CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında referanduma ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmasında, “Bir halk oylamasını geride bıraktık. Sandığa gidip oyunu kullanan bütün vatandaşlarıma en içten sevgiler, saygılar sunuyorum. Bütün vatandaşları sandığa gitmek için ikna etmeye çalıştım. Çocuklarınıza güzel bir miras bırakmak istiyorsanız mutlaka sandığa gidin diye. Sandığa gitmenin tarihi bir sorumluluğu vardı” ifadelerini kullandı.

“Bu referandum nasıl yapılmalıydı?” sorusunu yönelten Kılıçdaroğlu, “Gerçekten de bu referandum anayasanın ön gördüğü kurallar içinde mi yapıldı? Anayasada öngörülen bu kurallara göre bir halk oylaması yapılmadı. Bütün baskılara rağmen sandığa gidip oyumuzu kullandık. Eşit olmayan koşullarda bir referandum yapıldı. Hangi partiden olursa olsun elinizi vicdanınıza koyup düşünün. Bu referandum adil bir referandum muydu? Devletin bütün bürokratlarını kullandılar. Bir tehdit unsuru olarak devlet vatandaşın karşısına çıktı. Devletin bütün mali imkanlarını kullandılar. Her türlü parayı kullandılar. Gak dedikçe para guk dedikçe para harcadılar. Her türlü parayı harcadılar. Bütün mali imkanlarını arabalarını, forslarını, uçaklarını her şeyi kullandılar ama buna rağmen yılmadık, yolumuza devam ettik” değerlendirmesinde bulundu.

“KAMPANYA ‘EVET’ İÇİN DEVLET KAMPANYASI, ‘HAYIR’ İÇİN MİLLET KAMPANYASINA DÖNÜŞTÜ”

"OHAL’den yararlanarak kararlar çıkardılar" ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, “OHAL çerçevesinde çıkan kanun dolayısıyla Anayasa Mahkemesi de ben buna bakmam diyor. Bütün özel televizyonların, özellikle havuz medyasının tek taraflı yayın yapmasına her türlü imkanı sağladılar. Devletin televizyonu dışında aşağı yukarı bütün televizyon kanaları kendisi için çalıştı. Ama buna rağmen yılmadık, direndik, sandığa gittik. ‘Hayır’ oyunu verdik. Kampanya ‘Evet’ için devlet kampanyası,‘Hayır’ için millet kampanyasına dönüştü. Devletin televizyonları, özel televizyonları, devletin imkanları, forsları, devletin çıkardığı yasalarla bizim elimizi, kolumuzu bağlamaya, baskı kurmaya ve sandığa gitmemeye. Sadece bu mu? Hayır. Özel anketörler buldular. Ceplerine para doldurdular. Bir gün önce açıklama yaptırdılar. ‘Evet’ yüzde 60 çıkacak diye. Bütün bunları yaptılar. Acaba demokrasiye sahip çıkanların morallerini bozar mıyız? diye her türlü yola başvurdular. Biz kararlı bir şekilde gittik. Yüzde 50 üzerinde bir ‘Hayır’ı sandıkta ifade ettik. Bu başarı tek başına CHP’nin başarısı değildir. Demokrasiyi savunan herkesin ortak başarısıdır” şeklinde konuştu.