Ali Eşref UZUNDERE

Nilüfer Belediyesi ve Sosyal Demokrasi Derneği ortaklığıyla ‘Sınırları aşıp köprüler kuruyoruz’ sloganı adı altında gerçekleştirilen Sosyal Demokrasi Seminerleri’nin son konuşmacısı, Türk siyasetinin önemli isimlerinden Hikmet Çetin oldu. Konak Kültürevi’nde yapılan etkinliğin son konuşmacısı olan 20. Dönem TBMM Başkanı, eski bakanlardan ve eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, danışmanlığını yaptığı rahmetli Süleyman Demirel ile konuşurken, ‘Cumhuriyet nedir’ diye tartışırken; ‘Bana Cumhuriyet benim, Cumhuriyet sensin’ dediğinihatırlatarak; “Buradaki akrabalarım var onlar bilirler. Benim okuduğum dönemde Lice de ortaokul lise yoktu. Ben okumak için ağabeyimin yanına Ankara’ya geldim.  Velilerin bir kuruş harcaması yoktu okullarda, en kaliteli okullardı. Şimdi, aileler hangi özel okullarda çocuklarımı daha iyi yetiştirebilirim diye arayış içindeler. Devletin bunu yapmaya hakkı yok.  Devletin en iyi eğitimi en iyi şekilde ailelere hiçbir yük olmadan vermek zorundadır” dedi. 

GENÇLERİN HAKKINI VEREMİYORUZ

Konuşmasında Türk gençliğinin sorunlara Türkiye’de sorunlarının hep gündemde olduğuna dikkat çeken CHP eski Genel Başkanı Hikmet Çetin, “Gençliğimizin hakkını veremiyoruz. Devletin gençleri en iyi okullarda en iyi eğitimle yetiştirme zorunluluğu var. Anayasa da böyle diyor, ama gençlerin hakkını veremiyoruz. O zaman da gençlerimizin olumsuzluklara ve istismarlara karşı koruyamıyoruz.Gençlerimize kaliteli çağdaş yeterli eğitimi veremiyoruz. Eğitimden sonra iş olanağı sağlayamıyoruz. Bu gün Türkiye’de işsizlik var.  Gençler arasındaki işsizlik oranı yüzde 25. Yani her 4 gençten biri işsiz. Çok yüksek bir rakam, böyle durumda gençler ben niye okudum diyorlar. Eğitimin hedefi toplumun talebine göre insan yetiştirmektir. Eskiden biz DPT’de şunu yapmaya çalışıyorduk. Yani sanayicinin ihtiyaç duyduğu insana ne tür eğitim gerekiyorsa onu vermeye çalışıyor, planlıyorduk. Maalesef bunu biz zamanla yaz-boz tahtasına dönüştü” ifadelerini kullandı.

AİLELER BEKLEYİŞ İÇİNDE

‘Ülke olarak toplumsal ve ekonomik sorunlarımız yeteri derecede çözülmediği için gençlik, sürekli siyasi tartışmaların konusu haline geldi’ değinen Çetin,açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Şu anda gençlik, siyasi tartışmaların odağındadır. Gençlerin milletvekili olma yaşıyla uğraşılıyor, askerlik bedelli olsun olmasın diye aileler bekleyiş içinde, üniversite giriş sınavları bir başka sorun. Bütün bunlar siyasetin tartışma malzemeleri. Hâlbuki pek çok demokratik ülkede bunlar, çözülmüştür.  Bizde gençler olumsuz yönleriyle hep siyasetin gündemindedir. Öncelik gençlerin sorunlarını çözmek gerekir. Çünkü gelecek onlardadır. Eğer bir ülke geleceğini güvence altına almak istiyorsa,  onun yolu gençlerden geçer. Hala bizim gibi nüfusun büyük bir yoğunluğunu gençler oluşturuyorsa.”

