Büşra EKİM

Gündemi; katledilen ağaçlar, yok edilen ormanlar, kurutulan göller olan bir ülkede, yerli tohum ve ekolojik tarım mücadelesi vermek kutsal bir iştir. Ülkesini gerçekten seven insanların mücadelesidir bu… Arca Atay ve kontrolündeki Nilüfer Kent Bostanları / Nilüfer Tohum Kütüphanesi kültürel bir mirastır. Bugünlerde Kanada’da 700 yıllık bir tohumdan, yeni kabaklar yetişmesi gündeme geldi. İşte bu açıdan bakıldığında, Arca Atay başta Bursa’nın “Tohum Belleğini” oluşturuyor. Ne mutlu kendisine ve birlikte çalıştığı yerli tohum gönüllülerine!..
Arca Atay kimdir?
Ziraat Yüksek Mühendisiyim. 2013 yılında, Nilüfer Belediyesinde Çevre ve Kırsal Alan Danışmanı olarak göreve başladım. Aynı zamanda 2002 yılında kurmuş olduğumuz Ekolojik Yaşam Derneğinin Başkanıyım. Ekolojik Yaşam Derneği, Ekolojik Yaşam ve yerel tohumlar konularında uzun yıllardır projeler ve çeşitli çalışmalar yürütüyor derneğimiz. 2018 Mayıs ayında, Nilüfer Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri’nin kurduğu, Nilüfer Belediyesi’nin de ortağı olduğu; Nilüfer Belediyesine ait tarım alanlarda çeşitli tarım faaliyetleri gerçekleştireceğiz. Kırsal kadın dernekleri başta olmak üzere, kooperatif olarak ürettiğimiz ürünlerin satışıyla ilgili çalışmalar yapacağız. 
Kent bostanları adı nereden geliyor ve hayata nasıl geçti?
Bir zamanlar İstanbul, bostanlarıyla ünlüydü. Benim çocukluğumda hatırladığım; Tuzla'dan Haydarpaşa'ya kadar ki tren yolculuğu sırasında boylu boyunca bostanlar vardı. Ne yazık ki bostanlarımız artık yok oluyor. Kentsel ranta kurban ediliyorlar. Bu adı yaşatmak için bu ismi önerdim. 


Kent Bostanlarının hikâyesi, 2014 yılında Ürünlü'de bu araziyi bulmamızla başladı. Altı ay gibi bir süre yer araştırması yapmış, uygun yer bulamamıştık. Fakat burada bir artezyen ve suyun olması ve de köyün içinde olması avantajlarıyla burayı tercih ettik. 2015 yılında çalışmalar başladı, 2016 yılında Nilüfer Kent Bostanları hizmete girdi. Ana işimiz tohum ama burada şunu da insanlara göstermek istedik. Daha doğrusu kır ile kentin bir buluşma noktası olsun istedik. Anaokulundan, üniversite öğrencilerine kadar her yaştan öğrencilerin gelebileceği, kentlilerin gelebileceği, birtakım atölye çalışmaları ile zenginleştirdiğimiz bir yaşam alanı burası. Bulduğumuz yerel tohumları burada çoğaltıyoruz. Ve her sene Nisan ayında yaptığımız Tohum Takas Etkinliğinde ve Bursa dışında yapılan ve davet edildiğimiz etkinliklerde bu tohumlarımızı dağıtıyoruz. Türkiye'de bu işi yapan birkaç belediye var ancak en çeşitli tohumlar, nilüfer tohum kütüphanesinde bulunuyor. Ekolojik tarım koşullarında üretim yapıyoruz. Buranın en önemli özelliği bu. Herhangi bir tarım kimyasalı, böcek ilaçları, hastalık ilaçları, yabani ot ilaçları ya da suni gübre kullanmadan ekolojik tarım koşullarında bir üretim gerçekleştiriyoruz. 
70'e yakın parselimiz var. 12 parselimiz Nilüfer Mahalle Komitlerine verildi. Komiteler seçtikleri temcilsileri bize yönlendiriyor biz de organik tarım koşullarımız çerçevesinde yönlendiriyoruz.  Herhangi bir ücret söz konusu değil tabi bu uygulamalarımızda. Kentliler artık toprağa değmek istiyorlar, kendi ektiklerini yemek istiyorlar."
YERLİ TOHUM BİLİNCİ OLUŞUYOR 
İnsanlar artık yediklerini sorgulamaya başladılar. Bu bilincin artışı, yerli tohumlara dönüşü beraberinde getirdi. Şirketlerin üretmiş olduğu hibrit tohumlar, Türkiye'de çok fazla. Yerli tohumlar, uzun zaman içinde toprağa adapte olmuş, hastalıklara direnç oluşturmuş ve içerdiği besin değerleri, vitaminler bakımından da daha sağlıklı olduğu için tercih ediliyor. Siz bu işe önem vermezseniz, köylerinizde var olan tohumları kaybetmiş olursunuz. Monokültür denilen, yüzlerce binlerce dönüm arazilerde tek bir çeşit domatesin, biberin olması yerine polikültür dediğimiz çoklu kültürü tercih ediyoruz. 
NİLÜFER TOHUM KÜTÜPHANESİ 
Tohum takas şenliklerinde, mendil içerisinde yaşlılarımızın sandıklarında sakladığı tohumları bizlere getiriyorlar. İnsanın gözleri yaşarıyor. Önümüzdeki dönem projelerimizde, bu tohumların üretimini de deneyeceğiz. Artvin'den, Edirne'den, güneyden, kuzeyden çeşitli tohumlar geliyor. Kütüphanemize koruma ve yaşatma hususunda güveniyorlar ve tohumlarını teslim ediyorlar. 500'e yakın çeşit var burada. 45-50 çeşit domates, 60-70'e yakın biber var. Keza mısır öyle. Tohumlarımızı Belediye bünyemizdeki Tohum Kütüphanesinde tutuyoruz. Ve her sene halkımızla buluşturuyoruz bu tohumlarımızı." Şu an ki eğitim sisteminde de toprağın iyileştirilmesi, geliştirilmesi adına dersler olmalı. Toprağı yaşatmak öğretilmeli."
TOHUMUN ÜLKESİ OLMAZ
Yurtdışından da tohumlarımız var, temaslarımız sonucunda gelen. O tohumlar da o ülkenin ata tohumları. Bizim konumuz uluslararası aslında. Brezilya'dan gelen sakız kabağımız var, Kıbrıs'tan gelen Kıbrıs kabağı var. Amerika'dan gelen yerli mısır tohumlarımız var. Hem tohumun ülkesi olmaz. Bana göre tohum evrenseldir. 
 

