Özlem ATAÇ 
TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu (İKK), MKS Marmara Entegre Kimya San. A.Ş-Gemlik Şubesi kimyasal madde üretiminde kapasite artışı ÇED raporuna ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı TMMOB Bursa İKK adına Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Rengin Demiröz yaptı. MKS Marmara Entegre Kimya Sanayi A.Ş. Gemlik Şubesi’nin kimyasal madde üretiminde kapasite artışı, ilave formik asit, sodyum hidrosülfit, sodyum ülfit, sodyum metabisülfit, sodyum sülfüt, sülfürik asit üretimi, denizden su alma, derin deniz deşarjı projesine, Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne ÇED sürecinde itirazda bulunulduğunu hatırlatan Rengin Demiröz,“Buna rağmen projeye ÇED uygunluğu verilmiştir. Proje incelendiğinde özellikle Gemlik Körfezi deniz ekosisteminin geri dönülemez şekilde bozulacağı tespit edilmiştir. Mevcut haliyle bile, bildiğimiz kirletici unsurların ekolojik dengeyi bozduğu Gemlik Körfezi’nde, bu projenin uygulamaya geçirilmemesi gerekmektedir” şeklinde konuştu. 

Bursa’da 2023’ün son, 2024’ün ilk bebekleri dünyaya geldi Bursa’da 2023’ün son, 2024’ün ilk bebekleri dünyaya geldi

RAPOR ÇELİŞKİLİ VE EKSİK
Sunulan ÇED raporunun çelişkili ve eksik bilgili olduğuna değinen Demiröz, “Projede denizden alınacak saatte 5.500 metreküp deniz suyunun soğutma amaçlı kullanılacağı, deniz suyunda 10 santigrad sıcaklık artışı öngörüldüğü ki, bu artış proses verileriyle sunulmalıdır, deniz suyunun açık devre deşarj edileceği ifade edilmiştir. ÇED projesinde çelişkili bir şekilde gerekli standartları sağlamak için soğutma kuleleri kullanımı ve doğrudan deşarj yer almaktadır. Çelişkili ve eksik bilgili ÇED raporu sunulması, akabinde uygunluk verilmesi kabul edilemez. Soğutma kulelerinin kapasiteleri, akım şeması, teknik özellikleri, işletme şekli, deniz suyunun deşarj öncesi gerekli sıcaklığının nasıl sağlanabileceği projede belli değildir. Mevcut deniz kirliliği ile denize karışacak olan kule şartlandırıcı kimyasallarının Gemlik Körfezi’ndeki kümülatif ekolojik etkileri değerlendirilmemiştir. Kuleler ve soğutma sistemleri arıza ve bakımda iken, üretim devamlı olacağına göre deniz suyu soğutulmadan denize verilecektir” dedi. 

DENİZ SICAKLIĞI ARTINCA
“Projeye göre soğutma prosesi, kullanılan deniz suyunun sıcaklığını 10 santigrad artıracak ve deniz suyu doğrudan deşarj yapıldığında, sıcaklığı artmış olarak derin deniz deşarjı yoluylaGemlik Körfezi’nde denize verilmiş olacaktır” bilgisini veren Demiröz, şöyle devam etti: “Balık ve diğer deniz canlılarının yaşayabilirliğini, çeşitliliğini, popülasyonunu sıcaklık değişimlerinin etkilediği bilimsel bir gerçektir. Doğası gereği bazı türler denizdeki sıcaklık değişimlerinin etkileri sonucunda göç etmekte, bazı türler anormal çoğalarak diğer türleri yok etmeye başlamakta ve bazı türler tamamen yok olabilmektedir. Projenin denizin tuzluluk oranlarına getireceği değişimler ve sonucunda denizin yoğunlukla ilgili özellik ve davranışlarına etkileri değerlendirilmiştir. Bu projeyle, körfez denizinin ekolojik yapısını bozacak önemli unsurlarından biri de denizden su alma hatlarında deniz canlılarına yönelik ve üremesini engellemek üzere, klor ve klorlu bileşiklerin kullanılacak olması ve deşarj ile denize geri verilecek olmasıdır ki, bu etki kümülatif olacaktır. Bu kimyasallar proses gereği zorunlu kullanılacak olmasına rağmen, ÇED projesinde buna yönelik hiçbir bilgi yer almamaktadır ve proje bu haliyle de büyük bir eksiklikle, uygulanamaz bir ÇED projesidir. ÇED projesinden, bu anlamda projenin çevreyi etkileyecek olası sorunların belirlenmesi, kirleticilerin miktarı, alıcı ortamla etkileşimi ve kümülatif etkilerinin belirlenmesi yer almalı iken almamıştır.”