Mehmet ÇETİNKAYA

Asrın illeti yeni tip koronavirüs sebebiyle belediyelerde olağanüstü bir çalışma ve gayreti var. Nilüfer Belediyesi’nde, ne gibi çalışmalar var birinci ağızdan sorup cevaplarını alalım dedik.

Nilüfer Belediyesi olarak korona virüsle mücadelede bugüne kadar neler yaptınız ve bundan sonra neler yapacaksınız?

Biliyorsunuz dünyayı etkisi altına alan bu pandemi nedeniyle ciddi sorunlar yaşıyoruz. 10 Mart itibariyle Türkiye'de ilk vakalar çıktıktan sonra biz de arkadaşlarımızla beraber oturduk ve bunun Bursa'da ve Nilüfer'deki etkilerini bir önce değerlendirme altına aldık. Arkasından bir kriz masası oluşturduk. Kriz masasına göre vatandaşların ihtiyaçları ne olur, buna göre nasıl bir çalışma yaparız diye düşündük ki hatta o tarihlerde de bir yardım kampanyası düşüncemiz vardı fakat tabi ki bu yardım kampanyası maalesef birkaç gün içerisinde Cumhurbaşkanı tarafından reddedildiği için buna girmedik. Ancak hayırseverler ile yapmış olduğumuz iletişimler ve bizi arayan ve bu konuyla ilgili duyarlı Nilüferliler sayesinde ciddi anlamda hayırseverler ile bu hayrın verilmesi gereken kişiler arasında bir iletişim köprüsü kurduk. Hala da devam ediyor. Ben tabii bütün hayırseverlere bununla alakalı teşekkür ediyorum.

VATANDAŞIN MASKE SORUNU

Biliyorsunuz Türkiye'nin en büyük meselelerinden bir tanesi maske. Maske bulmakta zorlandığını tespit ettik vatandaşlarımızın. İlk etapta bir satın alma gerçekleştirdik, sonra baktık ki bu satın almalardan daha fazlasına ihtiyaç var. Arkadaşlarımızla konuşup hemen bir bant oluşturduk. Şu anda günde 20-25 bin maske üretiyoruz günlük olarak. Şimdi ikinci bir bant daha koyduk. O bantla beraber 50 binin üzerinde bir maske üretimini günlük olarak karşılayacağız. Bugüne kadar arkadaşlarımızla beraber bütün vatandaşlarımızın taleplerini yerine getirmeye çalıştık. Sokağa çıkan vatandaşlarımızın, pazar yerlerinde, muhtarlıklarda, bizim iletişim noktalarında, belediye binalarımızda ve hemen hemen her yerde bu dağıtımı gerçekleştiriyoruz. Hatta isteyen birçok belediye ile dışarıdaki belediyelere yardımlarımız oluyor. Tabi önemli olan burada sağlık çalışanları… Onlar çok özverili bir şekilde çalışıyorlar gerçekten. İlk başta onlar da malzeme ulaştırmada çok ciddi zorluklar çektiler. Dolayısı ile o aşamada da biz onlar için özel olan üretilmiş maske ve siperlikleri imalini ve satın almasını yaptık. Onlara temin ettik. Daha sağlıklı ortamlarda hizmetlerini sürdürebilmeleri için. Daha sonrasında bu sağlık çalışanlarımız evlerine gidip yakınlarını da salgına maruz bırakmamak için yer istediler bizlerden. Hemen onlara o konu ile ilgili çalışmalar yaptık. 3 noktamızda şu anda onları konuk ediyoruz. Bir kız yurdumuz var. Bir otelimiz var. Sporcu okulumuz var.  Üçevler'deki spor tesislerimizdeki binalarımızda bu konuda çalışan sağlık çalışanlarımızı konuk ediyoruz. Onlara her türlü imkanı sağlamaya çalışıyoruz.