Siyaset, siyasi partilere girilerek yapılmaz

“Siyaset siyasi partilere girilerek yapılmaz. Biran evvel siyasi partiye üye olayım, orada siyaset yapalım veya milletvekili olayım diye düşünmek doğru değil” diyen ve çözüm yeri ve yolunun demokrasilerde siyasi partilerden geçtiğini belirten Çetin, aktif siyasette yer almanın önemine işaret etti. Kendisinin oralardan geldiğini, orada sorunlar bulunduğunu belirten Çetin; “Tabii ki aktif siyaset yer almak son derece önemlidir. Ben oradan geldim.  Ancak siyasette yer almak isteyen gençler, amacının ne olduğunu siyaseti niçin istediğini bilmelidir. Önemlisi bilinçli olmadan sadece ‘ben siyasi partiye gireyim’ diyen gençlerin siyasette başarılı olma olanağı yoktur” dedi.  

STK’LAR DA ÖNEMLİ

Konuşmasında kendisinin siyasete nasıl atıldığını, anlatan CHP Eski genel Başkanı, Hikmet Çetin, gençlerin öncelikle kendilerini siyasi malzeme olarak kullandırmamaları gerektiğini bildirdi. Çetin şöyle devam etti:“Tabi gençler siyasette çok yararlı olur. Ama Gençlerin siyasette yalnızca bildiri dağıtan afiş asan, slogan atan olarak görmemek lazım.  Bunlar da önemlidir. Tabi ki bunların yapılacağı zamanlarda bunları yapacak olan gençlerdir. Ama sadece bununla yetinmelerinin çok yanlış olduğu görüşündeyim. Gençler sadece bunları yapmalıdır ve daha önemlisi aktif siyasette yer almak için amacını ne olduğunu bilmelidir ve Siyasi kararlarda bir şekilde olmalıdır. Siyaset için sadece siyasi partiler değil, sivil toplum kuruluşları da önemli. İşte bunlardan biri Sosyal Demokrasi Derneği bunlardan bir tanesidir.  Dernek, demokrasinin ne olduğunu, sosyal demokrat nasıl olunduğunun eğitiminin verildiği yerdir. CHP’nin bir zamanlar okulu vardı. Bazen öne çıkıyor bazen geride kalıyor. Bir zamanlar bu okul çok önlerdeydi. Bütün Avrupa demokratik ülkelerindeki partilerin siyasi okulları vardır. Özellikle değerli dostum Atilla Çavdır’ın Genel başkanlığını yaptığı Sosyal Demokrasi Derneği bu görevi dolaylı olarak en iyi şekilde özveriyle yapmaya çalışıyor.”

BİZ OKUMUYORUZ

Japonya’da bir kişinin yılda 16-17 kitap okuduğunu, bizde ise 16 kişinin yılda bir kitap okuduğunu bildiren ve bununla “toplumu bir yere taşıyamayız” diyen Çetin, “Üniversite bitiren ve bir tek kitap okumayan on binlerce insan var. Bunu bir takım yarışmalarda görüyorsunuz. İnsan hakikatken utanıyor.  Üniversite bitirmişler sınavda boş kâğıt veriyor” dedi. Gençliği sahiplenen, gençliği kazanan gençliğe güven veren siyasi parti ve oluşumun geleceği kazanacağını ve seçimlerde başarılı olacağını kaydeden CHP eski genel başkanı Hikmet Çetin, gençliğe bakışı konusunda CHP’yi eleştirdi. “CHP o dinamizmi, büyük ölçüde kaybetti” diyen Çetin sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyasi partilerde en önemli iki unsur kadınlar ve gençlerdir.  Kadınlar ve gençleri aktif hale getirebilen siyasi partiler son derece başarılı olma şansları vardır.  Ama biz özellikle son zamanlarda son yıllarda bu iki unsuru kaybettiğimizi düşünüyorum.

