Bursa’da 2023’ün son, 2024’ün ilk bebekleri dünyaya geldi Bursa’da 2023’ün son, 2024’ün ilk bebekleri dünyaya geldi

 

 

Özlem ATAÇ 
Bir anne ve iki kızı, şehrin göbeğindeki Dikkaldırım Mahallesi’nde kömürlükten bozma bir evde yaşam mücadelesi veriyor. 12 yıl önce eşinden ayrılan K.D., yaşadığı acıları anlatırken gazetemize adeta içini döktü. K.D., “12 yıl önce eşimden ayrılınca ailemin yanına geldim babam beni kabul etmedi ve kendi evinin altındaki bu bodrum katında yaşamak zorunda kaldım. Boşandığımda doğum yapalı 13 gün olmuştu, yani küçük kızım 13 günlüktü ve diğer kızım da 1 yaşındaydı. Hem ameliyatlıydım hem de eşimden bir yara almıştım. Buraya geldiğimde küçük bir ekmek parçasına muhtaçtım. Çocuklarımı günlerce kapının üstünde yatırdım. Ama hiçbir zaman pes etmedim, kimseden de yardım beklemedim, dilenmedim. Tek istediğim şey çocuklarımı kimseye muhtaç bırakmadan onlara iyi bir gelecek vermekti. Zor günler geçirdim hâlâ da zordayım. Allah razı olsun komşularım beni yalnız bırakmadı, kimi buzdolabı kimi yorgan kimi yastık kimi ocak verdi ve evimi kurdum. 12 yıl oldu burada yaşamaya devam ediyorum, çocuklarım büyüdü, ikisi de şu an okula gidiyor. Çok hasta zamanlar geçirdik beraber. Çocuklarım küçüktü ve ben onları evde bırakıp çalışmaya gidiyordum. Hastalandıklarında gidemiyordum zaten günlük işti çalıştığım iş. Evlere temizliğe gidiyordum” diye konuştu. 

 


“TUVALETTE DUŞ ALIYORUZ”
Şu an eski eşinden ne bir haber ne de nafaka aldığını belirten K.D., “Eski eşim ayrıldığım günden beri bir kere bile aramadı. Sadece evlendiğini ve güzel bir hayat yaşadığını duydum. Ondan zaten bir şey beklemiyorum artık. Ben çocuklarımı zorluk içerisinde büyüttüm. Şu an okula gidiyorlar ve dersleri de çok iyi. Ben yine burada yaşamak isterim, en azından başımı koyacak, yemeğimi yapacak bir evim var ama evim artık çok yetersiz, bakımsız. Her yer rutubet kokuyor. Çocuklarım çok sık hastalanmaya başladı. Banyo yapacak yerimiz yok. Çocuklarımla birlikte tuvaletin üzerine koyduğumuz tahta üzerinde yıkanıyoruz. Hiç kimseden para yardımı istemiyorum. Evimin bakımı yapılsın ya da daha iyi şartlarda kalabileceğimiz bir odalı bir yer temin edilsin. Çünkü her yıl yardım eden insanlar oluyor, evi boyuyoruz ama rutubet yine oluyor ve biz yine zor durumda kalıyoruz. Şu an kış olduğu için çalışamıyorum. Ocağım bozuldu, yemek yapamıyorum. Sağ olsunlar geçen birkaç kadın arkadaş geldi ve bana mutfak tezgahı yaptırdılar. İçimde inanılmaz bir mutluluk var artık bulaşıklarımı temiz bir şekilde yıkayabileceğim, evim derli toplu olacak. Ben bu 12 yılda yaşadığım her gün halime şükrettim, yiyecek ekmeğim yoktu, yatacak yatağım, yakacak odunum, hatta içecek suyum bile yoktu ama yine şükrettim. Ama artık yetemiyorum” ifadelerini kullandı.