Ufuk IRGAŞ-Özkan YILDIRIM
Bursa’da çeyrek asra yakın hizmet vermekte olan Fatih Aile Kasabı ve Demirtaş Fatih Aile Besi Çiftliği’nin Halkla ilişkiler Müdürü Sinan Durak ile çalışmaları ve sunmuş oldukları hizmetler üzerine yaklaşan Kurban Bayramı öncesi güzel keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Sinan Bey Fatih Aile Kasabı ve aynı zamanda Demirtaş Fatih Aile Besi Çiftliği’ni bizlere geçmişten günümüze tanıtır  mısınız?
Elbette, memnuniyetle  bu sektörde çalışmalarımız  1996 yılına dek uzanmaktadır. İlk zamanlarda kasap olarak hizmet verirken sonrasında ,”Demirtaş Fatih Aile Besi Çiftliği” adı altında son 10 yıldır   Demirtaş mevki Baraj yolunda hizmete vermektedir. İlk zamanlarda sadece küçükbaş hayvan besiciliği yapılırken sonrasında büyükbaş hayvan besiciliğine de başlanmıştır. Demirtaş'daki bu besi çiftliğimizde kurbanlık hayvan ve adaklık satışlarında  vatandaşlarımızın canlı hayvan ihtiyaçlarını karşıladığımız gibi İncirli  Caddesi üzerindeki  kasabımızın da kırmızı et ihtiyaçlarını karşılamaktayız. 

KURBAN ÖNCESİ VE SONRASI DA HİZMET VAR 
Ayrıca sadece Kurban bayramına özgü besi çiftliğimizin içerisindeki kesimhanede kurbanlarını bizden temin eden Vatandaşlarımızın kurbanlarının  kesilip parçalanması ve paketlenmesi konusunda da yardımcı olmaktayız. Uzun yıllardır halkımızın kurban vecibelerini yerine getirmesi bakımından on binlerce kurbanın kesimi  çiftliğimizde gerçekleşmiştir, bu senede aynı şekilde güven, hijyen ve kaliteden ödün vermeksizin sürdürdüğümüz  hizmetimizle  tanışmaları için vatandaşlarımızı Demirtaş Mevkii,  Baraj yolundaki çiftliğimize gelip kurbanlarını seçmeye davet ediyorum.
 

KURBANLIKLARIMIZ KENDİ BESİLERİMİZDİR.

Yıldırım’da ’Kudüs Bizim Neyimiz Olur’ söyleşisi Yıldırım’da ’Kudüs Bizim Neyimiz Olur’ söyleşisi


Peki Sinan Bey bizlere bu seneki küçük baş kurbanlıkların ve büyük baş kurban hisselerinin fiyatları hakkında bilgi verir misiniz?

Tabi ki, küçükbaş kurbanlıklarımız 1400 ila 2000 TL arasında değişirken, büyük baş kurban hisselerimizdeki fiyatlarımız ise 1700 TL ile 2300 TL arasında değişim göstermektedir. Çiftliğimizde  kesimini gerçekleştirdiğimiz kurbanlıkların    kesildikten sonra  parçalanması ve paketlenmesi konusunda titizlikle halkımıza yardımcı olduğumuzu da son olarak tekrardan eklemek istiyorum. Diyerek sözlerini tamamladı.
Çeyrek asra yakındır kırmızı et sektöründe yapmış olduğu çalışmalarla Bursa’da adından oldukça fazla söz ettirmiş olan Fatih Aile Kasabı ve aynı zamanda Demirtaş Fatih Aile Besi Çiftliği’nin kurucusu ve işletmecisi Sayın Fatih Görür’e, Fatih Beyin değerli babası Şaban Bey’e ve İşletmenin Halkla İlişkiler Müdürü Sinan Durak’a çalışmalarında başarılar diliyor ve bütün Bursalıları kurban besiciliği ve kesim hizmetlerinde güvenin adresi olan Demirtaş Fatih Aile Besi Çiftliği’ne kurban almadan uğramalarını tavsiye ediyoruz.
İLETİŞİM BİLGİLERİ:
DEMİRTAŞ AİLE BESİ ÇİFTLİĞİ
DEMİRTAŞ MEVKİİ BARAJ YOLU AVDANCIK KÖY AYRIMI 
GSM:0530 875 44 16
OSMANGAZİ/BURSA

