Ahmet KUNDAKCI

Burhan Mocu ve Talih Yılmaz…
Biri aikido kanadından diğeri tekvando cenahından iki Uzakdoğu savaş sanatı meraklısı…
Mocu ile Talih arasındaki sanal alemdeki iletişimi bir görseniz cezası müebbet olan atışmalar çıkar karşınıza ama onların dostluğu pamuk ipliği değil çelik telle bağlandığı için pek öyle aralarını giremezsiniz… Zaten benden size tesviye girmeye de kalkmayın.
Ahmet Kundakcı: Abi bu adamın facebook’tan sana bu kadar yüklenmesine nasıl bu kadar relaks olabiliyorsun… 
Mesela adam diyor ki, “Burhan Mocu ile +sevgili+ adı ile gizli gizli konuşan şahsın araştırmalırım sonucu +Rüstem Abi+ olduğunu öğrendim.  Vay be nasıl da kandırdın hocayı Pis Rüstem”
Ve bir öteki paylaşım: “İki yıl önce bugün satılığa  çıkartığım Mr.Mocu elimde kalmıştır. 20 Temmuz’a kadar yemek ısmarlayana bedava vereceğim” 
Şimdi bu buna benzer yazılar hiç facebook aleminde yazılır mı hocam, Sen bunu nasıl öldürmüyorsun
Talih Yılmaz, bu kadar üzerine gelindiğini anlayınca hemen lafı yapıştırdı: 
Talih Yılmaz: “Tilkiye cesaretini ispat et demişler o gitmiş yavrularını yemiş.
Burhan Mocu: Ahmet Bey gördüğünüz gibi bazıları cesareti sevdiği insanları harcamak olarak görebilir ama biz de bu yok. Talih kardeşim, cesaret için sevdiklerini harcayan tiplerden değildir. Beni de harcayacağını sanmıyorum. Latife anlayışı biraz geniş  o kadar. Keşke herkes bizim gibi olsa.
Bizim dostluğumuz öyle mezara pazara kadar değil ahirete kadar uzanır. Allah bozmasın…
Ahmet Kundakcı: Hocam bu arkadaş benim aleyhime konuşma diye sizinle öncesinde pazarlık yaptıysa bilelim yani… Biz de ellerimiz ayaklarımızla değil gerekirse dilimizle döveriz hani.
Talih Yılmlaz: Dövmek yok bizde kesinlikle… Sadece haşlamak var… O da hak edene…
Ahmet Kundakcı: Kimmiş peki hocam haşlanmayı hak eden tipler. 
Talih Yılmaz: Valla öncelikle, karısına kızına harlamaya kalkanlar…
Biz de kadına el kaldıran her türlü sopayı hak eder…
İkinci sırada gençlerimizi zehirleyenler…
Bu konuda isim bile verebilirim ama yine de vermeyeceğim…
Sopa-i tedrisatımızdan geçen bir genç, “Abi beni bi daha dövsene altı aydır uyuşturucu kullanmıyorum. Geçenlerde böyle bir meylim geldi… Benim de aklıma sen geldin..
Abi Burhan Hoca beni tutsun sen bana bir iki tane daha asılsana dedi…
İlk defa sopa yemek isteyen birine hayır dedim…
Bak dedim… Sen hep sopa yemeyle adam olunacak sanıyorsan yanılırsın…
Birinci sopayı hak etmiştin bir güzel ıslattık seni ama
Şimdi sen artık  harbi delikanlı olmuşsun… 
Biz de delikanlı adama sopa atılmaz dedim…
Çocuk uça uça gitti…
Şimdi de oğlumun da en yakın arkadaşı oldu.

Burhan Mocu: Bak arkadaş işte bize böyle gençler lazım.
Hatasını anlayan ve bir daha dönmeme kararı veren…
Ben o delikanlıya 4 ay ücretsiz aikido dersi verdim
hak edeni dövsün, kendini savunsun diye…
Ahmet Kundakcı: Hocalarım konu çok ciddi yerle gidiyor… Ne oldu sizin sanal alemdeki muhabbetleriniz dönelim oraya…
Talih Yılmaz: Geçen gün Mocu Hocamı aradım dedim ki, “Ben fevri adamım sen sakin. Şimdi önümde yaya kaldırımına park etmiş bir öğrenci servis minibüsü var. Ben bu arabanın lastiklerini kessem uygun mudur?.
Hoca güya sakin ve benden akıllı ya..
Sadece lastikleri değil. Buji tuzağıyla camı da patlat… Üzerine de not yaz… Sana çocuklarını emanet eden velilere saygılarımla” diye bir daha öğrenci taşımasın…
Şimdi ben lastiğe ufak bir kesik diyordum, Mocu buji tuzağına kadar götürdü işi. Şimdi söyleyen bana hangimiz deli.
Burhan Mocu: Tabi ki sen.
Beni arayıp sormasan ben sana bu kadar lafı söyler miydim.
Talih Yılmaz: Haklısın hocam!

