiğim yerlerde de bunu görüyorum. İnsanlar bana Fenerbahçe için yaklaşıyorlar. Tecrübeli arkadaşlarımız var, yeni arkadaşlarımız katılıyor katılacak da. Hedefler doğrultusunda en iyisini yapmak için gayret gösteriyoruz. Bence iyi de başladık. Hazırlık maçlarında ve resmi maçlarda da bunların sonuç vereceğini düşünüyorum” diye konuştu.

“FUTBOL HAYATIMI SONLANDIRMAK ZORUNDA KALACAKTIM”

4 sezon boyunca Süper Lig´de çeşitli takımlarda kiralık olarak oynadığını hatırlayan Ertuğrul, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her sezon başında buraya geri döndüm Fenerbahçe´nin başarısı için antrenmanlarda ve hazırlık maçlarında oynadım. Keza transferin son gününde Sivasspor´a gittim. Uzak kaldığım dönemde hiç kopmamış gibiyim. Yıllardır buradayım altyapıdan geldim. Döndüğüm zaman nereye geldim olmuyorum. Ama ayrılmak tabii ki zor. Fenerbahçe´nin hedefleri de benim hedeflerim de çok büyük. Oynadığım takımlarda da elimden geleni yaptım ve ayrıldığım takımlardan da hep iyi ayrıldım. Taraftarlar da aynı şekilde. Fenerbahçe çok büyük bir camia olduğu için seveni kadar sevmeyeni de var. Bunun zorluklarını da yaşadım. Ben bunları da olgunlukla karşılamaya çalıştım. Hem yaşım bunu gerektiriyor hem de Fenerbahçelilik duruşu da bunu gerektiriyor. Sadece vereceğimiz tepkiler hem ailemize hem de temsil ettiğimiz camiaya zarar verebilirdi. Geçtiğimiz yıl kaleci hataları çok konuşuldu. Eğer ben Fenerbahçe maçında öyle bir hata yapsaydım, Sivasspor maçında belki de ben futbol hayatımı sonlandırmak zorunda kalacaktım. Çünkü insanlar art niyetliler, acımasızca eleştiri yapıyorlar. Biz de duygusal insanlarız. Ama her zaman Fenerbahçe´yi bulunduğum yerde iyi temsil edebildiğimi düşünüyorum.”

“BELKİ 4 SENE ÜST ÜSTE ŞAMPİYON OLACAĞIZ”

Futbolda süreklilik ve devamlılığın çok önemli olduğunu dile getiren genç kaleci, “Her şey şampiyonluk değil. Bu sene şampiyon olamadık ama arkamızdaki tesise bakın bu tesisin temellerini belki de o kazanılan şampiyonluklar attı. Bu sene şampiyon olamamış olabiliriz ama önümüzde belki 4 sene üst üste şampiyon olacağız. Kulüpte bazı dinamikler var bunların oturması zaman alıyor. Gelen antrenörlerimizle de konuşuyoruz. Çok şaşırıyorlar birincisi Türkiye´yi İstanbul´u gördükten sonra şaşkınlığa uğruyorlar, sonrasında da böyle bir tesisi gördüklerinde şaşırıyorlar. İnanın buradaki personel elinden geleni yapıyorlar. Yabancı oyuncular da antrenörler de buna şaşırıyorlar. Başarının 6 aylık, bir senelik olmadığını başarının devamlılıkla mümkün olduğuna inanıyorum” şeklinde konuştu.