FATİH AİLE KASABI
HACISEYFETTİN MAHALLESİ
İNCİRLİ CADDESİ  NO:143/A
TEL: 0 224 328 78 43
YILDIRIM /BURSA


KURBANIN TARİHÇESİ VE ANLAMI 

Kulun önde gelen vasfı sahibine tam teslimiyetidir. O'nun rızası ile kendi arzusu karşılaştığında sahibinin rızasını tereddütsüz tercih etmesidir. Allah'ın rızasına nail olmuş ve bu sebeple O'nun dostu (hâlîli) olma şerefini kazanmış bir kul örneği olarak Rabbimiz bize Hz. İbrâhîm'i takdim ediyor ve onun teslimiyetini etkili bir ifade ile şöyle anlatıyor:
“Rabbim! Bana iyilerden olacak bir evlat ver!”/Bunun üzerine kendisine akıllı ve edepli bir erkek çocuğu olacağını müjdeledik. /Çocuk, babasıyla beraber iş güç tutacak yaşa gelince babası ona, “Yavrucuğum, dedi, rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm; düşün bakalım sen bu işe ne diyeceksin?” Dedi ki: “Babacığım! Sana buyurulanı yap; inşaallah beni sabredenlerden biri olarak bulacaksın.” /Her ikisi de (ilâhî buyruğa) teslim olunca ve babası onu yüz üstü yatırınca, /“Ey İbrâhim” diye ona seslendik; /“Tamam, rüyanı gerçekleştirmiş oldun.” İşte iyileri biz böyle ödüllendiririz./ Bu, kesinlikle apaçık bir imtihandı. /Biz, (oğlunun canına) bedel olarak ona değerli bir kurbanlık verdik. /Onun hakkında, “İbrâhim'e selâm olsun!” ifadesini sonradan gelen nesiller arasında devam ettirdik. /Evet, iyileri işte böyle ödüllendiririz. /Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandı (Sâffât: 100-111).
Hz. İbrâhim, rüyasında aldığı ilâhî buyruğu yerine getirmeye karar verip gerçekleştirmek üzereyken, bu tutumuyla Allah tarafından tabi tutulduğu büyük teslimiyet sınavını kazandığı için Allah Teâlâ, Cebrâil aracılığıyla iri bir koç göndererek oğlunun yerine bunu kurban etmesini istemiş, İbrâhim de öyle yapmıştır. İbrâhim (a.s.), yakılmayı göze alacak derecede tehlikelere göğüs gererek putperestlere karşı mücadele verdiği gibi evladını kurban etme buyruğuna da tereddütsüz boyun eğmiş; bu büyük özveriye karşı Yüce Allah hem onun ateşte yanmasını önlemiş hem de oğlunu ona bağışlamıştır.
“Hz. İbrâhîm'in kurban etmesi emredilen oğlu İshak mı yoksa İsmail miydi” konusu tartışılmıştır. Sahâbe döneminden beri her iki tespiti de savunanlar olmuştur.
Rivayetlere göre Hz. İbrâhîm oğlunu kurban etmek üzere Minâ'ya götürürken şeytan, insan suretinde çocuğun yanına gelmiş ve ona babasının niyetini açıklayarak isyan etmesini sağlamak istemiş, çocuk ise şeytana kanmamış, onu yanından uzaklaştırmak için taşlamıştır. İslâmî hac ibadetindeki şeytan taşlamanın böyle bir tarihi ve manası vardır. Terviye ve Arafe günlerinin, sa'yin ve kurbanın da yine Hz. İbrâhîm ve ailesinin örnek kulluk hayatlarının izlerini taşıdığı bilinmektedir.
Bu büyük imtihanın sebebi olarak şöyle bir nükte de ifade edilmiştir:
Hz. İbrâhîm Allah'ı sevdiğini söyleyip dururken çocuğuna da sevgi ile bakmış, Allah kendine mahsus sevginin paylaşılmasına razı olmadığı için bu büyük imtihanı uygulamış, sonunda Hz. İbrâhîm'in Rabbine olan sevgisinin özel ve ortaksız olduğu sabit olmuştur.
İslam'daki kurban ibadeti Kur'an ayetlerinden ziyade hadislere ve sünnete dayanmaktadır.
Kurban Bayramı'nda bu ibadetin vacip mi, sünnet mi olduğu da müctehidler tarafından tartışılmıştır. Ebu Hanîfe'nin mezhepte tercih edilen içtihadına göre seferî olmayan ve maddi durumu da müsait olan müminlerin kurban kesmeleri vacibdir. Başka birçok müçtehide göre ise bu ibadet kuvvetli (müekked) sünnetlerden biridir.
Sünnet olduğunu söyleyen müçtehitlerden bir kısmına göre kesmek, diğer kısmına göre ise bedelini yoksullara vermek daha uygundur (efdaldir).
Ümmet bu konuda ve diğer konulardaki farklı ictihadları İslam'ın içinde ve uygulanabilir ictihadlar olarak kabul etmiş, taassup ve tefrikadan kaçınmış, çokluk içinde birliği gerçekleştirmeye muvaffak olmuştur