MHP Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu’nun bana mesaj olarak gönderdiği dilekçe örneğini okuduğumda, milletvekillerinin sadece salı günleri grup toplantılarında Genel Başkan alkışlayanlardan oluşmadığını anladım.

Vahapoğlu ve dört milletvekilin imzası ile 15.06.2020 tarih 1003 sayılı TBMM Başkanlığı’na verilen kanun teklifi dilekçesi, aslında on yıllardır Amme Alacakları Tahsili Usul Kanunun hem devleti hem de borçluyu büyük zarara uğrattığı ve aracı tefeci tipleri zengin eden aksak ayağının düzeltilmesini sağlıyordu.

Amme Alacakları Tahsili Usul Kanunun eklenecek bir madde ile hem devlet alacağını kısa yoldan alıyor hem de borçlu taşınmaz ya da araç sahibi malını değerinde satarak develere olan borcunu öderken elinde de para kalıyor.

Huzurevinde yeni yıl kutlandı Huzurevinde yeni yıl kutlandı

Ülkemizin hatta dünyanın krizlerle sarsıldığı bir dönemde bu yasa teklifi daha bir önem kazanıyor.

Devlet alacaklarına karşı borçlunun tapusuna ya da aracına haciz şerhi ile satılamaz kaydı koyduruyor ve sistemi kilitliyordu.

Alacağını teminat altına alıyordu ama borçluyu kımıldayamaz duruma getirip aracı tefecinin kucağına atıyordu.

Bu yetmez gibi icra yolu ile satışa çıktığında da bu işleri takip edenlerin haksız kazançlarına neden oluyordu.

Biz ‘hacizli mal ahlı maldır alana hayır getirmez’ ahlakını terk edeli yıllar oldu ve bu yüzden betimiz bereketimiz kaçtı.

Bu yasa teklifine göre devlete borçlu mal sahibi malına değeri ile müşteri bulacak ve parasını tahsil etmeden önce tapu veya ruhsat devir işlemi sırasında önce devletin alacaklı kurumunun hesabına para yatacak temiz kağıdı alınacak ve kalan parayı da borçlu alarak derdine derman bulacak.

Bize böyle gelin sayın vekillerimiz gün gelip veda ettiğinizde avucunuzda sadece alkış sesi değil bu millete hizmet ettiğinizin belgesi kalsın.