65 YAŞ ÜSTÜNE DESTEK

Biliyorsunuz bu arada 65 yaş üstü evlerinde kaldı, sonrasında 20 yaş altının sokağa çıkması engellendiği için biz özellikle 65 yaş üstü vatandaşlarımızın evde kalmalarından kaynaklı ihtiyaçlarını karşılamak için aynı zamanda kaymakamlığımızla da beraber kurulan Sosyal Destek Vefa grubuyla beraber çalışmalarımızı yapıyoruz. Ayrıca bizde bizim kendi ekiplerimizde de bu hizmetlerimizi vatandaşlarımızın evlerine götürüyoruz. Onların kişisel bakımlarından tutun ev temizliklerine varıncaya kadar hizmetlerimizi sürdürüyoruz.

Huzur evinde konaklayan kaç kişi var?

Şu anda 89 yaşlımız var. Huzurevimizi karantinaya aldık. Giriş çıkışları engelledik ki en çok oradaki vatandaşlarımızı salgın tehdidine karşı önlem olsun diye. Şu anda 15 günde bir personelimizin değişikliğini yapıyoruz ve her değişikliği yaparken de girip çıkan personelimize test uyguluyoruz.

Çat kapı yardım

Sosyal yardım çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Bizim Sosyal Destek Müdürlüğü’müz var. Bu sayede hayırsever vatandaşlarla beraber yapmış olduğumuz bir organizasyonda erzak dağıtımını sağlıyoruz, bir de ayrıca kendi bütçemizle yapmış olduğumuz bir alım sayesinde her talep eden vatandaşın mutlak surette evine gidiyoruz. Hatta bunu birkaç defa daha değişik periyotlar halinde tekrarlayarak gidiyoruz. Biliyorsunuz bu süreçte çok ciddi iş kayıpları oldu. İnsanlar evlerinden yapmış oldukları işlerinden oldular ve evlerinde çoluk çocukla beraber tek başlarına kaldılar. Gündelik çalışan vatandaşlarımız da vardı tabii. Bu süreç içerisinde biz de elimizden geldiği kadar onların günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmek için gerekli yardımlarını yapıyoruz. Belediyelerin nakit yardım yapma ihtimali yok ama bizim şöyle bir çalışmamız var. Biz ihtiyaç sahipleriyle hayırseverleri bu anlamda birleştirerek onların en azından küçükte olsa bazı nakitle ilgili ihtiyaçları ya da bir fatura ödeme gibi ihtiyaçları olduklarında bunları karşılayarak o ödemelerini de yapmalarını sağlıyoruz. Yani bu alanda çalışanlarımız çok gerçekten. Tabii temizlik, sokakların süpürülmesi, dezenfekte edilmesi gibi bütün kamu alanlarından tutun da hastanelere, aile sağlığı merkezlerine kadar hijyeni sağlıyoruz. Berberler de açıldı biliyorsunuz. Güzellik salonları açıldı, onların dezenfeksiyon çalışmalarının hepsini yapıyoruz ve bunu periyodik olarak yapıyoruz. Yani haftanın üç günü mesela, aile sağlığı merkezlerini dezenfekte ediyoruz. Saymakla bitmeyecek hizmetler şu anda devam ediyor.

SIKINTI VARSA ARAYIN

Varsa eksiğimiz zaten iletişim hatlarımız açık. Vatandaşlar bununla ilgili taleplerini bize iletiyorlar. Bu hizmetleri yazıp anında hizmet götürmek için çaba sarf ediyoruz. Sosyal yardım içeride daha çok bahsettiğiniz gıda yardımı bir de nakit olursa iş adamları buluşturma maksadıyla oluyor. Onun dışında tabii maske de var. Çok ciddi bir maske dağıtımı yapıyoruz şu an. Bu hizmet binamızda her gün yaklaşık 5-6 bin maske dağıtımı yapıyoruz. Toplamda da 25 bini geçtik. Muhtarlıkların içerisinde, pazar yerlerinde. Biliyorsunuz hafta sonları artık sokağa çıkma yasağı olunca pazar yerlerinin büyük bir kısmı kapandı. Hafta içerisine de yayılan geniş bir pazar kurulumu var. Şimdi giyimcilere de izin verildi bu genelge kapsamında. Dolayısıyla günde yaklaşık 6-7 noktamıza pazar alanı kuruluyor ve biz buradaki vatandaşlarımıza da maskesiz dolaşmamaları için orada hem dezenfekte çalışmalarıyla hem de maskelerle beraber onları destekliyoruz.

