Başbakan Yıldırım, Vietnam temaslerı sonrası uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakan Yıldırım, Kuzey Irak'ta yapılacak referanduma karşı Türkiye savaş ilan eder mi sorusuna "Savaş devletle devlet arasında olur. Biz bunları devlet olarak tanımıyoruz." dedi. Başbakan ayrıca Rusya ile varılan S400 anlaşmasında imzaların atıldığını belirtti.

İşte Başbakan Yıldırım'ın açıklamaları...

Singapur temaslarınız nasıl geçti, nasıl bir ülke buldunuz?

Tabii Singapur çok özel bir ülke. Farklı bir yapısı var. Küresel finansta önemli bir yeri var. Orada herkes var. Bütün küresel şirketler var. 53 bin dolar kişi başı milli geliri olan bir yer. Son derece verimli ve yararlı bir seyahat yaptık.

 

İstediklerimizi alabildik mi bu ziyarette?

Bu tip ziyaretlere hemen gidip istediklerimizi alıp geleceğimiz ziyaretler olarak bakmayın. Bunlar altyapı ziyaretleridir. Gidersiniz ilişkileri geliştirir, güven tesis edersiniz arkasından sonuç gelir. Biz her iki ülke ziyaretinde de bunu yaptık.

Ülkemizin imkan ve kabiliyetlerini, potansiyellerini onlarla paylaştık. Onların ellerinde ne var. Hangi konularda işbirliği yapabiliriz, bunları değerlendirdik. Ama her şeyden önemlisi ülkeler arasında üst düzey ziyaretler çeşitli sektörleri harekete geçirir. İlişkiler sıcak gelişirse, güven esasında gelişirse bundan iş dünyası da istifade eder. Kamuya ait kurumlar da istifade eder. Bu ziyaretlerde en somut sonuç iki ülke arasındaki işbirliğinin dikkat çekici şekilde belirlenen alanlarda derinleşmesidir. İki ülke ziyaretimizde de maksat hasıl olduğunu düşünüyoruz.

Vietnam’a 1978’den bu yana neden üst düzeyli bir ziyaret yapılmamış?

Ben de o soruyu sordum ama tatminkar bir cevap bulamadım. Aslında Vietnam’ın bugüne kadar beklenmemesi gereken ülke olduğunu gördüm. Büyük potansiyeli var. Türkiye için birlikte çalışılabilecek ciddi alanlar var. Biz gelmemişiz ama bizim işadamlarımız gelmiş. 16 tane iş adamımız, 728 milyon dolar yatırım yapmış.Tekstil, turizm, tüketim malzemeleri, endüstri var. Bütün alanlarda yatırımcılarımız iş yapıyorlar.

Vietnamda FETÖ okulları olduğu söyleniyordu. Gündeme geldi mi?

Evet gündeme geldi, çok olumluydu tavırları, ilgi gösterdiler. Titizliği göstereceklerini bizatihi Başbakan söyledi. Örgütü anlatınca işin vehameti anlaşılıyor. Yoksa anlamakta zorlanıyorlar. Zahiren bir görüntü var. İşin detaylarına girince o zaman görüyorlar gerçeği. Onun için daha çok anlatmamız lazım.

Bunlar hiç farketmemiş mi?

Böyle bir darbe girişimi olduğunu biliyorlar, bastırıldığını biliyorlar. Bu yapının darbeyle ilişkilendirilmesi konusunda yeterince bilgi sahibi değiller. Biz Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak bu yapının özelliğini anlattık. Bunun sadece darbe girişimine kalkışmakla sınırlı olmadığını, küresel ölçekli bir terör örgütü olduğunu söyledik. Bulunduğu ülkelerde bugün değilse de gelecekte benzer işleri yapabilecek özelliğe sahip olduğunu anlattık. Biz bunları yakın takibe alacağız dediler.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Kuzey Irak’taki referandum konusu savaş sebebi sayılmalı yönünde değerlendirmesi oldu.

