Diyabet hastalarının yaklaşık üçte birinde diyabetik ayak yaraları görülüyor. Bununla birlikte, bu kişilerin en önemli sorunları ve en sık hastaneye yatış sebepleri arasında ayak ülserleri bulunuyor. Sıcak havalarda şeker hastalarında görülen bu tarz yaralanmaların, diğer zamanlara göre artış gösterdiği biliniyor. 

TEDAVİ EDİLMEZSE...
Doç. Dr. Ethem Turgay Cerit, diyabet hastalarında ayak yaralanmaları ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi. Diyabet insülin hormonunun yokluğu, eksikliği ya da etkisizliği sonucu ortaya çıkan ve yaşam boyu süren kan şekeri yüksekliği ile karakterize bir metabolizma hastalığıdır. İnsülin etkisinin yetersizliği sebebiyle, kandaki şeker hücre içine girememekte ve kandaki şeker düzeyi yükselmektedir. Kandaki şeker düzeyinin yükselmesine hiperglisemi denilmektedir. Sık idrara çıkma, ağız kuruması, çok su içme, halsizlik, çabuk yorulma ve kilo kaybı diyabetin bulguları arasında yer alırken, bu hastalık iyi tedavi edilmediği takdirde birçok soruna neden olabilmektedir. Hiperglisemi, diyabete bağlı kronik komplikasyonlara sebep olmaktadır. Mikrovasküler komplikasyonlar arasında göz, böbrek ve sinir hasarı, makrovasküler komplikasyonlar içinde ise kalp krizi, inme ve ayak ülserleri yer almaktadır. Ayak ülserleri, diyabetli kişilerin en önemli sorunları ve en sık hastaneye yatış sebepleri arasında bulunmaktadır. Diyabetin yol açtığı ikinci önemli sorun ise ayak veya bacaktaki kan akımının azalması, yani damar hasarıdır. Periferik damar hastalığı adı verilen bu durum, yaraların iyileşmesini güçleştirmektedir. Diyabet hastalarının ayaklarında oluşan yara ve enfeksiyonlar tedavi edilmediği takdirde kangrene, hatta parmağın ya da ayağın bir kısmının kesilmesine neden olabilmektedir.

Grip hastalığında işi baştan sıkı tutun Grip hastalığında işi baştan sıkı tutun

ÖNLEM ALMAK ŞART
Ayakta görülen rahatsızlıkların zamanında fark edilememesi, bir yandan enfeksiyonun ilerlemesine neden olurken, diğer yandan kan şekerini kötüleştirebilmektedir. Diyabet hastalarının bu durumun önüne geçebilmesi ve ayak sağlıklarını koruyabilmeleri için dikkat etmeleri gereken noktalar şu şekildedir: Ayaklar her gün kontrol edilmelidir. Cilt renginde değişiklik olup olmadığına, taban, parmak araları ve üst kısmına bakılmalı, alt kısımlar rahat görülemiyorsa ayna kullanılmalı ya da aile bireylerinden yardım istenmelidir. Ayakta yara, çatlak, kabarcık ve nasır varlığı kontrol edilmelidir. Ayakta nasır olursa kesici aletle müdahalede bulunulmamalı, hemen bir doktora başvurulmalıdır. Ciddi yanıklarla karşılaşmamak için ayaklara sıcak su torbaları veya diğer ısı kaynakları uygulanmamalıdır. Sigara ayak damarlarını bozan en önemli faktörlerden biridir. Sigara içmekten kaçınılmalıdır. Ayağa uygun, sıkmayan, yumuşak, deri ve bez ayakkabılar giyilmelidir. Ayağı zorlayan, önü sivri, yüksek topuklu ayakkabılardan sakınılmalı; yeni ayakkabılar ilk günlerde kısa süreli giyilip değiştirilmelidir.M Denizde ve kumsalda yürürken evde olduğu gibi mutlaka terlik kullanılmalıdır. Bağ bahçelerde çıplak ayakla asla dolaşılmamalıdır. Parmak arası terlik ya da sandalet tarzı ayakkabılardan uzak durulmalıdır. Ayak tırnakları mümkün olduğunca düz kesilmeli ve köşeleri derin alınmamalıdır. Tırnak kesimi banyodan sonra tırnaklar yumuşakken yapılmalıdır. Çoraplar temiz, pamuklu olmalı ve her gün değiştirilmelidir. Çorapların bacakları sıkmamasına dikkat edilmelidir. Ayaklar her gün ılık su ve nötral beyaz sabun ile yıkanmalı, suyun çok sıcak olmamasına dikkat edilmelidir. Ayaklar durulandıktan sonra özellikle parmak araları iyice kurulanmalıdır. Yıkama işleminden sonra ayak derisi, parmak araları hariç vazelin ya da nemlendirici kremler ile yumuşatılmalıdır. Ayakta herhangi bir enfeksiyon ya da yara gelişmesi durumunda kişi kendi kendine müdahaleden kaçınmalı ve travmanın ilerlememesi için hemen bir doktora başvurmalıdır.