Bakan Bozdağ, darbe girişimine ilişkin Meclis Araştırma Önergesi hakkında TBMM Genel Kurulu’nda konuştu. Bozdağ, 15 Temmuz tarihinde gerçekleştirilen darbe girişiminde Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) araştırılmasına yönelik olarak, “Türkiye tarihi bir dönemden geçiyor. 15 Temmuz 2016 hem milletimizin tarihi bakımından hem de demokrasimizin tarihi bakımından kara bir lekedir, kara bir leke olmuştur. Kara güne karşı milletimizin, meclisimizin, siyasetimizin, medyamızın, sivil toplumumuzun hasılı toplumun her kesiminin birlikte ayağa kalkması, demokrasiye, milli iradeye, anayasa’ya, bizi biz yapan bu ortak değerlere sahip çıkması son derece önemli. Bu açıdan tarihi bir gün olmuştur. Bu darbe teşebbüsünü gerçekleştirenler her şeyi göze almışlardır. Meclis’i bombalarken de, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı bombalarken de, Özel Harekatı bombalarken de, Cumhurbaşkanımızı infaz için giden timler, infaz teşebbüsünde bulunanlar da, köprüyü tutarken de, vatandaşımızın üzerine tankları, zırhlı araçları sürerken de, hedef gözeterek, gözetmeyerek birçok insanı şehit ederken de, yüzlerce insanımızı yaralarken, gözü dönmüş bir canavarlık içinde birçok vahşeti göze alarak, ölümü göze alarak, bir yola çıktıklarını ortaya koymuşlardır” ifadelerini kullandı.

Darbe girişimini yapanların öldürdüğü sivil masumun cennete gittiğine inandığını kaydeden Bozdağ, “Bunun DAEŞ mantığından ne farkı var? O da aynı şeyi düşünüyor. O da şehit ettiklerinin şehit, kendisinin de şehit olduğunu düşünüyor. Böylesine bir yapıyla mücadele etmek kolay değil. Bu yapı karşısında milletimizle birlikte direndik, milletimizle birlikte kazandık. İktidar ve muhalefetiyle, siyaset birlikte direndi, birlikte kazandı. Yazılı ve görsel medya birlikte direndi, birlikte kazandı ve toplumun bütün kesimi birlikte direndi. Bu darbe teşebbüsü milletimizi birleştirme noktasında önemli bir fonksiyon ortala koydu. Sağdan, soldan hangi siyasi görüşten olursa olsun, insanlarımız darbeye karşı yek vücut oldular. Partiler adeta ortadan kalktı, herkes demokrasi partisinin, milli irade partisinin bir üyesi oldu ve ‘darbeye hayır, demokrasiye evet’ dedi. Tankların önüne koşanlar sadece bir partiden değil, bütün siyasi partilerden aziz vatandaşlarımız oldu. Eğer biz demokrasiye, milli iradeye, Anayasamıza, hukukun üstünlüğüne terimizle, canımızla, kanımızla sahip çıkarsak, 15 Temmuz 2016 da olduğu gibi demokrasimize, milli irademize, hukukun üstünlüğüne her türlü saldırı millete çarptığı gibi gerisin geriye dönecektir. Aziz milletimizin her bir ferdine, meclisimize, siyasi partilerimize, medyamıza, sivil toplumumuza, darbe teşebbüsünün başarısızlığı için terini, canını, vermekten kaçınmayan her bir insanımıza ayrı ayrı şükranlarımızı, teşekkürlerimizi sunuyorum” şeklinde konuştu.
Darbelerde iktidarların şapkayı alıp kaçtığını söyleyen Bozdağ, “Türkiye’nin geçirdiği aşamalardan sonra demokrasimizin ulaştığı olgunluk, milletimizin benimsemede geldiği bilinçlenme artık bugün Türkiye’de darbeye şakşakçılık yapacaklar dahi darbenin karşısında olduğunu inanmasa da milletin, siyasetin sağ duyusu yüzünden söylemek zorunda kalmıştır. Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, milli irade millet sahip çıktığı sürece tankla, topla, uçakla, helikopterle, bombayla yok edilemez. Ne zaman ki millet buna sahip çıkmaktan vazgeçer o zaman yok edilir” değerlendirmesini yaptı.