Bizim bu kararla ilgili duruşumuz çok açık ve net. Başından beri bunun yanlış bir adım olacağını söyledik. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Bölgede zaten yeterince sorun var. Bunları çözmeden yeni bir sorun alanı oluşturmaktan başka bir işe yaramaz. Behemehal bu karar iptal edilmeli. Irak merkezi yönetimi istemiyor, İran, Türkiye istemiyor. ABD istemiyoruz diyor. Avrupa ülkeleri “zamansız” diyor. Bunları dikkate aldığımızda bu konuda Kuzey Irak yönetiminin ısrar etmesinin bir anlamı yok. Üstelik bölgedeki gurupların kendi aralarında da tam görüş birliği yok. Farklılıklar var. Neresinden bakarsanız bakın referandum kararı yanlıştır. Kerkük’te Türkmenler, Araplar var. Burayı da bu işe dahil etmesi durumunda işler daha karmaşık hale gelecek. Nasıl geçmişte Kerkük’te oldu bitti yapıldıysa bundan sonrası da benzer bir sıkıntıyı yaşatabilir. Dolayısıyla ne bölgeye ne kendilerine hiçbir fayda getirmeyecek bu yanlış yoldan dönmeleri gerekir.

Peki Barzani bu gücü nereden alıyor? Bu kadar ülke karşı çıkarken nasıl cesaretle hareket edebiliyor?

Irak merkezi yönetimiyle Kuzey Irak bölgesel yönetimi arasında ilişkiler istenildiği gibi gitmiyor. Irak Körfez Savaşı’ndan sonra Amerika orada anayasa yaptı bunlara özerklik verdi. Anayasada da yerini aldı. Ama sonraki süreçte Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile Bağdat yönetimi arasında güven tam anlamıyla tesis edilemedi. Karşılıklı suçlamalar var. Merkezi bütçeden verilmesi gerekenleri alamıyoruz. Mağdur oluyoruz diyor Kuzey Iraklılar. Onlar da diyor ki bizim bilgimiz dışında petrol satıyorlar. Karşılıklı fikir ayrılıkları azalmadı arttı. Zaman içinde zihinsel bir ayrılma oluştu.

Savaş sebebi sayar mı Türkiye bu adımı?

Savaş kiminle kimin arasında olur? Savaş devletle devlet arasında olur. Biz bunları devlet olarak tanımıyoruz. Bir devlet bize kafa tutar, egemenlik haklarımıza karşı hareket içinde olursa bizim için savaş sebebidir. Ama burada Irak’ın parçası olan bir bölgesel yönetim var. Bu savaş nedeni olmaz.

Sn. Bahçeli Adil Öksüz için verilen notayı doğru bulduğunu söylemiş.

Doğru söylemiş. Darbe yapmaya kalkışan bu kadar masum insanın ölümüne sebep olan bu katillerin nerede olursa olsun peşine düşüp Türk adaletine teslim etmek gibi görevimiz var. Şehitlere olan borcumuzdur.

Adil Ökzüz’ün Almanya’da olduğunu biliyor muyuz?

Şu anda çeşitli rivayetler var. Teyit edilmiş bilgi yok. Biz Almanya’ya darbe girişimine karışmış böyle birisi var. İstihbari bilgiler var. Bunu ciddiye alın tespitiniz halinde bize iade edin diyoruz.

İran ile operasyon yapılacağı kesinleşti mi?

Bu konuda İran açıklama yaptı. Biz PKK’nın topraklarımızda barınmasına kesinlikle izin vermeyiz diyor. Kendi toprakları dışında müşterek operasyon için alınmış karar yok” dediler. Mutabakatımız özellikle PKK terörüne karşı birlikte mücadeledir. Bildiğiniz gibi PKK hem İran’da hem Irak’ta hem de kuzenleri vasıtasıyla Suriye’de faaliyette bulunuyor, başka isimler altında.

Suriye ile ilgili bir operasyon beklentisi var mı? Haziran’dan itibaren Afrin ve İdlib konusunda? Bu operasyonlar yapılacak mı? En son Cumhurbaşkanı Erdoğan Fırat Kalkanı’nı genişleteceğiz dedi? Kamuoyunda beklenti oluştu bu konuda. Türkiye’nin bu kararlığı ne sürüyor mu yoksa gündemden düştü mü?

Operasyon meselesi şudur. Türkiye’nin Suriye ile 911 kilometre sınırı var. En uzun sınırımız. 350 km Irak’la var. Buralardan bize çok terör tehdidi var. Hem DEAŞ ile hem de PKK ile mücadeleden kaynaklı, rejimin oradaki operasyonlarından kaynaklı, ülkemiz üzerinde baskı var, mülteciler var. Terör grupları var. Bunu hatırlayın, niye Fırat Kalkanı’nı başlattık. Burnumuzun dibinde, Kilis’te Gaziantep’te roket atmaya başladılar. Onun üzerine güvenli alan oluşturmak üzere Fırat kalkanını başlattık. Sınırlarımız boyunca her yer için mümkündür. Durup dururken bir yere saldıracak değiliz, ancak şartlar gerektirirse, can ve mal emniyeti tehdit altında olursa, hükümranlık haklarımıza zarar veren gelişme olursa misliyle karşılık veririz. Detaylar uygulamayla ilgilidir. Bir yere operasyon davulla zurnayla yapılmaz. Taktik hazırlığı ve planlama süreci olur. Şartların oluşması olur. Uluslararası istişareleri olur. Başka ülkenin topraklarına girmenin uluslararası, istişareleri, hukuki zemini olması ve meşru mazeretinin olması lazım.

