Bel fıtığı hakkında açıklamalarda bulunan Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Ufuk Özsoy, rahatsızlığın hayatın günlük koşuşturması, yorucu iş saatleri ve aşırı hareketsizliğe bağlı olarak oluşabileceğini söyledi. Bel fıtığının genelde orta yaş hastalığı olarak bilindiğini ifade eden Özsoy, “Ancak rahatsızlık her yaş grubunda ortaya çıkabilir. Özellikle aile hikâyesinde bel fıtığı olanlarda görülme riski daha fazladır. Yani ailesinde bel fıtığı rahatsızlığı olanlar daha hassas davranmalı” dedi. Disklerin, fazla kiloların baskısıyla deforme olabildiğini ve bu durumun da bel fıtığına neden olduğunu dile getiren Özsoy, fazla kiloları vererek riskin en aza indirilebileceğini kaydetti.

HAREKETSİZ KALMAYIN
Boyun, sırt, bel ve karın kaslarının vücudun yükünü taşıyan omurganın en önemli yardımcıları olduğunu belirten Op. Dr. Ufuk Özsoy, “Özellikle hareketsiz yaşam kasları zayıflatarak tüm yükün omurgaya kalmasına neden oluyor. Bunun sonucunda doğal olarak omurgaya yüklenen aşırı yük bel fıtığına yol açıyor. Bu nedenle hareketsiz kalmamaya dikkat edilmeli. Aksi taktirde sadece bel fıtığı değil farklı rahatsızlıklar da ortaya çıkabilir” diye konuştu. Ağır fiziksel aktivite gerektiren işlerde çalışan ve ağır yük kaldırmak zorunda kalan kişilerin bel bölgesine gelen aşırı yükün de fıtıklaşmaya neden olduğunu ifade eden Özsoy, bu nedenle ağır fiziksel aktivite gerektiren işleri gerçekleştiren kişilerin mutlaka belini koruması gerektiğine dikkat çekti. (Haber Merkezi)

Ağız ve diş sağlığının önemi Ağız ve diş sağlığının önemi