Hatice DAL

Ekstrem sporlardan biri olan yamaç paraşütü fazla maliyeti nedeniyle yeterince gelişemeyen bir spor… Ülkemizde yamaç paraşütü denildiğinde ilk akla gelen yer Ölüdeniz olurken dünyada ise Bazaruto Archipelago–Mozambik, Wengen–İsviçre gibi yerler revaçta. Birçok insan tarafından tehlikeli bulunan yamaç paraşütünü bu işe gönül verenlerden dinledik. Havacılıkta 30 yılı geride bırakan antrenör İbrahim Dinçer, “15 yıldır yamaç paraşütü sporcusuyum. 6 yıldır yamaç paraşütü uçuş okulum var. Aynı zamanda belediyelere yamaç paraşütü eğitimlerinde destek veriyorum. Hedef yarışmalarında ise Türkiye Milli Takımı’nda yer alıyorum” dedi.

6 GÜNDE TEK BAŞINA UÇUŞ

Yamaç paraşütünün kontrollü bir şekilde artmasını istediklerini kaydeden İbrahim Dinçer, maliyetli bir spor olduğunu dile getirerek, “Bu bir ekstrem spor, bunun eğitiminin bu işi ciddiye alan eğitim kurumlarından alınması büyük önem taşıyor. Havacılığın en ucuz ekipmanlı aktivitesi olmasına rağmen özellikle gençler için biraz maliyetli. 12-13 bin liranın gözden çıkarılması gerekmektedir. Üniversite kulüplerinde bu iş daha hızlı ilerliyor çünkü sponsorluk ve dekanlık desteği oluyor. Nilüfer Belediyesi ve İnegöl Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu eğitim kursları var. Yamaç paraşütü başlangıç eğitimleri ile 6 aktif günde kursiyerler tek başlarına uçacak aşamaya gelebiliyorlar” ifadelerini kullandı.  

Ölüdeniz’den sonra Bursa

Ölüdeniz’in dünyada sayılı uçuş alanlarından biri olduğunu ve ondan sonra Bursa’nın geldiğini hatırlatan Dinçer, ekstrem sporların içerisinde en güvenli olanın ise yamaç paraşütü olduğuna işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de yamaç paraşütü denilince akla direkt Ölüdeniz geliyor. Ölüdeniz gerçekten dünyada da sayılı uçuş bölgelerinden. Türkiye’de Ölüdeniz’den sonra Bursa geliyor. Bursa’da 19 tane kalkış bölgemiz mevcut. Uçuş bölgesi olarak en aktif bölgelerden biri Bursa. Türkiye’nin birçok yerinde paraşütçüler kendilerine uygun bölgeler aramaya başladı. Ekstrem sporlar içerisinde en güvenli olanı yamaç paraşütü. Bu istatistiksel olarak da kanıtlanmış. Bu yıl hiçbir ölümlü kazamız yok. Geçen yıl 2 ölümlü kazamız var ve bunlar da pilotaj kaynaklı kazalar. Teknoloji geliştikçe uçuş ekipmanlarının güvenilirliği de artıyor. Bursa’nın turizmine de katkı sağlıyor. Şehir olarak çok fazla Arap turisti ağırlıyoruz. Sadece İnegöl’de 200’e yakın turist uçtu, bu bölgenin tanıtılması açısından da güzel. Eğitim maliyetleri bin 500 lira civarı. Eğitimden sonra malzeme temini önemli.” Yamaç paraşütü yapmak isteyenlere tavsiyelerde bulunan Dinçer, “Öncelikle istemeleri gerekmektedir. Ulaşılması kolay bir spor. Hedefimiz gençler çünkü geleceğimizi onlara emanet ediyoruz. Onların önünü açmak için desteklenmeleri gerekmektedir. Kulüplere malzeme desteği yapılması gerekiyor” açıklamalarında bulundu.

Gelişmesi için destek şart

2011 yılından beri yamaç paraşütü ile ilgilenen Diş Hekimi Burçak Usanmaz ise yamaç paraşütü aşkını şu sözlerle anlattı: “Bir başlangıç eğitimi oluyor 7 ila 10 gün arasında değişiyor. Daha sonra Türk Hava Kurumu’nun tekâmül eğitimleri var insanlar buradan devam ettirebiliyorlar. Türkiye’de maddi yetersizliklerden dolayı ve Türk Hava Kurumu’nun belli bir kapasitesi olmasından ötürü pek çok insan tekâmülüne usta çırak ilişkisi ile devam etmek zorunda kalıyor. Ben de onlardan biriyim. P5 deneyimli pilot seviyesinde sertifikam var. Uzun zamandır uçmamanın verdiği bir heyecana kapılıyor insan. Türkiye Şampiyonası Üçüncü Etap Nilüfer Hedef Yarışması’nın Kadınlar klasmanında birinci oldum.”

MADDİ YETERSİZLİKLERDEN DOLAYI

Yamaç paraşütünün maddi açıdan ciddi götürüleri olduğunu savunarak desteklenmesi gerekliliğine vurgu yapan Usanmaz, “Pek çok sporcu maddi yetersizliklerinden dolayı bu spora başlayamıyor ya da sürdüremiyor. Bu spora ne kadar erken başlarsan o kadar çok başarı oranı yükseliyor. Uluslararası alandaki başarılarımız bu spor desteklenirse olumlu yönde etkilenir. Gençlerin bu spora yönlendirilebilmesi açısından çok büyük eksiklikler var. Bence bu konuda Bursa biraz daha önde görünüyor” ifadelerini kullandı.