Sosyal yardıma muhtaç insanlar size nasıl ulaşıyor?

444 16 03 numaralı telefondan bize taleplerini ilettiklerinde derhal arkadaşlarımız ilgileniyor. Bizim kriz masasında çalışan arkadaşlarımızın hepsi telefonlarının başında.

Peki, başkanım bu korona virüsten sonra yaşananlardan ders alıp yeni bir düzenleme, yeni bir standart koyma konusunda bir çalışmamız var mı?

Elbette… “Korona bize ne öğretti?” diye soracak olursanız, önce sağlığımıza ve hijyeninize dikkat etmemizi öğretti. Yani nasıl diyoruz artık evimize girince ellerinizi 20 saniye yıkacağız. Artık bu temizliği buna göre yerleştireceğiz. Mutlaka her zaman bu dikkati göstereceğiz, sağlığımıza her an dikkat edeceğiz. Tabii ki bu salgın bir gün bitecek ve bittiği zaman normale dönecek. Yine otobüsler 40 kişi olacak. Yine spor salonları dolacak. Stadyumlar dolacak. Bir araya geleceğiz. Belki kucaklaşacağız ama hiçbir zaman sağlığımızı ihmal etmeyeceğiz, bu süreç içerisinde daha dikkatli olacağız. Ayrıca bu virüs ne öğretti bize, iletişim hatlarımızla daha farklı alanlarda iletişim sağlamamızı öğretti. şimdi artık dijital ortamda yapıyoruz bütün işlerimizi. Bunlar da yapılabiliyormuş diyoruz. Yani ille de toplantılarla, komisyonlarla, kurullarda uzun uzun toplanarak yapmadan da çalışmalarımızı daha spesifik olarak bir noktada odaklaşacağımız alanlarda bilgisayar ortamında da yapabileceğimizi ispatladık. Bunun için belki biz de kendi alanımızda buna göre yaygın bir ağ oluşturmaya çalışacağız.

Huzurevinde yeni yıl kutlandı Huzurevinde yeni yıl kutlandı

HERKESİN EŞİT OLDUĞUNU GÖRDÜK

Bir taraftan da; sevginin, dayanışmanın, özverili davranmanın ne olduğunu öğrendik. Çünkü bu virüs zengini, fakiri, sağcısı solcusu ya da hiçbir şeyi ayırmadan herkese herkesin eşit olduğu algısı üzerinden bir durum ortaya çıkarttı. İşte biz de bu durum karşısında herkesin eşit olduğu ve herkesin her şeye ulaşabileceği daha sağlıklı ortamlar içerisinde birbirimizle dayanışarak. Birbirimize sevgi, saygı ve hoşgörü göstererek bu dünyada yaşamak gerektiğini öğrendik. İşte biraz evlerimize kapanıp gördük. Doğanın ne kadar coşkulu olduğunu, biz dışarıdayken onlara ne kadar zarar verdiğimizi gördük. Denizlerdeki balıklar bile çoğaldılar, yeşillikler daha bir coşkulu olarak çıktı ortaya. Yani doğanın değerini anladık. Toprağın ne kadar önemli olduğunu, üretmenin ne kadar önemli olduğunu, üretime ve gıdaya erişimin ne kadar önemli olduğunu öğrendik. İşte dün dünya çiftçiler günüydü mesela bu çiftçilerimizin ne kadar önemli olduğunu, ki işte burada ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çiftçilerle ilgili köylülerle ilgili söylemiş olduğu sözün ne kadar önemli olduğunu… Bir yüzyıl sonra ancak biz bunu anlayabilir hale geldiğimizi düşünüyoruz: Köylü milletin efendisidir. Üretim olmadan tüketime nasıl ulaşabileceğimizi, ürüne nasıl ulaşabileceğimizi insanlar panik halinde yaşadı. Marketler insanlarla dolup taşıyor bir şeyler alabilmek için. Gıdaya erişime yöneliyorlar. şimdi bunlar değişecek, bundan sonraki süreçte her şey değişecek artık.

Devamı yarın…