Çayın, ülkemiz için çok önemli bir sektör olduğuna dikkati çeken Palandöken, “Çay ülkemiz için hem ekonomik hem de sosyal açıdan çok önemli bir konuma sahip. Çünkü katma değeri yüksek ve bir bölgenin en önemli geçim kaynağı. Hem üretmeyi hem de tüketmeyi seviyoruz. Öyle ki çay tüketiminde kişi başı 3,2 kg ile dünyada 1. sıradayız ve geçtiğimiz yılın verilerine göre üretimde ise dünyada 5.sıradayız. Yıllık 1,4 milyon tona yakın yaş çay üretiyoruz ve bu sektörden 208 bin aile yani 1 milyonun üzerinde vatandaşımız geçimini sağlıyor” şeklinde konuştu.
Palandöken, ülkemizin çay sektöründeki başarısının dünyaya tanıtılması gerektiğini vurgulayarak,“Çayın ülkemiz için önemi çok büyük. Hem ekonomik hem de sosyal boyutu var. Üretimde ve tüketimdeki başarımızı dünyaya tanıtarak kendimizi kanıtlamalıyız. Bunun için festivaller düzenlemeli, fuarlara katılımları artırmalı ve özellikle butik çay işletmelerinin marka değerini artırmalıyız. İhraç edilen dizi ve filmlerde Türk çayının reklamını yapmak da bilinilirliğimizi artırır” ifadelerini kullandı.
Marka değerinin en az üretim kadar önemli olduğunun altını çizen Palandöken, “Çay piyasası ülkemiz için bu denli önemliyken, bu başarımızı marka değerimizi artırarak taçlandırmalıyız. Ülkemiz bu yılın ilk 2 ayında 59 ülkeye 666 tonluk çay ihraç etti. Çay ihraç ettiğimiz ülke sayısını 100’lere çıkartmamamız için hiçbir sebep yok. Devamlı büyüyen çay piyasasındaki payımızı büyütmek için markalaşmaya destek vermeliyiz. Bunu da tanıtım, reklam, festivaller, fuarlar gibi seçenekler ile sağlayabiliriz. Fındıkta dünya markası olduğumuz gibi çayda da olabiliriz. Bununla birlikte çay tarımının önemli bir kısmını üstlenen küçük işletmelerin de desteklenmesi gerekiyor. Çünkü çayda çeşitlilik ne kadar artarsa dolaylı yoldan üretim ve tüketim de ona bağlı artar” diye konuştu.