Oradaki YPG yapılanması ve üslerin artması konusunda kaygı var. Bu alanda uluslararası düzeyde ne yapıyoruz?

Kaygılarımızı muhataplarımızla paylaşıyoruz. Bizim için PKK neyse YPG o. DEAŞ ayrı bir baş belası. Orada ABD, Rusya, İran, rejim ve Türkiye var, koalisyon adı altında Avrupalılar var. Oradaki işlerin ana aktörlerle koordine edilmesi lazım. Herkes kafasına göre yaparsa sivil insan kaybı olur. Ülkelerin de karşı karşıya gelme durumu olur. Hepsi detaylı şekilde, sahada askerleri unsurlar tarafından koordine ediliyor. Siyasi boyutta değerlendiriliyor. Gerekli talimatları yetkilendirmeleri alıyorlar. İşin arka planında dünya kadar oparasyonel iş var.

Bugüne kadar muhataplarla yapılan görüşmelerde istediğimizi alabildik mi?

Hiçbir ülke istediğini yüzde yüz alamaz. Amaç Suriye’nin tekrar barış içinde yoluna devam etmesi, ülke içindeki bütün unsurların içinde olacağı bir devlet olarak yoluna devam etmesi. Bizim de hedefimiz bu. Yoksa biz keyfimizden mi operasyon yapacağız. Kendi ülkemizin can mal güvenliği için bu tedbirleri almak zorundayız. Sahadaki ülkelerle mutabakat sağlayarak çatışma riskinden uzak olmamız lazım. Amerika Savunma Bakanı Türkiye’ye geldi, Cumhurbaşkanımızla görüştü. Bizim oradaki hassasiyetlerimiz tekrar paylaşıldı. ABD bizim YPG ile PYD ile işbirliğimiz bir seçim değil mecburiyet diyor. DEAŞ’ı temizlemek için işbirliği yapacağız ondan sonra devam etmeyeceğiz diyorlar. Öyle mi olacak bilmiyoruz.

Size inandırıcı geliyor mu Amerika’nın açıklaması?

Her fırsatta söylüyoruz. Sadece söylenenlerle yetinecek değiliz. Her türlü tedbiri aldık, alıyoruz.

Şu anda sahada en çok ve verimli işbirliği yaptığımız ülke hangisi, Rusya mı?

Rusya ile daha net işbirliğimiz var, İran ile kısmen devam ediyor. Onun dışında Irak ile PKK ile mücadelede, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nden alanı kullanıyoruz.

Suriye’nin toprak bütünlüğü ve Türkiye’nin güvenli açısından kritik durumlarda rejimle temas halinde miyiz?

İran ve Rusya ile sahada işbirliği yapıyoruz. Rejim konusunda beklenti ve talepleri bize daha çok Rusya üzerinden mesajlar yoluyla aktarılıyor. Rusya hem kendi adına hem rejim adına konuşuyor. Biz İran ve Rusya ile işbirliğini amacı DEAŞ’ı temizleme ve İdlib’de trajedilerin önüne geçmek, çatışmasızlık bölgesi oluşturmak. 2 milyon sivilin tehlikeye atılmaması. Radikal örgütlerin yeni bir sorun alanı oluşturmaması için çalışıyoruz.

Radikal bir dış politika değişikliğine gidecek miyiz rejim ile özellikle? Gidişat buna elverecek mi?

Suriye’ye bakalım, orada ülke çapında devlet otoritesi mi var? Amerika var, Rusya var İran var Türkiye var, Avrupa var. Bu ülkeler işleri düzeltmeye çalışıyor. Bizim önceliğimiz o şu anda. Onun dışında zaman kaybedecek işlerle uğraşmanın anlamı yok.

Amerika ile karşı karşıya gelir miyiz Suriye’de? Sıcak temas gibi bir tehlike var mı?

İki NATO ülkesinden bahsediyoruz olmamalı, olması için de bir sebep yok. PYD-YPG konusunda bize söylediklerinin dışında bir tutum alırlarsa tabii ki sorun olur

Rusya ile S400 imzası atıldı mı?

Evet anlaşmaya varıldı.

