Özlem ATAÇ/ÖZEL HABER

Bursa’da yaşayan Alim Yıldız, 7 yaşında yoksulluk nedeniyle sırtlandığı ayakkabı boyama sandığını 45 yıldır elinden bırakmayarak geçimini sağlıyor. Küçükr yaşlarda babasının yaptığı bir sandıkla ayakkabı boyamaya başladığını söyleyen Alim Amca, eline ilk o sandığı aldığında neredeyse herkesin boyacılık yaptığını şimdi ise koskoca Bursa’da bir elin parmağını geçmeyecek kadar ayakkabı boyacısının olduğunu söyledi. Bir zamanlar şehir meydanlarının vazgeçilmeleri, sokak ve caddelerin demirbaşları ve zamana direnmeyi başaran bir meslek olan ayakkabı boyacılığı şimdi Bursa sokaklarında Alim Amca’nın elinde can buluyor. Mesleğe başladığında birçok arkadaşının kendi ile aynı mesleği yaptığını belirten Alim Amca, “Zaman geçtikçe bir bir arkadaşlarımı kaybettim. Kimi başka yöne yöneldi, kimi bu dünyadan göçüp gitti” dedi.

BABAMIN SANDIĞIYLA BAŞLADIM

45 yıldır geçimini ayakkabı boyuyarak sağladığını belirten Alim Amca, “3 çocuğumu bu şekilde büyüttüm ve evlendirdim. 8 tane de torunum var. Daha 7 yaşlarındayken müdür olanlar bile meraktan boyacılık yapardı. Fakirlik içerisinde büyüdük. Eve ekmek alacak paramız bile yoktu. Okula giderdim okuldan sonra boyacılık yapardım. Okula giderken ayağımızda ayakkabı yoktu, çanta yoktu ailemize yardım etmek mecburiyetindeydik. Babam bir sandık yaptı o zamandan beridir sokaklarda yaz-kış boyacılık yapıyorum. Okuyamadım çünkü bizim zamanımızda okuyanlar babası ya memur olanlardı ya da zengin olanlardı. Dediğim gibi biz sadece o gün aç kalmayalım diye geçimimizi sağlamaya çalışıyorduk. 42 yıldır hiç yerim değişmedi müftülüğün önünde ayakkabı boyuyorum. Çoğu kişi beni tanır zaten” diye konuştu.

ADAM DA DEĞİLİM AÇ DA DEĞİLİM

Alim Amca, “Hayatından memnun musun diye sorarsanız memnun değilim çünkü hiçbir zaman bir rahatlık görmedim hep çalıştım” diyerek, aslında ne kadar 45 yıllık bir geçim hikayesinin meyvelerini 3 çocuk büyütmeyle aldığını söylese de, yüzündeki yılların verdiği yorgunlukla şöyle devam etti: “Bir gün bile evde oturup rahatça bugün dinleneyim demedim. Ama yinede bugüne geldim çocuklarımı büyüttüm evlendirdim. Şimdi adamda değilim ama açta kalmıyorum diyorum. Adam değilim derken hani bir şeylere sahip olanlara adam oldu derler ya. Benim hiçbir şeyim olmadım sadece geçindim, o yüzden diyorum ki adamda değilim açta değilim. Sağlığım günden güne bozuldu, tabi kar kış demedik yıllarca bu sokaklarda müşteri bekledim. Eskiden daha çok kar yağardı o havalarda çalışamadığım için köylere gider ayakkabı tamiri yapardım. Ben Bursalıyım ama şimdi Bağlarbaşı’na gitsem kaybolurum, çünkü bilmem ben oraları yıllarca evden Şehreküstü’ne, Şeyreküstü’nden eve giderim.”

ÇOCUKLAR YOKLUK NEDİR BİLMELİ

Eskiden 1 TL’nin bile kıymetli olduğunu söyleyen Alim Amca, “Şimdi artık 1 liranın kıymeti yok. İnsanlar artık bir şeyi değil her şeyi istiyor. Bakıyorum çocuklarıma evde birden çok ayakkabıları var. Biz bir tane ayakkabıya bile zor sahip olabiliyorduk. 3-4 sene aynı ayakkabıyı giyerdik, yırtılırdı, yapıştırırdık yama üstüne yama yapardık. Şimdi ise ufak bir çizik oluyor atıyorlar bakıyorsun kıyafetine uygun değişik değişik kıyafet alıyorlar. Benim suçum bu… Çünkü ben çocuklarıma yokluğu öğretmedim. Ben yaşadım çocuklarım yaşamasın dedim ne yaptım hata yaptım. Buradan ailelere tavsiyem çocuklarınızı yokluğa alıştırın, çocuklar yokluğu da bilsin, para kazanmanın zor olduğunu bilsin. Hayatları belki o zaman daha çekilir olur” şeklinde konuştu.

Yıldırım’da ’Kudüs Bizim Neyimiz Olur’ söyleşisi Yıldırım’da ’Kudüs Bizim Neyimiz Olur’ söyleşisi