’Sırrını Biliyorum’a Bursa’da samimi gala ’Sırrını Biliyorum’a Bursa’da samimi gala

EKİNEZYA VE LAVANTA 
Ekinezya, tıbbi aromatik bitkilerimizden. Hem görsel güzelliği açısından, hem sağlığa faydaları açısından bilinir. Ekinezya'nın kökeni Kuzey Amerika'dır. Kızılderililer'in özellikle soğuk algınlığı için kullandıkları söylenir. Yapılan araştırmalar da bunu doğruluyor. Lavanta da ektik aynı zamanda. Suyu ve yağı kullanılır lavantanın. Biz de yağını denedik lavantanın. Ama tabi şu an bu donanıma sahip değiliz, yağ üretimini dışarıda denedik. Lavanta böcek uzaklaştırıcı bir bitkidir aynı zamanda. 
KADINLARLA İŞ BİRLİĞİ
Köy ekmeği yapıp satan kadınlarımıza destek olmak için, buğday üretimi yaptık. Ekolojik koşullarda un elde ettik. Tam buğday ununu da kadın derneklerimize verdik. Kadınlarımızın hem organik üretime hem de ekonomiye katılmaları çok önemli.
ENGELLİLERE ÖZEL EKİM ALANI
Burada bir bölümümüzü, fiziksel engelli ziyaretçilerimiz için tasarladık. Ve kendileriyle çalışmalar yaptık. Onların toprakla buluşması bizim için çok özeldi. 
Çocuklarınızın toprakla buluşmasını, tohumları tanımalarını isterseniz şayet Ürünlü Köyü'ne, Kent Bostanlarına uğramalısınız. Burada sayısız çocuk şimdiye kadar toprakla buluşup, Arca Abilerinden tohumun hikayesini dinlemiş. Şayet talep gelirse bostanda ekim-dikim, sabun yapımı, yağ elde etme gibi atölyeler de düzenleniyor.
Kirli, üçburun, dolma, çarliston, gül biberi, gavata, cilli biberlerini... Ve Ürünlü'nün en özel ürünü olan, tatlı kıl sivri biberinin tadına bakmak isterseniz adres belli. Arca Bey, tohum isteyenlere de takılıyor. Bostana gelip önce biraz çalışmalısınız sonra tohumlar diyor… Arca Atay ve önderliğindeki Kent Bostanları, başta şehrimizin ve ülkemizin olmak üzere, uluslarararası bir boyuta varan tohum belleğimizdir. 
İyi ki varsın toprağın sesi!