Mehmet ÇETİNKAYA

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti‘nin düzenlediği ve bu yıl 86’ıncısı gerçekleşen 2017 Yerel Gazetecilik Semineri Eskişehir‘de yapıldı. Seminere Bursa, Bilecik, Bolu, Eskişehir, Kütahya ve ilçelerinden meslektaşlar katıldı. 'agazete' adına biz de bu seminerdeki yerimizi aldık

DEMOKRASİNİN YEŞERMESİ İÇİN

TGC Başkanı Turgay Olcayto, konuşmasına basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasının önemine işaret ederek başladı. "Gazetecilik halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı adına yapılan bir meslektir. Ancak gazeteciliğin yapılmasının önünde engeller var" hatırlatması yaparken, "Gazetecilik mesleği suç değildir. Türkiye’de demokrasinin yeşermesi ve gazeteciliğin yapılabiliyor olması için OHAL’in kaldırılmasını bekliyoruz" dedi.

GAZETECİLER KORKMADAN DOĞRUYU YAZMAYA DEVAM

Eskişehir Büyükşehir Belediye Bakanı Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen de kendine ayrılan zaman diliminde yerel medyanın çok önemli olduğuna vurgu yaptı. Büyükerşen; "Türkiye’de basın için büyük bir karanlık olduğunu belirterek “Karanlık bir tünelin içinden geçiyoruz. Tünelin ucunda ışık görünmüyor. Çünkü bu ülkede rejim değişti. Bu rejimde hür düşünceli insanlar olarak yaşamamış olmak gerekiyor. Bu günlere gelmemizde basının da rolü var. Gerçekleri halka yansıtma konusunda sorunlar var. Bugün, kiralık, satılık, kırık kalemler var. Şantajı gazetecilikle değiştirenler var. Gazetecilerden korkmamaları, taraf olmadan, halk için doğruyu yazmalarını istiyorum" dedi.

ÖZGÜRLÜK YOKSA

Tepebaşı Belediye Başkanı Dr. Ahmet Ataç ise "Yerel medyada özgürlük yoksa, Türkiye’de özgürlük olmayacak. Yerel basın özgür olursa ulusal basın da özgür olur. Bugün belediye başkanları olarak biz de yurt dışına izin almadan çıkamıyoruz. Artık normalleşmeye çok ihtiyacımız var” diye konuştu.

Meslekte örgütlenme sorunu var

TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş 10 bini aşkın gazetecinin işsiz kaldığını, sendikalarda örgütlenme oranının yüzde 1 düzeyine indiğini üzülerek dile getirirken "Meslektaşlarımız sendika ve derneklere üye olmalı. Siyasi görüşümüz ne olursa olsun basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü konusunda bir arada olabilmeliyiz. Gazeteciler birbirini hedef göstermemeli, dayanışma içinde olmalı" diye konuştu.

GAZETECİ HABER YAZARKEN TARAF TUTMAMALI

Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül siyaset haberciliği konusunda bir konuşma yaptı.  “Siyasi haber yapan gazeteciler takip ettikleri partilerin içinde neler oluyor sorusunun yanıtını arar. Hem iktidar hem de muhalefetin haberlerini yaparlar. Muhalefet üzerinden yapılan haberlerle de kamuoyu yararı için iktidar denetlenir. Haber yaparken taraf tutmak ayıptır. Hangi partiye oy verildiğinin bile söylenmemesi gerekir. Gazeteci soru sormalı, taraf tutmamalıdır. Siyaset haberciliğinin tüm dönemlerde iktidarlarla başı derde girmiştir. Ama halkın haber alma hakkı için mesleğin yapılması büyük önem taşıyor”

TEK PARTİ, TEK GAZETE

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzun zamandır ‘tek’lik söylemi üzerinde durduğunu hatırlatan Gül,  “Tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan ve bunlara da ben iki tane ekleyeceğim tek parti ve tek gazete” eleştirisinde bulundu.

