MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) İstanbul kararını değerlendiren Bahçeli, Türkiye’nin zorlu bir seçim sürecinden çıktığına dikkat çekerek, “31 Mart’ta milletimizin sandık yoluyla verdiği mesajları titizlikle analiz edip yorumladık. 31 Mart’ın kazananı açık ara farkla Cumhur İttifakı’dır. Bu gerçeğin inkar ve ihlali mümkün değildir. Bize göre 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri düğümü çözmüş, hükmünü vermiştir. Milletin sözünün üstüne söz söylemek imkansızdır. 31 Mart’tan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi güçlenerek çıkmış, Cumhur İttifakı ülke bazında siyasi ve stratejik hedeflerine ulaşmıştır. Türk milleti iradesini göstermiş, kararını vermiş, konuyu kapatmıştır. Görüş ve kanaatimiz bu yöndedir. Buna hürmet etmek asıldır, önemlidir. Ancak 31 Mart’tan hemen sonra iki boyutlu sıcak tartışma konusu tezahür etmiş, siyasi gündemin seyir ve istikametini doğrudan etkilemiştir. Bu tartışmaların birinci boyutunda İstanbul seçimlerinin akıbeti bulunurken, diğerinde de Cumhur İttifakı ile ilgili spekülasyonlar yer almıştır. 6 Mayıs 2019 tarihinde YSK İstanbul seçimleriyle ilgili haklı ve meşru itirazları görüşmüş, adaletli bir kararla milletimizin yüreğine su serpmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinde oluşan seçim sonucuna ve dürüstlüğüne müessir olaylar ve haller nedeniyle 31 Mart’ta yapılan seçimin iptaline ve 23 Haziran’da yenilenmesine karar verilmiştir. YSK oy çokluğuyla hakkın, halkın ve hukukun tercümanı olmuştur. İstanbul seçimleri üzerinde yapılan tartışmalara son verilmiştir. YSK’nın söz konusu kararına tartışmasız saygı duyuyoruz. Herkesten aynı tavır ve tutarlılığı bekliyoruz. YSK’nın vermiş olduğu kararı alenen karalamak, çarpıtmak, darbe olduğunu söylemek, kurul üyelerine çete üyesi, hukuk cinayeti işlediler gibi itham ve iftiralarda bulunmak kirli bir ağızdır, yanlı bir bakıştır, yanlış bir değerlendirmedir, sakat bir zihniyetin sızlanmasıdır” diye konuştu. 

“Cumhur İttifakı'na yönelik sistemli, planlı ve bir amaca matuf tezgah ve tuzaklarla ilgili söyleyeceklerim vardır” diyerek sözlerini sürdüren Bahçeli, “31 Mart’tan sonra Cumhur İttifakı’nın bulanmasını, budanmasını, karışmasını, hatta korkmasını arzulayan münafık çevrelere adeta cesaret gelmiştir. Görünen odur ki zillet cephesine figüranlık yapanlar beklenen tepkilerini peş peşe vermişlerdir. Sanki saklandıkları deliklere çomak sokulmuş, sanki can havliyle dışarı fırlamışlar, ardından da fitne oklarını fırlatmaya başlamışlardır. Bunlar mayalarına ve mizaçlarına uygun olanı yapmışlardır. Aslında bu kimliksizlere çok görmüyoruz. İçtikleri süt neyse onun gereğini yapmışlardır. Bunları çokta ciddiye almıyoruz ama böyle olunca da azıtıyorlar, şımarıyorlar, sırtı kaşınan keçiler gibi oraya buraya sürtünmeye, sağa sola bulaşmaya başlıyorlar. Bu nedenle zaman zaman bunların gevşeyen vidalarını sıkmak, bozulan ayarlarını yapmak, anladıkları dilden konuşmak mecburiyet halini alıyor. Ne yapalım biz de üstümüze düşen görevi seve seve yapıyoruz. Zannediyorsunuz ortada büyük bir sorun var da gizleniyor, üzeri örtülüyor. Zannederseniz Cumhur İttifakı tutmamış, sandıkta istediği sonuca ulaşamamış, meğerse ne kadar da Cumhur İttifakı nedeniyle kuyruk acısı çeken varmış, ne çok müptezelin karın ağrısı bulunuyormuş. Televizyonları açın, balık istifine dönen, peşin satanlar gibi koltuklarına kurulmuş zavallı uzman yorumcuları görürsünüz. Bunlar çoğunlukla kazı koz anlarlar, bal alacakları çiçeği bilirler ama kanatları olmadığından uçamazlar, şahinlik taslayıp sinek avına çıkarlar, zaman olur kedinin boynuna ciğer asıp yoruma başlarlar. Bilmeden çok şey söylerler ama boş söylerler, kem söylerler, yalan söylerler” ifadelerini kullandı.

Bahçeli, TBMM’de MHP Grup Toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını cevapladı. Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik çağrıya ilişkin olarak, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun son günlerdeki konuşmaları siyasi üslupla, edep ve terbiye ile bağdaşmamaktadır. Çok ileri konuşuyor, çok konuları saptırıyor ve hakaret içeriyor. 7 tane Yüksek Seçim Kurulu üyesini isim isim belirtirken arkasından çete sıfatı ile nitelendirmesi yakışık almamıştır. Bazı konuşmalarında suç unsuru olduğu kanaatindeyim. Eğer bunlardan haklı olup olmadığı iddiasını taşıyorsa kendisi müracaat etsin, dokunulmazlığının kaldırılması talebinde bulunsun, ben de ilk olarak dokunulmazlığının kaldırılması yönünde oy vereceğimi ifade ediyorum” ifadelerini kullandı. 
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün YSK'nın İstanbul seçimini iptaline ilişkin kararına 367 benzetmesi yaptığının hatırlatılması üzerine Bahçeli, “367 ile ilgili olarak o dönemin Yargıtay başsavcısı ile aynı çukura girmeleri inandırıcı değil. 367 tezini ortaya koyup, kendi cumhurbaşkanlığını engellemeye çalışan bir zatın görüşünü şimdikiyle ilişkilendirerek iki üzüntü yaşadığını söylemesi doğru değildir. 367 riskini 71 milletvekili ile aşan, kendisinin cumhurbaşkanı olması için üçüncü turu deneyen bir siyasi partinin genel başkanı olarak söylüyorum. AK Parti’ye vefasızlık yapıyor ama MHP’nin politikasına da saygı duyun” dedi. 
CHP’nin itirazına ilişkin soruya Bahçeli, “Böyle bir itiraz söz konusu olmamış. 39 içerisinde de çok sayıda Cumhur İttifakı ve özellikle de AK Partili belediye başkan adayları kazanmış. Onlara itirazı kendileri yapsınlar, yeniden sayılsın. Tartışma Büyükşehir Belediye Başkanlığı üzerinedir. Mazbatayı erken alıp, Atatürk’ün Anıtkabir’ine gidip orada defter imzalayanlar, sonucuna da katlanacaklar” şeklinde konuştu. (İHA)