Psikolog Prof. Dr. Cebrail Kısa, hareketsiz yaşam ve depresyon ile ilişkisine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Kısa, “Hareket ya da fiziksel aktivite/egzersizler psikolojik olarak tempolu ve tekrarlayıcı ritmik olmaları nedeniyle hipnotik bir olumlama yaratıyor. Bu meditasyon etkisi de gevşeme yaratarak duygusal yakınlığı ve olumlu bilişleri artırıyor. Biyolojik olarak da fiziksel egzersizler merkezi sinir sisteminde serotonin ve nörepinefrin düzeylerinde yükselme sağlayarak depresyonun düzelmesine katkıda bulunuyor. Bundan dolayı da hareket ya da egzersizler; nefes egzersizleri, fiziksel egzersizler, duygusal egzersizler ve bilişsel egzersizler hafif ve orta düzeydeki depresyon tedavisi için ilk basamaktır. Bu bilimsel bilgilerin elde edilmesinden sonra depresyon ilgili çalışmalarda çocukluk dönemi yaşantıları ele alınmıştır. Özellikle de sosyal beceri eksikliği, içe kapanma, sosyal etkileşimin az olması ve apati (çevreye karşı anormal derecede ilgisiz ve duyarsız kalma durumu) çocukluk döneminde ve erişkinlikte depresyon gelişimi için önemli risk faktörleridir” diye konuştu.

Bursa 'Şehir'de Bursa 'Şehir'de

BAĞIMLILIK GELİŞİMİNİ TETİKLEMEKTEDİR
Bilgisayar başında çok fazla vakit geçiren çocukların risk altında olduğunu belirten Prof. Dr. Kısa, “Çocukluk ve ergenlik dönemi bir bakıma erişkinliğe hazırlanma aşamasıdır. Çocuklar, ergenler, erişkinler özellikle de çocuklar anneleriyle, aileleriyle, arkadaşlarıyla, etkileşim içinde bulundukları nesneler, kişiler ve kurumlarla güvenli bir bağ kurduklarında iyi hissediyorlar. Bu olumlama ve onay bir bakıma mezolimbik yolak da dopamin salınımının yavaş ve ritmik olarak salınmasını sağladığı için ruhsal olarak iyi hissetmemize neden oluyor. Diğer taraftan sorun PC başında ya da tek nesne bağlamında başka hareketsiz bir durum olduğunda ise kesinlikle bu yolak daha hızlı ve yoğun dopamin salımına neden olarak bu yolağın bozulmasına ve bağımlılık gelişimini tetiklemektedir. İşte bu nörofizyolojik değişiklikler hem çocukluk döneminde hem de sonrası için erişkinlerin hareketsiz kalmasına ve fiziksel egzersiz yapmamalarına neden olarak depresyon gelişimi için bir risk kaynağı olabiliyor” ifadelerini kullandı.

YETİŞKİNLER İÇİN DE GEÇERLİ
Yetişkinler için de hareketsiz kalmanın depresyona yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Cebrail Kısa “Son yıllarda hem depresyon tedavisinde hem de depresyonun ortaya çıkma riskini azaltması nedeniyle fiziksel egzersizlere önemli bir vurgu yapılmaktadır.  Hareket ya da egzersiz kavramı kendi içinde nefes egzersizleri, fiziksel egzersizler, duygusal egzersizler ve bilişsel egzersizler olarak sınıflandırılabilir. Bu konu ile ilgili ilk bilimsel veriler çocuklardan ziyade aslında erişkinlerle yapılan çalışmaların sonucunda ortaya çıkmıştır. Hareket etmek ya da daha bilimsel bir dille söylemek gerekirse düzenli fiziksel aktivitede bulunmak fiziksel ve ruhsal olarak iyi hissetmek ile ilişkili bulunmuştur. Özellikle de orta düzeydeki fiziksel aktivitenin, 45 dakikalık tempolu yürüyüş ya da bisiklet aktivitesinin kemik yoğunluğu,  obezite, depresyon ve kaygı düzeyinde belirgin bir şekilde azalma yarattığı bilinmektedir. Yetersiz fiziksel aktivite aynı zamanda erişkinlikte de depresyon gelişimi ile ilişkili bulunmuştur. İnsanlar daha az oturmalı, daha fazla dokunmalı ve sarılmalı, daha fazla olumlu şeylerden bahsetmeli, daha fazla iltifat etmeliler” dedi. (DHA)