OLDUKÇA KAOTİK MEDYAYIZ

İletişim akademisyeni Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu yeni medyada etik sorunlarını ele aldığı konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

“Haber ve ticari enformasyonun sınırları belirsizleşiyor, yoğun reklam içeriği var, yanıltıcı etiketleme ve başlıklandırılması söz konusu. Nefret söylemi, bireyin sosyal medyada sadece tüketici görülmesi, genel ahlaka aykırı içerik oluşturulması, troller yaygın sorunlar. Artık medya etiğinin yeniden düşünülmesi ve günümüz medyası için yeniden uyarlanması lazım. Geleneksel medya ve online gazetecilik arasında bir ikilem ve ters düşme var. Geleneksel gazeteciliğin yayın öncesi doğrulatma, doğruluk, denge, eşik bekçiliği, objektiflik gibi değerlerine karşılık, online gazetecilikte anındalık, şeffaflık, profesyonel olmayan gazeteciler, taraflılık yayın sonrası düzeltme değerleri var. Medya etiği artık küresel nitelikte olan gazetecilik için yeniden amaçlarını ve kurallarını formüle etmek durumunda“

Soru sormaktan asla vazgeçmemeliyiz

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Çiğdem Toker,  ekonomi gazeteciliğinin 80'lerden sonra ihtiyaç olarak gündeme geldiğini söyledi. Finansal okuryazarlık gerektiriyor olsa da tek bir yalın kavram içeriyor. Kamu yararı gazetecilik yapmakta ısrarlı olan gazeteciler için unutulmaması gereken bir kavram ve kaldıraç diye düşünüyorum” diyen Çiğdem Toker, “Ekonomi haberleri için Ticaret Sicil Gazetesi, TBMM tutanakları, Maliye Bakanlığı sitesi çok iyi bir kaynaktır. Kaynağın nasıl dağıtıldığını haberleştirmek ekonomi haberciliğinin kalbidir" dedi.

İÇ-DIŞ POLİTİKA İÇ İÇE

Dış habercilik konusunda bilgi veren Sözcü Gazetesi Yazarı Zeynep Gürcanlı şöyle konuştu: “Dış habercilerin birçok haber kaynağı var. Yabancı ajanslar, yabancı gazeteler, Dışişleri Bakanlığı,  Avrupa Birliği, yabancı ülke temsilcilikleri, uluslararası örgütler, TİKA- Yurt Dışı Türkler Başkanlığı, Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü bizim haber kaynağımız. İç politika ve dış politika günümüzde iç içe geçmiş durumda. Ama gazeteciler bu durumdan etkilenmeden gerçeklere dayanarak haber yapabilmeli. NATO Türkiye’yi işgal edecek, AB Türkiye’yi istemiyor gibi yaklaşımlarla gazetecilik yapılmamalı, tüm farklı görüşlere, gerçeklere yer verilmeli.”

BİRAZ DA SPOR ÜZERİNE

Cumhuriyet Gazetesi spor yazarı Bağış Erten Türkiye’de spor haberciliğinin tarihçesinden örnekler vererek başladığı konuşmasında şu noktalara dikkat çekti: “Türkiye’de son 30 yılda futboldan başka spor haberi görülemeyecek bir noktaya ne yazık ki gelindi. Kamu yararı için sporun tüm dallarının haberleştirilmesi gerekiyor. Bugünkü durumun sorumlusu gazete patronları. Dil bilmeyen, ucuz fikir işçisi, fanatik genç muhabirlerle spor haberciliği yapmayı tercih ettiler. Taraftarlık ucuz. Gazetecilik pahalı. “Türkiye bunu istiyor, herkes yapıyor, futboldan başka spor yok, düzen böyle, kaliteli iş satmaz!” ezberlerinden kurtulmalıyız. Yalan haberlerden uzak durmalıyız. Yalan haber zehirlidir, yayılır. Spor haberleri nefret suçları bataklığı haline gelmiş durumda.”