Ahmet Kundakcı: Mocu Hocam bu yaşta oldukça fitsiniz… Neye borçlusunuz bu karzimayı?
Talih Yılmaz: Yok Ahmet Abi, ben ona estetiysen önerdim o gitmiş kasaba. Göz doktoruna gitseydi bu kadar olmaz mıydı?
Ahmet Kundakcı: Hocam bu sataşmalar böyle giderse ben dalacağım Talih Bey’e…
Burhan Mocu: Sevgisinden kardeş sevgisinden.
Uykusuzluk, bilişsel, psikomotor, performans kaybı, anksiyete bozukluğu, böyle konuşturuyor işte.
Talih Yılmaz: Aha Burhan Mocu’dan fena kapak geldi.  Hocam hangi ara öğrendin bunları…
Burhan Mocu: Herıld yeni. Senin gittiğin yollardan bir geri geliyorduk. Sen ne sanıyordun aikidoyu ve bu sporla uğrayanı.
Ahmet Kundakcı: Hocam Talih Bey'in tekvandosuyla ilgili az çok bilinen var ama aikido nedir bize biraz anlatır mısınız mısınız? Nedir aikido. Talih Bey’in ki gibi adam dövme sanatı mı. Sizin başlama öykünüzle birlikte anlatır mısınız
Burhan Mocu: Çocuklarımın sayesinde başladım. Onlar gidiyordu bu spora. Ben heyecanlanıyordum. Sonunda bende giriştim bu işe 88'li yıllarda. 99'a kadar judo yaptım. Ama sonrasında yalnız kaldım gençler yaşıtı sporcu istiyor karşılarında . 99 aikidoya dahil oldum. Tuhaf geldi. Savaş sanatı. Ama devam edeyim bakalım neler olacak dedim. ikinci, üçüncü kez gittim sarmaya başladı. 
Ahmet Kundakcı: Nedir aikido: Sonunda Do varsa disiplin sanatıdır.
Samiurayların savaşta kullandığı teknikler bütünleridir. Aikido da teknikleri yumuşatarak alıyor. Bizde salon yok, yarışma yok, 
Ahmet Kundakcı: O zaman niye yapıyorsunuz
Bu sporun amacı karşınızdakine zarar vermeden etkisiz hale getirmeye çalışmaktır.
Aikidonun elindeki sopa kılıçtan daha keskin ve tehlikelidir.
İnsan vücudunun anatomisini aikido yapan bilmelidir.
Ölümcül noktaları bilir. İç kanama sebebidir. 
Bu sporu yaparken karşısındakine zarar vermemeye çalışırsın. Dikkatini dağıtacak, dengesini bozacak hareketler sergilenir.
Aikidada müsabaka olmaz. Seminerler verilir, gösteriler yapılır. 
Bu seminerlerde tekniklerimizi paylaşırız. 
Bu spor asla aceleye gelmez. Ace istelenlere
"Çok acelen varsa, altı ayda bir şey öğreneceğim dersen sen bize kart ver biz o işi halledelim" esprisi yapıyoruz. 
Ahmet Kundakcı: Mini bir anınız var mı bu kartvizit olayıyla ilgili?
Burhan Mocu: Bir gün trafikte bir sürücü inatla bana bulaşmaya uğraşıyorum. Yanında bayan olduğu için sesimi çıkarmamaya çalışıyorum. arabadan indim kibarca kartımı verdim...
Bir daha arayan soran olmadı.
Ahmet Kundakcı: Nedir bu sporu yapmanın faydaları
Burhan Mocu: Tek kelime ile söyleyeyim fazlasına gerek yok. Aikido yapıyorum ertesi bir gram stres kalmıyor insanın üzerinde.

TÜRK TEKVANDOSUNU 
BAŞKA GÜÇLER YÖNETİYOR

Ahmet Kundakcı: Burhan Mocu Hocamız aikidoyu bu kadar anlatınca senin tekvando için söyleyeceklerin yok mu Talih hocam…
(Talih Hoca sıkıntılı bir şekilde  bu soruyu bekliyormuş gibi germiş kendini)
Talih Yılmaz: Valla ben Türkiye’de tekvando sporunun dibine dinamit koyanlardan Federasyonun kurtulmasını istiyorum…
Ahmet Kundakcı: Hocam bu nerden çıktı şimdi. Kim bu sporun dibine dinamit koyuyor.
Talih Yılmaz: Türkiye’de tekvando sporunun gelişmesi için ben Gençlik Spor Bakanlığı’nın kapısında uyudum. Derdimi oraya kadar anlattım ama nafile. Türk gençliği bu spora gönül verenlerce değil başka güçlerce yönetildiğine inanıyorum…
Ahmet Kundakcı: Hocam mini bir örnek bu iddianızla ilgili.
Talih Yılmaz: Evet mini bir örnek. Siz bütün rakiplerinizin sırtını yere getirseniz de mesela Avrupa Dünya Şampiyonası’nda ülkenizi temsil edemezsiniz. Bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi.
Ahmet Kundakcı: Anladım hocam hem de çok iyi anladım. Bir Türkiye klasiğini gündeme getirdiniz bence. 
Sen ne kadar haklı olursan maalesef güçlü olanın sözü geçiyor. O zamanda nerede kaldı adalet.
Talih Yılmaz: O adaletin sağlanması için ülkemizin 400 bin kişilik tekvando ailesi büyük bir beklenti içinde... İnşallah güçlü olanın değil hak edenin kazandığı bir camiaya kavuşuruz...

 

 

 

 

 

 

 

Ufuk Beydemir önce serum yedi sonra Bursa’da konser verdi Ufuk Beydemir önce serum yedi sonra Bursa’da konser verdi