Beykent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Yasemin Karaaslan, evde kalmanın ve karantinada olmanın toplumun yaşam tarzında radikal bir değişiklik meydana getirdiğine dikkat çekerek, “Daha fazla istirahat etmek ve daha inaktif hale gelmek kişinin fiziksel uygunluk seviyesinin düşmesine ve hastalığa karşı daha açık hale gelmesine neden olmaktadır. Bu durum daha birçok problemi beraberinde getirecek olup yakın vadede hareketsiz yaşam biçiminin yaygınlaşmasına yol açacaktır” dedi.

PEK ÇOK RİSK VAR

Hareketsiz kişilerde obezite, anksiyete, depresyon, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, obezite, osteoporoz ve kas iskelet sistemi bozukluklarının ortaya çıktığına işaret eden Dr. Karaaslan, ''Bu sebeple evde kalınan süre içerisinde ev egzersizlerine dikkat edilmeli, gün boyunca hareketsiz kalmaktan kesinlikle kaçınılmalıdır. Evde sağlığın korunması için her yaştan kişinin günlük düzenli bir egzersiz programı uygulaması gerekmektedir'' diye konuştu.

ONKODAY'dan serviks tartışmalarına son nokta ONKODAY'dan serviks tartışmalarına son nokta

FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR

Dr. Karaaslan, ayrıca düzenli egzersizle kişinin kaygı ve stres düzeyini azaltabildiğini, günlük baskılardan uzaklaşabildiğini ve zihnini zinde tutabildiğini de belirtirken, günlük egzersizlerin diğer faydalarını da sıraladı: “İdeal vücut ağırlığına ulaşmayı ve yağ dokusunda azalmayı sağlar, daha iyi motor koordinasyon sağlar, çevikliği artırır.”  “Evde kal hareketle kal” sloganını benimseyen Türkiye Fizyoterapistler Derneği’nin de evde günlük egzersizin faydalarını vurguladığını hatırlatan Dr. Karaaslan, ''Tüm sağlıklı yetişkinler haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta aerobik aktivite veya en az 75 dakika yüksek yoğunluklu aerobik aktivite yapmalıdır.'' şeklinde konuştu.

NEFESİNİZİ TUTARAK YAPMAYIN

Fiziksel aktivite sırasında, uygun ayakkabı ve kıyafet seçiminin de önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Karaaslan, ''Aç iken spor yapılmamalı, ortam çok sıcak olmamalıdır. Egzersiz programına ısınma ve soğuma dönemleri eklenmeli, aktiviteler aşamalı biçimde arttırılmalıdır. Egzersizler sırasında kesinlikle nefes tutulmamalıdır. Literatürdeki çalışmalar incelendiğinde egzersizin şiddeti ve süresi bakımından eşik düzeyin aşılması halinde enfeksiyon riskinin de artabileceği bildirilmiştir. Bu bakımdan dikkatli olunmalıdır. Ayrıca kontrolsüz ve aşırı yapılan fiziksel aktivitenin; kaslarda ve bağlarda zedelenme, yırtılma, ritim bozukluğu, ani kalp durması ve kalp krizi gibi hayati riskleri de olabilmektedir'' ifadelerini kullandı. (İHA)