Fatma ASLAN KUNDAKCI

Bursa, Türk dünyasının iki büyük devleti Türkiye ve Kazakistan’ın ‘Dostluk Gecesi’ne ev sahipliği yaptı. Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği, Türkiye Ekonomik Siyasal ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (TESAM), Türk Dünyası İlişkileri Araştırma ve Geliştirme Derneği (TÜRKİSTAN TOYU) ve Bursa Uludağ Üniversitesi Türk Dünyası ve Kültürü Topluluğu işbirliğinde organize edilen gece, Uludağ Üniversitesi Mete Cengiz Salonu’nda gerçekleştirildi. Kazakistan’ın kuruluşunun 27. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen gece, Kazakistan ve Türk milli marşlarının okunmasıyla başladı.

DOSTTAN ÖTE KARDEŞİZ

Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekulı, açılışta yaptığı konuşmada, Kazakistan’ın bağımsızlık kutlamaları kapsamında düzenlenen ‘Dostluk Gecesi’ için Bursa’da olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Kazakistan ve Türkiye’nin dosttan öte kardeş olduklarını vurgulayan Büyükelçi Saparbekulı, “Kurucu Devlet Başkanımız Nursultan Nazarbayev, ‘Büyük Bozkırın Yedi Özelliği’ adlı makalesinde Türk dünyasının aynı köklere sahip olduğunu vurgular ve tekrar ayağa kaldırılıp, yaşatılması gerektiğini dile getirir. Bu hem Anadolu hem de Türk dünyasından büyük destek görmektedir. Çünkü biz hepimiz kardeşiz. Birçok kişiyle, devletle dost olabilirsiniz ancak kardeşlik tanrı tarafından verilen bir değerdir” dedi. Türk dünyasının araştırdıkça bitmeyen kültürüyle geçmişe damga vurduğu gibi geleceğe de ışık saçacağını belirterek, “Türk dünyasının geçmişi nasıl şanlı olduysa mutlaka geleceği de güzel ve şanlı olacaktır. Dünya medeniyetine nasıl barış ve huzur getirdiysek bundan sonra da aynı barış ve huzuru sağlayacaktır” vurgusu yaptı.

250 MİLYONLUK GÜÇ

Türkistan Toyu Onursal Başkanı ve TESAM Genel Başkanı İlyas Bozkurt ise Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 7 büyük devlet, tek millet olduğunu kaydederek, “Bu coğrafyada bugün 250 milyon Türk yaşıyor. Güçlerimizi birleştirdiğimizi, bir araya geldiğimizi düşünebiliyor musunuz? 250 milyon nüfuslu bir birleşik devletlerin oluştuğunu düşünebiliyor musunuz? Dünyanın en büyük süper güçleri arasına girersiniz anında. Genç nüfusumuz, enerji kaynaklarımız, sanayimiz, müthiş bir güç. Bunun da başında kültürel birlik ve beraberlik yatıyor. Türk dünyası mutlaka bir araya gelmeli” diye konuştu.

GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRMELİYİZ

Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, 133 değişik ülke ve bölgeden toplam 6 bin 343 misafir öğrenciye eğitim verdiklerini, bu öğrencilerin 125’inin Kazakistan’dan olduğu bilgisini verdi. Türk dünyasının stratejik bir coğrafya üzerinde yer aldığını hatırlatan Rektör Ulcay, “Bunun avantajları olduğu gibi dezavantajları da var. Bu avantajlar emperyalist ülkeler açısından bir tehdit olarak görülüyor. Türkiye’nin 100. yıldönümü hedefi ilk 10 ülke arasına girmek. Kazakistan’ın da ilk 30 ülke hedefi olduğunu biliyoruz. Bu noktada Türkiye ve Kazakistan’ın güçlerini birleştirmesi gerekir. İki ülkenin en büyük avantajı doğal kaynakları ve genç nüfusu… Bu kaynaklarımızı iyi değerlendirmemiz gerekir. Ancak doğal kaynaklara sahip olmak yetmiyor. Bunu teknolojiyle işleyip katma değeri yüksek ürünlere çevirmemiz gerekiyor. Maalesef İslam ülkelerinde doğal kaynakları işleyecek teknoloji geliştirilemediği için emperyalist ülkelerin insafına kalıyoruz. Avantajları daha büyük avantajlara çevirmek elimizde… Ekonomik krizleri dostluğumuzla fırsata çevirmek elimizde” şeklinde konuştu.

Türk milletini tarihten silseniz tarihin hiçbir anlamı kalmaz

“Türkistan büyük bir coğrafya, büyük bir kültür, büyük bir tarihtir” diyen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce ise şunları kaydetti: “Türk milleti sadece göçebe bir millet değildir. Tarihe, edebiyata, sanata, kültüre katkısıyla dünya tarihinde çok önemli bir yerdedir. Öyle ki, Türk milletini tarih sahnesinden çekerseniz tarihin hiçbir anlamı kalmaz. Türk dünyası her ne kadar çeşitli boylara ayrılmış olsa da her zaman aynı acıyı, aynı sevinci, aynı duyguları paylaşırız. Kurtuluş Savaşı döneminde biz burada ızdırap çekerken Azerbaycanlı şair Ahmet Cevat ‘Çırpınırdı Karadeniz, Selam Türk’ün bayrağına, Ah ölmeden bir görseydim, Düşebilsem toprağına’ demiştir. Kazakistanlı Mağcan Cumabay ise uzaktaki kardeşlerinin acısını yüreğinde hissettiğini ‘Uzakta ağır azap çeken kardeşim, Solmuş laleler gibi kuruyan kardeşim, Etrafını sarmış düşman ortasında, Göl gibi gözyaşı döken kardeşim’ dizeleriyle göstermiştir. Sadece Türkiye ve Azerbaycan ‘bir millet iki devlet’ değildir. Türkiye ve Kazakistan da böyledir. Artık kucaklaşmanın zamanı gelmiştir.” ‘Türkiye Kazakistan Dostluk Gecesi’ daha sonra Kazak ve Türk gençlerinden müzik ve dans gösterileriyle devam etti.