Demet Oran, Sinan Demir, Cem Arabacıoğlu, Işıl Öztürk Sehlikoğlu, Emre Nurettin Örük, Çağrı Dulun ve Sedat Parlakgün’ün rol aldığı oyun, Ahmet Vefik Paşa sahnesinde sergilenirken, aldığı akademik eğitimin ardından güç ve kariyer hedefine giden yolda, tüm değer yargılarını hiçe sayarak ilerleyen Baran’ın çevresi tarafından beğenilen ve değer verilen biri olmayı başarması anlatılıyor.
SAĞLIKTA ROLÜMÜZ BÜYÜK
Kapitalist sistemin, insanları içine soktuğu durumu ele alan “Antrikot” oyunu, etik, ahlak, sevgi, dostluk, başarı ve mutluluk gibi kavramları yeniden sorgulatırken, Türk Hemşireler Derneği Bursa Şube Başkanı Nihayet Göğebakan, “Hemşire arkadaşlarımız ülkemizin her köşesinde sağlık hizmeti vermektedir. Dünya’da ve ülkemizde nesillerin devamı için sağlık hizmetlerinin sağlanması ve gelişmesinde rolleri büyüktür. Gece gündüz demeden görev yapan arkadaşlarımıza bu oyunla biraz stres atmalarını, dinlenmelerini istedik. Bize kapılarını açan Ahmet Vefik Paşa tiyatrosu yönetimine de teşekkür ediyorum” dedi.
10 ayda 143 bin başvuru
22-27 Kasım tarihleri arasında farkındalık oluşturmak için kutlanan Ağız ve Diş Sağlığı Haftası nedeniyle açıklamalar bulunan İnegöl Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Tıbbi Hizmetler Birim Sorumlusu Dt. Hasan Güleryüz, “2017 yılı içerinde 143 bin 97 hastaya diş sağlığı hizmeti, 34 bin 679 dolgu, 6 bin 535 kanal tedavisi, 3 bin 427 hastaya hareketli protez yapılığını” söyledi. Dt. Güleryüz “Evde sağlık hizmetleri kapsamında hastalara ihtiyaç duyduklarında hizmet verilmesinin yanında engelli hastalarımızın genel anestezi altında tedavi edilebilmeleri için İnegöl Devlet Hastanesi ile protokol imzalandı. Ayrıca 2017 yılında 428 engelli hastaya genel anestezi ile diş tedavisi yapıldığını” sözlerine ekledi.
DİŞ SAĞLIĞI ÖNEMLİ
Bireyin vücut sağlığını doğrudan etkilediğini ve korunmadığı taktirde birçok hastalığı da beraberinde getirdiğini belirten Dt. Güleryüz koruyucu önlemlere ağılık verecek çalışmalar yürüttüklerini belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“Diş çürüğü olmayan ağız ve diş sağlığı yerinde bir toplum hedefliyoruz. Bu kapsamda ağız ve diş sağlığının öneminin anlaşılması, toplum bilincinin oluşturulması, anne adaylarından başlayarak, gebelik döneminden itibaren anne ve bebeğin ağız ve diş sağlığı konusunda düzenli takibinin yapılması, kişilerin ağız hijyenine önem vermelerinin sağlanması, doğru ve düzenli fırçalama alışkanlığının edinmesi, diş ipi kullanımının yaygınlaştırılması, koruyucu diş tedavi uygulamaları olan flor uygulaması ve fissür örtücülerinin öneminin anlaşılması için çalışıyoruz. Bu uygulamalar ağız ve diş sağlığının gelişmesinde son derece önemlidir. Ancak tedavi edici hizmetlerin yanında koruyucu hekimliğin gelişmesi ve bir toplumsal bilinç, farkındalık oluşturmak son derece önemlidir.
Meme kanserini erken teşhis ile yenmek mümkün
Tüm dünyadaki kadınların adeta korkulu rüyası olan meme kanserine ilişkin bilgiler veren Özel Esentepe Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Adil Aydemir, kadınlar için çevresel etkenler, ileri yaş faktörleri ve ailesinde meme kanseri olanların risk grubunda yer aldığı bu kanser türüyle ilgili, erken teşhis ve gelişen teknolojiler sayesinde, birçok kadının meme kanserini artık rahatlıkla yenebildiği söyledi. Meme kanseri özellikle kadınlarda görülen, meme hücrelerinin kontrolsüz çoğalması ve büyümesi ile gelişen bir kanser türüdür. Yaş ilerledikçe meme kanser riski de artmaktadır. Meme kanserinin dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu belirten Özel Esentepe Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Adil Aydemir, hastalığın daha çok 40’lı yaşlardan sonra ortaya çıktığını ifade etti. Dr. Aydemir, birçok kadının meme kanseri belirtilerini gözden kaçırabildiğini ifade ederek, “Aslında rahatsızlık başladığında bazı belirtileri oluyor. Ancak dikkat edilmediği takdirde maalesef olumsuz sonuçlar doğuruyor. Kadınlar için çevresel etkenler, ileri yaş faktörleri ve ailesinde meme kanseri olanlar, risk grubunda. Diğer kadınlara göre bu kategoriye giren kadınlarda, meme kanseri oranı iki, üç kat daha fazla olmaktadır. Bu kişiler kontrollerini daha sık yaptırmalı” dedi. Alkol tüketimi, obezite, fiziksel aktivite eksikliği gibi etkenlerin de meme kanseri riskini artırdığını ifade eden Dr. Adil Aydemir, “Erken teşhis ve gelişen teknolojilerle, birçok kadın meme kanserini artık rahatlıkla yenebiliyor. Erken teşhis için kadınların kendi kendilerine yapacakları muayeneler ve 40 yaşından sonra yapılacak olan mamografi, bu hastalıkla mücadele en önemli noktalardan biri” diye konuştu.