EN İYİ YOL SİYASETTİR

Siyaset şu bakımdan önemli: Hepimiz esnafız memuruz, işadamıyız. Herkesin kafasında bir hayali bir düşüncesi var. O düşüncesini hayalini uygulamaya koyabilmesinin en iyi yolu siyasettir. Memurken ortaya çıkıp şunu şöyle, bunu böyle yaparım diyemiyorsunuz. İşte bunu söyleyebileceğiniz yer siyasettir.  Siyaset insan düşüncelerini hedeflerini amaçlarını uygulayabileceği yerdir. O nedenle gençler birikimleriyle birlikte mutlaka siyasette yer almalarını istiyorum. 

İNÖNÜ HAKKINDA…

Ben rahmetli Erdal İnönü’yle çalıştım. Eşi bulunmaz bir kişiydi. 1950 den beri o kadar lider tanıdım. Demokrasiyi böylesine içine sindiren böylesine özümseyen ve bunu etrafına da hissettiren bir lider olamaz. Ben genel sekreter yardımcısıyım. Bir ilimizin merkez ilçe başkanı “Bizim genel başkanımız İnönü için çok affedersiniz ‘At gözlüdür’ diye basına beyanat vermişti. CHP yönetimi olarak bunu disiplin kuruluna vermek geriyordu. Bize dedi ki ‘Size ne söylemişse bana söylemiştir.’ Bizde ona siz bizim Partimizin genel başkanısınız. Genel Başkan olmasaydınız, doğru bu bizi ilgilendirmez. Ama siz bizim partinin genel başkanısınız. Mümkün değil biz bunu mutlaka disiplin kuruluna getirmeliyiz dedik ve zor ikna edebildik. Birde Genel Sekreterken onunla Van ilimize bir seyahate gittik. Bir vatandaşımız; ‘Sen çok değerli bir bilim adamısın. Üniversitede çok başarılıydın. İyi bir fizikçisin. Bu siyasette ne işin var’ anlamına gelen bir soru sordu.  Rahmetli dedi ki, ‘Kötü insanlar beni yönetmesin diye ben siyasete geldim.’ Onun için gençlere de ben şunu söylerim:  Eğer kötü insanların sizi yönetmesini istemiyorsanız, o zaman gerekli ödevinizi yapacaksınız, durumunuz el verdiği sürece siyasete katılacaksınız. Aksi halde oturup şikâyet etmek olmaz. O bakımdan gençlerin durumu ve potansiyeli çok önemlidir. Türkiye eğer bu genç dinamik nüfusunu çok iyi şekilde eğitip, eğitimden sonrada bunlara iş olanağı sağlayabilirse Türkiye’nin geleceği son derece parlak olur. Ama sadece bunları yapmadan, gençlerimize çağın gerektirdiği eğitimi vermeden, iş imkânı yaratmadan, sadece bizim gençlerimiz var, demekle bunu başaramayız.”

GENÇLERE ÖNEM VERİYORDU

Çetin konuşması sırasında Büyük önderin gençler konusundaki sözlerine de yer vererek, ulusal varlığımızı ve cumhuriyetimizi gençlere emanet ettiğini hatırlattı. Ulu önder, Cumhuriyetin ilanından (1923) hemen sonra İsmet Paşa’ya baş bakanlık görevini verirken, “İdealimiz milli egemenliğe dayalı uygar bir toplum ve devlet yaratmaktır. Hiçbir aşamada bu idareyi gözden kaçıramayacağız. Sorun çok. Bir şey yapmadılar diyorlar ya. Örneğin doktor sayımız 337, sağlık memuru sayısı 434, 3 milyon insan trahomlu, tifo verem. Ama yoksul ve esir ülkelere bunları başararak örnek olacağız. Sorun çok, hepsini çözmeye ömrümüz yetmez. Bizim yetiştiremediklerimizi yurt seven çocuklarımız tamamlar. Halkı saymak, aydınlatmak, eğitmek, sağlığını korumak, güven içinde yaşamasını sağlamak başlıca ilkeniz olsun. Başarılar diliyorum.” şeklindeki sözlerini aktaran hikmet Çetin, büyük Önderin“Gelecek gençlerindir. Gençler ise, öğretmenlerin eseridir” demekle gençlere ne kadar önem verdiğinin altını çizdi.