Kemal Kılıçdaroğlu her an tutuklanabilirim açıklaması yaptı? Bir de atlet meselesi var?

İstihareye mi yatmış, neye istinaden söylüyor. Gündemde kalmak için çıkarıyor. Atlet işinde de atletik olduğunu gördük.

Atlet adalettir demiş Kılıçdaroğlu

Adaleti de iyice ucuzlattık, adaletle atletin ne ilgisi var.

Askeri atamalar konusu Zekai Aksakallı konusunda spekülasyon döndü. Hatta sizin devreye girdiğiniz söylendi. Kırgın olduğu ifade edildi. İstifa konusu iddia edildi ne diyorsunuz?

İstifa da olur, emeklilikte olur. Atama ile verilen görevden hoşlanmayanlar da olur. Silahlı Kuvvetlerde her görev önemli ve onurludur. Zekai Aksakallı önceki görevlerinde olduğu gibi yeni görevini de en iyi şekilde yapacaktır.

Yakın zamanda yeni bir KHK çıkacak mı?

Bugünlerde çıkar. Bugün yarın çıkar.

Tek tip kıyafet olacak mı içinde?

Çalışma devam ediyor.

Bölge ülkelerine önemli bir ziyaret yaptınız. Türkiye’nin ziyaretinden rahatsız olanlar olmuş mudur?

Kimse rahatsız olmasın. Türkiye bu iki ülke ile ilişkilerini geliştirmek istiyor. Başka ülkeleri rahatsız edecek bir husus yok.

Bölgedeki bazı ülkelerle Türkiye’yi mukayese edince ne görüyorsunuz?

Zorlama kararlar Türkiye’yi maalesef bu günlere getirdi, zaman kaybettik. Yoksa çok daha farklı konumdaydık. Her seferinde demokrasi dışı müdahalelerle Türkiye zaman kaybetmiştir. Bu sistem artık sürekli güçlü iktidar devamlı istikrar getirecek.

Yeni bir parti kuruluyor, Koray Aydın da katıldı. Meral Akşener’in 2019’da aday olacağını söyledi. Değerlendirmeniz nedir?

Nesini değerlendireceğim?

Koray Aydın katıldığı canlı yayında Meral Akşener için FETÖ projesi demişti. Şimdi onun partisine geçti.

Demek ki ikna edilmiş

Sayın Cumhurbaşkanı benim adıma kimse racon kesmesin dedi.

İyi demiş.

Ekonomik konularla ilgili bir hamle açıklayacak mısınız önümüzdeki aylarda?

Önümüzdeki aylar hep ekonomiyle ilgili konular olacak. Bir yandan yapısal bazı mevzuat düzenlemeleri yaparken bir yandan da idare tedbirler alacağız. Ekonominin üreten istihdam oluşturan ve milli geliri artıran boyutuna daha çok yoğunlaşacağız. IMF raporuna göre Avrupa’da 5. ekonomi oldu. satın alma gücüne göre İspanya’yı da geride bıraktık. Akdeniz’de üçüncü ülke, Ortadoğu’da birince ülke. GSMH 2 trilyon doların üzerine çıktı. 2023 için dört hedefimizden biri buydu, milli gelirde 25 bini yakaladık. Bu da ikinci hedefti. Şimdi ihracattaki 500 milyar hedefimiz ve ilk 10 ülke arasına girme hedefimiz var. 6 senemiz daha var. Gayret edip iki hedefi de gerçekleştireceğiz.

Spor ve kültür alanında istenen başarılar elde edilemedi, eksik kalan kısımlar oldu. Spordaki gelişmeleri takip ediyor musunuz?

 Atletizm ve güreşte başarılarımız var ama yeterli değil. Daha fazla gencimizin başarılı olması için gayret göstermemiz lazım.

Birçok branşta Türk sporcuların çok azaldığını başka ülkelerden transfer edilen sporcularla netice alınmaya çalışıldığını görüyoruz.

Evet ben de böyle düşünüyorum. Milli takımlara mutlaka Türkleri katmak gerekiyor. Kendi kaynağımızı ikinci plana atıyoruz. Maç seyretmeye oturuyoruz, hanım 3 dakika sonra “Değiştir kanalı, bunlar arasında hiçbir Türk ismi yok, başkasının maçından bize ne” diyor. Böyle taşıma suyuyla değirmen dönmez. Kendi çocuklarımızı yetiştireceğiz. Dünya yıldızı yapacağız. Dünya kadar para veriyoruz bunlara.... Bunun adı “Desinler ki ağanın fesi var!”