Merinos AKKM Orhangazi Salonu’nda düzenlenen programa, sivil toplum kuruluşlarının başkanları, parti yöneticileri, derneklerin yöneticileri ve vatandaşlar katıldı. Açılış konuşmalarının ardından moderatörlüğünü Siyaset Bilimci Murat Yılmaz’ın yönettiği konferansa geçildi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Yayman, mevcut sistemin fotoğrafını çekti. Türkiye’nin demokrasi tarihinin bir darbeler tarihi olduğunu dile getiren Hüseyin Yayman, mevcut sistemin sıkıntıları çözmediğini, sıkıntılar ürettiğini ifade etti. Her 10 senede bir darbeler olduğunu hatırlatan Yayman, Türkiye’de bir daha darbe olmasın, başbakanlar idam edilmesin diye sistemin değişmesi gerektiğini söyledi.

Parlamenter sistemin ülkeyi krizden krize sürüklediğini anlatan Yayman, “Bizler artık Türkiye’de güçlü liderler, Cumhurbaşkanları olsun istiyoruz. Ülkemizin siyasi hayatının çoğu koalisyonlarla geçti. Milletimiz bu zor süreçleri unutmadı. Bu yüzden 16 Nisan’da halkımız en doğru kararı verecektir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde oluşacak güçlü hükümet ile askerler yönetime el koyamayacak. Yönetimden halk memnun kalırsa bir 5 sene daha seçer, memnun değilse yine halk görevden alır” diye konuştu.

Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Serdar Korucu ise, hükümet sistemlerinden bahsederken siyasi karar alma mekanizmalarının nasıl düzenleneceğinin konuşulduğunu söyledi. Kararları kimin alacağı ve kimin uygulayacağının tartışıldığını ifade eden Korucu, parlamenter sistem ile başkanlık sistemlerinin tarihî sürecini anlattı.

Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Adnan Küçük, cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili eleştirilerin tamamen bilgi eksikliğinden yapıldığını söyledi. Muhalefetin hazırlanan metni okumadan yeni sistemi eleştirdiğini belirten Küçük, ülke yönetimini arabaya sürmeye benzeterek direksiyon başında bir kişi olmasıyla 20 kişi olmasının aynı olmayacağını ifade etti.

Parlamenter sistemin bir aracın asgari iki şoförle sürülmesi anlamına geldiğini anlatan Küçük, “Koalisyon ortakları sayısınca şoför sayısı artar. Tek araçtaki bu kadar şoförle yarış kazanılmaz. Türkiye dünya siyasetinde her alanda yarış içerisindedir. Başkanlık sisteminde lider tek başına direksiyona geçer ve hedefe doğru ülkeyi götürür. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanının hiçbir sorumluluğu yoktur. Yeni sistemde ise yaptığı her işten mesul olacak ve tüm suçlarından yargılanabilecektir. Yaptıkları Danıştay’ın ve Anayasa Mahkemesi’nin denetimine tabi olacaktır” dedi.

Konuşmaların ardından soru cevap bölümüne geçildi. Programın sonunda Bursa Kent Konseyi Başkanı Hasan Çepni ve Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Şükrü Köse tarafından plaket takdim edildi.